Kürşat, türkü söylüyor ama 'türkücü' imajını yıkmak konusunda iddialı. Önümüzdeki sene Yardımcı Doçent Doktor ünvanına sahip olacak olan Kürşat, bugünlerde salsa dersleri alıyor..
Yeni albümüyle ortalığı sallamaya hazırlanan Kürşat'la müzik ve hayalleri üzerine keyifli bir söyleşi yaptık...
* Bu alemin tekiyim.... Aslında albümdeki bir şarkının adı... Bir de ben hayatım boyunca ailemin, mahallemin Doğru Ahmet'i olmaya çalıştım. O yüzden alemin tekiyim. Doğru bir adamım yani...
* Aynı zamanda çok iddialı bir cümle değil mi?
Vallahi insanlar hiçbir şey yapmadan o kadar iddialı olabiliyor ki... Kimseyi yermek için söylemiyorum ama ben bu işin okulunu okudum. Yüksek lisansını yaptım, şimdi de doktora yapıyorum.
* Akademik kariyer de yapıyorsunuz... Bir sene sonra Yardımcı Doçent Doktor Türkücü Kürşat olacağım.
* İlk albümünüz kaç yıl önce çıktı? 7-8 yıl oluyor. Bu arada çok sanatçıya vokal yaptım. Şarkı verdim, söz yazdım. Ama sakın yanlış anlamayın, bu cümlenin amacı polemik yaratmak değil.
NE BİÇİM AŞİRET BU?
* Ufak da olsa problem yaşamadınız mı hiç? Mesela Özcan Deniz, Asmalı Konak döneminde bana bir şeyler söyledi. Ben cevap vermedim. İyi ki de vermedim, arkadaşız şimdi.
* Polemikle bir yere gelinmeyeceğini düşünenlerden misiniz? O taraklarda bezi olmayan bir adam olmaya çalışıyorum. Asla polemiğe girmem.
* Buna rağmen albümün adı çok tahrik edici olmuş... Aşiret çocuğuyum demek gibi.. Evet, şimdi adamlar çıkıyor 'Aşiret çocuğuyum, 300 bin kişi var arkamda' diyor. Ama kaseti bin adet bile satmıyor. O zaman nasıl bir aşiret bu?
ETİLER'DEKİLER DE TÜRKÜ DİNLİYOR
* Peki, zaten albümü olan ve tanınan biri olarak neden müzik okumaya ihtiyaç duyuyorsunuz? Çok şükür Allah'a, ben müzikten ekmek yiyorum ama müziğin her şeyini öğrenmek ve profesyonel olmak istiyorum. Şimdi konservatuar mezunu olmayanlar bile 'Konservatuar mezunuyum' diyor. Gerçekten bu işi öğrenmek istiyorum, seviyorum. Müziği, okulu, öğrencilerimi.
* Öğrencileriniz de var mı? Var tabii ki... Haftada belirli günler ders veriyorum. Öğretmeyi de seviyorum.
* Türkü söylüyorsunuz, ama farklı bir imaj sergiliyorsunuz... Çoğu insan bana 'Sen nasıl bir türkücüsün?' diye soruyor.
SALSA DERSLERİ ALIYORUM
* Neden? Ben 'elma' demeyi de biliyorum, 'alma' demeyi de biliyorum. Anadolu'ya gidip oradaki insanla da kaynaşıyorum, bir house partide oturup sohbet de ediyorum. Benim amacım kendimi bilgilendirmek, doldurmak. Türkiye'de oynanan bütün yöresel oyunları da biliyorum. Ama son günlerde salsa dersleri alıyorum.
* Bu müzik bilgisi albüme de yansıdı mı? Tabii albümde hem Neşet Ertaş'tan türküler var. Hem de daha yazlık ve popüler tınılar...
* Tepkiler nasıl, beğenildi mi albüm? Vallahi youtube'da bayağı bir izlenmiş. Bir de yurt dışında çok dinleniyor. Oradaki Türk radyolarında birinci sırada. Bakıyorum listeye birinci olmuş, Tarkan'ın şarkısı ikinci. Hoşuma gidiyor tabii...
* Niye gurbetçiler daha çok seviyor türküyü? Aslında sadece gurbetçiler dinlemiyor. Bence bu toprağın her çocuğu türküyü seviyor. İçinde hissediyor. Etiler'de de dinleniyor türkü.
* Etiler'deki dinliyorsa bile göstermiyor. Türkü dinlemekten utanıyorlar mı? Ben onlara hak veriyorum. Türkücüler o kadar sakil duruyorlar ki... Konuşma tarzı olsun, giyim tarzı olsun... Bu da insanları türkü dinlemekten soğutuyor. Kıro geliyor, "Bütün türkücüler kıro" diyorlar. Neye göre kıro, kime göre kıro. Gelsinler bana hayat dersi vereyim onlara. Birazcık daha dikkat etmek gerekiyor.
TÜRKÜCÜ ARKADAŞLARIM KIRO
* Ama herkes bir Arif Sağ'ı, bir Neşet Ertaş'ı dinlediğini söylemekten çekinmiyor... Çünkü elinde bağlamayla garibanlık türküleri yazan Neşet Ertaş'ı hiçbir yerde bir mankenle, cipin üstünde göremezsiniz. Yaptığın işle yaşamının örtüşmesi lazım.
* Sizce türkücülerrin yaşamları ve seçimleri örtüşmüyor mu? İnsanlar kabul etmiyor çok fazla. Kıro damgası da buradan geliyor, sonradan görme damgası da aynı şekilde. Ve ne yazık ki benim türkücü arkadaşlarım kıro...
* İkinci klip 'Bu Alemin Tekiyim'e mi çekilecek? Sanıyorum ona çekeriz. Ama ben 'Çok derdim Var'ın 1 ay daha izlenmesini istiyorum. Çünkü buradaki her şarkıya emek verdim. Yavaş tüketilmesini tercih ediyorum.
* Kendi şirketinizden mi çıktı albüm? Evet. Ama son 2 ayda öğrendim ki, sanatçı para işlerine karışmamalıymış. Sanat ve ticaret çok farklı. Unkapanı'na kaç adet gönderildi falan diye telefondayım sürekli.
* Satışlar nasıl gidiyor? Vallahi eskisi gibi yüz binlerle konuşulmuyor. Aslına bakarsanız, albüm çıkartıyorum çünkü hayranlarıma bir şekilde ürünlerimi sunmam lazım. Yıllardır ne kadar kolay kazanılmış paralar. Bizden öncekiler sefasını sürdüler, biz cefasını çekiyoruz.
TÜRKÜ TİYATROSU KURACAĞIM
* Peki, hiç artık albüm yapmayacağım diye düşündünüz mü? Ben bu albümle kendimi ispatlamaya çalışıyorum henüz. Benim böyle bir söz söylemem için çok erken. Müzik benim hayatım, sadece geçim kaynağım değil, ruhum da müzikle besleniyor. Bu albümde 3 tane türkü var, bunları tüketmeyi ya da yapmamayı düşünemiyorum.
* Peki bundan sonraki hedefleriniz neler? Aslına bakarsanız attığım her adım, tek hayalim türkü tiyatrosunu kurabilmek. Her türkünün bir hikayesi var. Türküler söylenirken bir yandan da o hikayelerin canlandırıldığını hayal ediyorum.
* Bu hayal aşamasında değil galiba? Benimle beraber bu hayale inanan bir grup var. 40-50 kişi kadarız. Kültür Bakanlığı ile görüşüp bu projemi desteklemelerini isteyeceğim.
* Nereden aklınıza geldi bu fikir? Düşünsenize Avrupa'da opera var. Müzik ve dansın muhteşem bileşimi. Onların operası varsa bizim de türkülerimiz var.
* İyi de bunu daha önce ve hatta hâlâ 'Anadolu Ateşi Dansın Sultanları' yapıyor zaten... Onlar enstrümantal müzikle sadece dans ediyor. Benim kast ettiğim her türkünün hikayesinin canlandırılması. Yani düşünün ben türküyü söylerken dans grubu da türküdeki aşkı, kavgayı, barışı ve öfkeyi canlandıracak.
Servisi 
