Galatasaray turu geçti ama oynadığı futbolu içime sindiremiyorum. Rakip sahada avantaj elde etmişsin. Gol atman gerekiyor. 5. dakikada Hakan Şükür'le avantajlı duruma geçmişsin... Lugano 26'da kırmızı görmüş rakip 10 kişi kalmış... Geriye yaslanıp 1- 0'ı avantaj kabul edip turu geçeceksin. Kalli ve futbolculara bir sorum var. "Aynı şartlarda Saracoğlu'nda Fenerbahçe sizi böyle yakalasa skor ne olurdu?" Futbol yürek işidir. Rakip kim olursa olsun kendine güveniyorsan mücadele edip, maçı kazanacaksın bu kadar net... G.Saray turu atladı ama burada Fenerbahçe'yi herkes kutlamalı... Gökhan Gönül'ü taraflı tarafsız herkes alnından öpmeli. Mükemmel golünden önce bir pozisyonu var. Resmen pozisyon üretmek için savaştı. Attığı golü kelimelerle tarif edemezsiniz. Alışı, sürüşü G.Saraylıyı geçişi mükemmel vuruş tekniği ve mükemmel golü... Herkesin yapacağı tek şey var bu çocuğu alkışlamak.. Bu kadar güç sarfeden yorulan adelenin, beyni de hata yapar. Gökhan da böyle oldu. Hata yaptı. Ama benim için Gökhan'ın sahada verdiği mücadele ve savaşı önemli. F.Bahçe eksik kalmasına rağmen G.Saray'ı zaman zaman ayağa paslarla resmen uyuttu. Maçtan önce düşündüğüm şuydu. G.Saray genç oyuncularla mücadele gücünü yüksek tutup rakibini etkisiz hale getirecekti. Ama 90 dakika içinde bunu 5 dakika yapabildiler. Cüneyt Çakır'a gelince... Herkes eleştiriyor ama burada en önemli durulması gereken şey böyle bir cesareti nereden buldu. Önemli olan bu. Sahada otoriteydi. Peki neden? Otoriter yönetim gösterdi. Sebebi gayet açık. Senelerdir federasyonun ve MHK başkanları hakemleri kendi koltuklarını koruyabilmek için hep ateşe attılar. İşte burada dün geceki Cüneyt Çakır'ın korkmadan gördüğünü çalan, çaldığı düdüklerin arkasında olmasının tek nedeni Federasyon ve MHK'dir.