Kanserin beslenmeyle ilişkisi
.
Kanser, adı ve telaffuzu hoş olmayan bir hastalık... Fakat günümüzde kansere yakalanma riski oldukça arttı. Genetik yatkınlık, çevre ve beslenme düzeyi, risk faktörlerini oluşturuyor...
*** Kanserin beslenmeyle ilişkisi
Kanser, adı ve telaffuzu hoş olmayan bir hastalık ama maalesef günümüzde sıkça karşımıza çıkan bir durumdur. Hastalığa yakalanmada genetik yatkınlık, çevre ve beslenme düzeyimiz önemli oranda rol oynar. Bu riski artıran faktörler ise şunlardır:
* Sigara * Yüksek miktarda yapay kimyasalların alımı, hormonlu gıda tüketimi * Radyona maruz kalma * Çok eşlilik * Aşırı yağlı olma * Kömürde pişmiş, tütsülenmiş gıdaların çok tercih edilmesi * Kızartmanın çok tüketimi, fasfood beslenme * Tuz oranı yüksek gıdaların çok tüketilmesi, tuzun fazla alımı * Mevsimine uygun sebze ve meyvenin az tüketilmesi, posa alımına dikkat edilmemesi * Aşırı alkol alımı * İşlenmiş et ürünlerinde (salam, sosis, jambon, vb.) güvenilir markaların dışında tercih edilmesi
En başta, fazla kilolu olmak beraberinde birçok hastalık riskini taşırken kanser riskini de getirir. Çünkü kansere sebep olan maddeler yağ ile vücuda taşınır, yağ yüzdesi yüksek bir vücutta bu risk yükselir. Kadında daha çok meme ve rahim kanserlerine, erkekte prostat, kolon kanserlerine daha çok rastlanmaktadır. Bu sebepten ötürü ailede kanser öyküsü varsa sağlıklı beslenmenin önemi artmakta ve yağlı olmamak adına sporla birlikte kilo verim sürecinin başlaması ve yağ düzeyini korumak için de kilo verdikten sonra sporun hayattan çıkartılmaması gerekir.
Korunmak için... * En başta sağlıklı beslenmeyi öğrenmek gerekir. Bunun için öğünlerde mutlaka her besin grubundan almak büyük önem taşır. * Vücut yağ yüzdesi normal bir düzeyde bulunmalı, aşırı derecede yağlı olmamalıdır. * Günde en az 6-8 porsiyon taze sebze ve meyve tüketmeye özen gösterilmelidir. * Rafine edilmiş ürünler yerine tam tahıllı ekmek tercih edilmeli ve basit şeker tüketilmemelidir. * Özellikle yağı yüksek işlenmiş et ürünlerinin tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. * Kızartma işlemi sırasında yağların yapısında birtakım değişimler meydana geldiği için kızartılmış besinleri tüketmek yerine, daha çok haşlama, buğulama tarzı besinler tercih edilmelidir. * Odun kömüründe pişmiş etlerden (Buna tavuk- balık da dahildir) kaçınmaya çalışılmalıdır. * Tuz oranı yüksek besinlerden uzak durulmalıdır. * İşlenmiş et ürünleri, vb. besinler yenirken en azından yanında C vitamini içeren bir salata veya portakal, yeşil biber, maydanoz da tüketilmelidir. * Görünür yağdan uzak durulmalı, yazsız etler tercih edilmelidir. * Bol su içilmelidir. * Kuyruk yağı, iç yağ kesinlikle yenilmemelidir.
Kanser riskini azaltan besinler ise soğan, sarımsak, lahana, brokoli, karnabahar, havuç, ıspanak, pırasa, maydanoz, roka, biber, enginar, kereviz, bakla, mantar, kabak, domates, bamya, kuru baklagiller, portakal, armut, kiraz, nar, kavun, karpuz, incir, dut, muz, elma, erik, fındık, badem, ceviz kestane, leblebi, kepekli ekmek, çavdar-yulaf ekmeği, tam tahıllı ekmek, bulgur, yarma, yoğurt ve yumurtadır. Ama unutulmamalıdır ki hiçbir besin tek başına mucize yaratmaz.
Medicana Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı
|