43 yıldır plak satan Manuk Ohanoğlu, 'Minimo' adlı dükkanında müşterilerine 'omurgalı' şarkılar dinletiyor..
İstanbul'a bahar rüzgarları eserken Bahariye Caddesi'ne uzandık. Yılların Kadıköylü'sü Manuk Ohanoğlu'na ait 'Minimo Plak'ta nostaljik plaklar eşliğinde geçmişe güzel bir yolculuk yaptık.
* Siz bu işe nereden merak sardınız? Bahariye'de Melodi Plak vardı... Şimdiki Galeri Murat'ın olduğu yerdeydi. Ben orada çalışıyordum. Saint Joseph öğrencisiydim. Kadıköy'ün ilk plakçısıdır. Beş sene boyunca yazları çalıştım orada.
* Kendi yerinizi ne zaman açtınız? 1971'de askere gittim. Dönüşte Fransa'ya gidip yerleşecektim ama vazgeçtim ve bu dükkanı kurdum. Biz tanınan bir aileyiz. Babamın adı Berç Ohanoğlu'dur. Kadıköy'ün en iyi su tesisatı ustasıydı. Nenem ile dedem de Kadıköy'ün ilk plaj kabincileridir. 1914'te gelmiş nenem Erzurum'dan.
KİMSE BİLMEZ * 'Khalkedon'lusunuz yani? Babadan hem de. Kimse bilmez. Soruyorlar nerelisiniz; 'Khalkedonluyuz' diyorum. Neresi peki? Uzaklar diyorum...
* Yani müzikteki miladınız Melodik Plak'a dayanıyor? İstanbul Plak vardı şimdiki Aslı Börek'in olduğu yerde... 1.5 yıl orada çalıştım. Orayı almayı düşündük önce. Sonra da şimdi bulunduğumuz yeri saptadık. 43 yıldır bu işi yapıyorum.
OMURGASIZ PARÇALAR * O zamanların caddesini anlatır mısınız? Nasıldı Bahariye? Nefis bir yerdi... 1970'ten söz ediyorum. Caddede bin kişi dolaşırsa 800'ü uğrardı bu dükkana. Plak dinlerdi insanlar. Kaliteli müzik parçaları dinlerlerdi... Berkant Samanyolu şarkısını söylediğinde ilk gün 400 tane satmıştık.
* Buranın en eskisi sayılırsınız artık? En eskisi benim. Bakın, şimdi dükkanı açıp tabelayı asan kendini esnaf zannediyor. Bu o kadar kolay değil işte. Esnaf arkadaşım var, kokoreç satıyor. Aramızda kültür farkı var. İkimize de 'esnaf' deniyor ama benimki böyle bir şey değil.
* Yerinizin adı da ilginç; Minimo? Evet benim lakabımdır o. Manuk yerine Minimo derlerdi bana. Hasta Fenerli'yimdir. İlk top toplayıcılardan biriyim.
* Müzik ise ayrı bir tutku sizde... 'Bu benim işim!' der Fransızlar. Ben buna benim işim diyorum. Memlekette böyle yerler kalmadı artık.
* Eski müzikleri ve müşterileri şimdikilerle karşılaştırır mısınız ? Mukayese kabul etmez. Eskiden çok iyiydi. Çok güzeldi. Şimdikiler çok temelsiz. Çok omurgasız parçalar yapılıyor. Bakın şu parçayı Sezen Aksu ne yaptı? (Beni Yak Kendini Yak adlı parçanın orijinal Fransızca versiyonunu dinliyoruz) Dennis Routsos söylüyor. Nasıl? Farklı değil mi?
* Sektör bu kadar güçlü değildi ama... Teknik yetersizlik vardı ama kalite vardı. Bakın Marpuçcular Yokuşu'nda Odeon Plak, Grafsonlar vardı.
* Yani sektör bu insanların elinde şekilleniyordu ve satış yine de oluyordu değil mi? Olmaz mı? Bakın Nilüfer'in ilk çıkışı 'Dünya Dönüyor Sen Ne Dersen De' ön yüzünde plağın arkasında ise 'Taka Taka' vardı. Her gün çalıyordum Nilüfer'in şarkısını. Çünkü tanıtım bizden geçerdi. O günlerde her şey çok daha güzeldi...