Eski-yeni üniversiteler
Son 5 yılda üniversitelere girmek isteyen aday sayısında yüzde 40 artış var.Yani her yıl yüzde 8. Buna karşılık üniversite kontenjanlarındaki artış ise 5 yılda sadece yüzde 7. Yani yılda yüzde 1-1.5... Bu şu demek, her yıl üniversite kapılarındaki öğrenci sayısı yüzde 7 artıyor.
***
Akla ilk gelen, yeni üniversiteler açmak... Zaten öyle yapıyoruz. Geçen yıl 15 üniversite birden açtık. 17 üniversite de yolda. Kanun tasarısı kabul edilip yasalaştı. Ama ortada ters bir durum var. Malesef bu yeni üniversitelerin kontenjan artışına pek katkıları yok. Olamıyor. Çünkü açılan bu yeni üniversiteler, zaten açıktı. Öğrencileri de vardı. Yüksekokul ve fakülte olarak büyük üniversitelere bağlı olarak öğretim veriyorlardı. Çoğu bir rektör, bir tabela değişikliğiyle üniversite oldu. Yani tas aynı tas, müşteri aynı, hamamın adı değişti.
***
Elbette her şehrimizde bir üniversite olsun. Hatta bazılarında iki tane olsun. Şehrin ekonomisine büyük katkı sağlar. Sosyal yaşama renk verir, kalite katar. Standartlar yükselir. Eğitimde fırsat eşitliğine yaklaşılır. Ama tabela üniversiteleri değil. Kaliteli, eğitim standardı yüksek üniversiteler... Öğrenciye, eğitmene, halka yaşam sunabilen üniversiteler... Bölgesinin kalkınması için makaleler yazan, uluslararası bilim endekslerinde yayımlatan üniversiteler istiyoruz.
***
Önerimiz şudur: Açılan ve açılacak olan bütün devlet üniversiteleri vakıf üniversitesi olsun. Şehrin valisi, belediye başkanı, ticaret odası başkanı, çiftçiler odası başkanı, bütün ileri gelenleri bu vakfın mütevelli üyelerini oluştursunlar. Üniversitelerine sahip çıksınlar. Devlete yük olmasınlar. Bakalım nasıl oluyor. Şu anda 30 vakıf üniversitemiz var. Gidin hepsini inceleyin. 10 yılda nereden nereye geldiler, görün. Her bir öğrencisinin öğretimine yılda 6-7 bin dolar bütçe ayırabilecek duruma geldiler. Bir de 85 devlet üniversitesinin durumuna bakın. Kıyaslayın. Unutmayalım, kaliteli eğitim özveri ister.
Servisi 
