Öldü mü öldürüldü mü?
Ceylan Çaplı'nın ölümüne üzüldüm. O bir gazeteci dostuydu. Sıcakkanlı, iyi yürekli bir adamdı Ceylan. Özel yaşamının sıra dışı olduğu söylenir hatta bilinirdi ama kime ne? Eğlence dünyasına getirdiği ilkler, renkler önce çok tartışılmış sonra benzerleri, taklitleri, kötü kopyaları çoğalmıştı. KABUĞUNDAYAŞAMAK Sosyeteden, iş dünyasından, sahne aleminden, podyumlardan, spor sahalarından sayısız dostu, ahbabı vardı Ceylan'ın. Son gördüğümde kendi kabuğuna çekilmiş bir durumdaydı. Söylenenleri duymayan, tepki vermeyen, sessiz bir şekilde köşesinde oturan derin depresyonda, ruh hali pek parlak görünmeyen bir haldeydi.
GENÇYAŞTA... Bir süre önce sessiz sedasız ölen 1001'in işletmecisi Ahmet Kural gibi onun da genç yaşta ölümü derin bir boşluk bırakacak. Yanıtlanması gereken soru, Ceylan'ın intihar sonucu mu yoksa cinayet kurbanı olarak mı öldüğü... Merhumun dostları çoktu ama tek tük düşmanı da vardı çünkü. Gönüllü ahlak zabıtalığına soyunan bir işgüzarın da bazı "malum" sebeplerden dolayı intikam almak isteyen bir psikopatın da parmağı olabilir bu ölümde çünkü. "Polis elbette en kısa zamanda bu sorunun yanıtını bulacaktır " deyip bekliyor, Ceylan kardeşimize Allah'tan rahmet diliyoruz.