Türk futbolu öksüz kaldı
Bir ömür futbolun içinde olup da Gündüz Tekin Onay'ı tanımamak mümkün mü? Faal futbolculuk günlerimizde karşılıklı mücadele etmek, Gündüz Abi'den feyz almak, sonrasında derin bir dostluk. Futbolu enine boyuna tartışmak, zaman zaman "nereye gidiyor Türk futbolu?" diye endişelenmek... Yetenekli Türk gençlerini ortaya çıkarttıkça keyiflenmek, ayrı bir huzur bulmak.... Gündüz Abi'nin yeri doldurulmaz. O dünya futbolunu yakından takip eder, en güzeli bildiklerini kıskanmadan herkese açardı.
***
Özel bir insandı, sohbetleri insanı sıkmaz, küçük nüktelerle çok zevkli bir hale getirirdi. Türk futbolu Gündüz Abi'den yeteri kadar verim aldı mı derseniz? Elbette hayır! Gündüz Hoca o kadar doluydu ki onun yeri bir futbol takımının CEO'luğunu yapmaktı. Beşiktaş'a yönetici olduğum ilk gün hem yönetim kurulunda konuyu gündeme getirmiştim ama nasip olmadı. O iyi bir Beşiktaşlı idi. BEFAM'ı kurarken onun değerli fikirlerinden doya doya istifade etmiştik.
***
Eğitim dairesinin araştırma kurulunun izlediği futbolcuları çok iyi takip eder, genç futbolcuların aşama yapması için büyük bir gayret gösterdi. Onların manevi babası gibiydi. Arda'nın üzüntüsü boşuna değil. Hastalığının son aşamasında bile büyük bir gayretle hala üretiyordu. Futbol köyleri projesinin ilk adımını atarken bizim meşhur Muhammet'i seyretmiş, "Aman Sinan bu çocuğa iyi bakın bu büyük bir yetenek" demişti. Ben de Muhammet'in manevi babası Seyit Ateş'e bunu nakletmiştim. Beylerbeyi'ni çok severdi. Yıllarca sahilde Hekim'in kahvesinde buluşur saatlerce futbol konuşurduk. Projelerimiz vardı. Slovakya'da bir takım satın alıp, inandığımız genç yetenekli Türk futbolcularına Avrupa Birliği pasaportları alıp, onların önünü açmak, Avrupa'ya Türk futbolunu ihraç etmek istiyorduk... Olmadı. Nur içinde yat büyük futbol adamı. Futbol dünyası öksüz kaldı. Futbol dünyası seni hiç unutmayacak.