07 out 3 büyükler in YENİ yılın arifesinde yükselen grafikle seyretmekte olan takımlara ara alkış yapalım. Zamanında alkışlanmayan marifetler kayda geçmezse, iyi işler üretenlerin emeklerine yazık oluyor. Kim bunlar? Akıllı planlamayla, koç değiştirip, kadro tazeleyip bu sezon acil özlenen Avrupa başarısını, içeriyi ihmal etmeden kovalayan Ataman'lı Beşiktaş, Blatt ile baştankara eden Efes, şeytanın bacağını bu yıl kıracak görünümü veren Telekom ve yolu beklenen Yenilmez Armadayı Murat Özyer yönetiminde geri getirmekte olan Galatasaray. Görünen o ki camia kulüpleri GS-BJK-FB basketbolun damına artık çıktılar. Ölçü zirvede olmak. Başa oynarsan taraftarın salonu doldurur. 2010 takımını yapıyoruz masalıyla gününü berbat ederek USLU'ca Tanyeviçzede olan Fener'de gerçeği yakalayacak ve mutluluk kervanına katılacaktır yakında. Takımları adam edenler başındaki adamlardır. 2007'nin en başarılısı kuşkusuz Ergin Ataman. Çarşısıyla pazarıyla yedi düvele, dosta (pek dostu olduğunu da sanmıyorum) düşmana karşı uğraş veriyor. Onu futbolsever gaya kuyusundan basketbola bütçe çıkarttırıp G.Saray'ın ünlü ağabeylerini dengede tutabilen Özyer izliyor. David Blatt zaten marka, onun başarısı kendini aşmak zorunda olduğu için bizimkilerin arkasında henüz. O tüm profesyonelliğini sergileyerek, olması gerekeni yapmakta. Final Four'dan aşağısı kesmez. Avrupa'da başa oynayan Efes'in maçlarını ekrana getiren SKYTÜRK'e sitemle 2007'yi uğurlayalım. Kanal yorumcusunun her maç boyu Efes'i eleştiren söylemi anlaşılır gibi değil. "Kanallar içinden ben seni seçtim" diyen Efes'in, kendi seçiminde yerden yere, üstelikte çok cahilce,vurulmasını kabullenmiyorum. Mesela, Woods mükemmel bloklar yaparken yorumcu "Ben oynasam daha iyi rebound alırdım" diyor. Hadi oradan. Ağzı olan konuşuyor yöntemi basketbolu yanlışa taşıyor.. Efes'in arkasında basketbolumuzun Avrupa zirvesi mücadelesi varken medyamız daha özen göstermeli. Efes'in kitlelere sevdirilmesi, benimsetilmesi basketbol cahillerinin eline bırakılmamalı.