Haydi yola devam Galatasaray dün gece Atina'da UEFAKupası'nda 40. maçına çıktı. Cimbom daha önce ŞampiyonlarLigi'nde 131, AvrupaKupaGalipleriKupası'nda 32, bir de SüperKupa maçıyla Edirne'den ötede toplam 203 maç yapmış ve Türkiye'yi temsil etmişti düne kadar. Ama herhalde maçlar arasında Panionios karşısında ki gibi bir 45 dakika oynadımı bilinmez doğrusu. İspanyol hakem devreyi bitirirken rakip kaleye çekilmiş bir tane bile Galatasaray şutu yoktu. Kalli sahaya Trabzon'daki 11'in benzerini sürdü. Sakat Barış'ın yerinde Linderoth, Avrupa yasağı olan HakanBalta'nın yerinde VolkanYaman... İleride de SerkanÇalık yine tek forvet gibi görünüyor, Arda zaman zaman onu besliyordu. Ancak hücumda çoğalamayan Cimbom, sahasında çıkarken de temposuz kalınca pozisyon üretmekte zorlandı. Gözler forvette Nonda'yı ve HakanŞükür'ü arıyordu. Çünkü ilk yarıdaki futbol gerçekten umutları tüketecek, gönülleri üzecek doğrultudaydı. Nitekim Kalli de 2. yarıya bu sıralar polemikler ve çarpıtılan bilgilerle gündeme oturan KralŞükür'ü oyuna aldı. Yerini yadırgayan Linderoth dışarıda kalmış, HasanŞaş sağ tarafı almıştı. Bu kurgu daha iyi ürün verdi. Topu daha çok ayağımızda tuttuk ve pozisyonlar bulduk. Nitekim 53. dakikada ofsayt kokan pozisyonda SerkanÇalık kaleciyi de çalımlayıp rakip kaleye ilk şutumuzu gol olarak yolluyordu. Pire forvet yine araya sızmış UEFA'daki umut golümüze imzasını atmıştı. Aynı Serkan, bir de penaltıya yol açarak hepimizi rahatlattı. Song'un mükemmel vuruşu bu sezon UEFA'da şeytanın bacağını nihayet kırdığımızın müjdecisiydi. Sonucu ise Kral belirledi. Sonuçta G.Saray bu maça kadar alması gereken 3 puanı Atina'da 3 golle kaptı ve gruptan çıkma şansını İstanbul'a bıraktı. Haydi Cimbom yola devam.