Testereli seri katilin babası, evinin bodrum katında koli bandıyla bantlanarak öldürülmüş halde bulundu. Bandın üzerindeki parmak izleri, cinayeti sabıkalı adam ve karısının işlediğini ortaya koydu.
* Cinayet ve hırsızlıktan başka bir iş bilmeyen Hüsamettin, elindeki para tükenince sahibi Ahmet Aksoy'a gözünü dikmişti. Yaşlı adamın eşyaları çok yeniydi ve para ederdi.
* Başında havlu ile yüzü olduğu gibi bantlanan Ahmet Aksoy'un cesedini yakınları bodrumda buldu. Yaşlı adam orada ölüme terk edilmişti. Hem de feci bir ölüme...
Hayat tuhaf tesadüflerinden birisini daha gösterdi; bir katilin babası, bir başka katilin ellerinden can verdi. Türkiye'nin bir dönem çok tartıştığı, halk arasında "Rahşan Affı" olarak da bilinen 'Şartlı Salıverme Kanunu' birçok insanı kızdırsa, bazılarının canını yaksa da, Serpil K.'yi dünyanın en mutlu insanı yapmıştı. Henüz 20'li yaşlarında olan Serpil, cinayet suçundan demir parmaklıklar ardında olan kocası Hüsamettin'e bu yasa sayesinde kavuşmuştu. Genç kadın, deliler gibi sevdiği kocasıyla mutlu ve uzun yıllar boyunca bir arada yaşamayı umut ediyordu. Dört duvar arasından çıkıp yeniden güneşe ve özgürlüğe kavuşan Hüsamettin ise, kendisine yeni bir dünya kurmaya kararlıydı.
OĞLU, 5 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ Yaşadıkları mahalleden, çevreden ve hatta akrabalarından uzaklaşan çift, yeni hayatları için Bursa'yı seçti. Karagöz ve Hacivat'ın memleketinde önce barınacak bir yer arayan Serpil ve Hüsamettin, Osmangazi ilçesinde kirası uygun bir ev buldu. İkili, yeni taşındıkları yerde kendilerini sıradan insanlar olarak tanıtıp, çevreye mutlu ve mazbut bir çift görüntüsü çiziyordu. Fakat K. çiftinin adresi, bir seri cinayet davasından polis dosyalarına eklenmişti. Serpil ve Hüsamettin'in üst katında oturan 9 çocuklu Ahmet Aksoy, bir seri katilin babasıydı. İstanbul'da "testetereli katil" olarak anılan ve 5 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Orhan Aksoy, Ahmet Aksoy'un 9 çocuğundan birisiydi.
SABIKASINI HERKESTEN GİZLEDİ Evladının yaptıkları ya da yaptığı iddia edilenler nedeniyle büyük sıkıntılar çeken Ahmet Bey, acısını da, arada sırada hissettiği sevincini de tek başına yaşıyordu. Çünkü tüm çocukları evlenmiş, Ahmet Aksoy'un kapısı bayramlarda bile çalınmaz olmuştu. İşte bu sessiz ve yalnız hayatında Aksoy için en büyük dostlar, komşularıydı. Mahallenin bakkalı, kasabı, kahvedeki okey arkadaşları ile birlikte Ahmet Aksoy için komşuları da önemli yer tutuyordu. Apartmana yeni taşınan çifte, önceleri başıyla selam verip "Hoşgeldiniz" demekle yetinen Ahmet dede, zamanla sohbetleri artırdı. Serpil ve Hüsamettin K., üst katlarında oturan bu yaşlı adamın yalnızlığını farketmiş, zaman zaman evine de gidip oturur olmuştu. Hüsamettin K., her fırsatta Ahmet Aksoy'a iş aradığını, bir tanıdığı varsa ilgilenmesini söylüyordu. Ancak Aksoy'a sabıkalı olduğundan bahsetmeyen K., bulunan birkaç devlet dairesindeki görevleri çeşitli bahaneler öne sürerek geri çevirdi. Mahallede de Aksoy'a uygun bir iş yoktu.
ZOR GÜNLER... Zaman ilerliyor, genç çiftin elinde bulunan birkaç kuruş birikmiş para eriyip gidiyordu. Yeni bir hayat hayalleri, her ikisi için de kabusa dönüşüyordu. Elinden hiçbir iş gelmeyen Hüsamettin'in bildiği tek şey cinayet ve hırsızlıktı. Günler zorluk içinde geçerken, bir gün Aksoy'un uzak akrabaları yaşlı adamı ziyarete geldi. Fakat uzun süre zili çalmalarına rağmen içeriden hiç ses gelmemesi misafirleri endişelendirdi. Merkeze gidip kahvedekilerle konuşan yakınları, Ahmet dedenin o sabah hiç uğramadığını öğrenince telaşa kapıldı. Tekrar apartmana dönen akrabalar, dedenin zaman zaman kömür almak için indiği bodrum katında fenalaşmış olabileceğini düşündü. Fakat alt kata indiklerinde gerçeklerin hiç de bu kadar iyimser olmadığını gördüler. Ahmet Aksoy, tüm vücudu ve yüzü koli bandıyla bantlanmış halde öldürülmüştü. Şoka giren yakınları, hemen jandarmaya haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, Ahmet dedenin cansız bedenini Adli Tıp Kurumu'na kaldırıp yeni bir cinayet dosyasını açtı.
KAN İZİNE RASTLANMADI Yaşlı adamın bodrum katına sürüklenerek getirildiğini tespit eden jandarma, evde yapılan aramada hiçbir kan izinin olmadığını fark etti. Fakat kurbanın kimliği, cinayet için çok önemli bir delildi. Ahmet Aksoy'un 'testereli katil' Osman Aksoy'un babası olduğunu öğrenen ekipler, bunun bir intikam cinayeti olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurdu. Soruşturma derinleştirildi; testereli katilin tüm kurbanlarının aileleri tek tek sorgulandı. Fakat hiç kimse, katil şüphesi taşımıyordu. Bunun üzerine jandarma, olayın daha başka bir nedenle işlenmiş olduğunu düşündü. Cinayet mahaline bir kez daha giden dedektifler, Aksoy'un sık sık görüştüğü alt kat komşuları Serpil ve Hüsamettin K.'nin sırra kadem bastığını gördü. Gözler artık bu ikiliye çevrilmişti.
SAKLANIRKEN YAKALANDI Ahmet dedenin ölümüne neden olan koli bantlarının üzerinden alınan parmak izleri incelendiğinde sabıkalı Hüsamettin K. ile uyuştuğu görüldü. Jandarma, katil zanlısı olarak K. çiftini aramaya koyuldu. Kısa süren çalışmalar sonucunda Serpil K., Malatya'nın Pötürge ilçesinde yaşayan kayınpederinin evinde saklanırken yakalandı. Gözaltına alınıp Bursa'ya getirilen genç kadın, sorgusunda kocasıyla birlikte işledikleri korkunç cinayeti bir bir anlattı: "Ahmet ağabeyin evine oturmaya gittiğimizde beyaz eşyalarının ne kadar yeni ve lüks olduğunu gördük. Kocam onun çok parası olduğunu söylüyordu. Yaşlı bir adama göre son derece rahat bir hayatı vardı. Zaman zaman bize yardımda bile bulunmuştu ama verdiği 3-5 kuruş karnımızı doyurmamıza yetmiyordu.
KOLİ BANDIYLA BANTLADILAR Biz de bir gün plan yapıp, Ahmet ağabeyi eve çağırdık. Amacımız onu ilaçla uyutup, evinde sakladığı paraları çalmaktı. Ben mutfağa gidip yemeğine uyku ilacı kattım. Yemeği yedi fakat hiçbir sersemleme belirtisi göstermedi. Bunun üzerine bir kahve hazırladım ve içine daha fazla uyku ilacı koydum. Ahmet ağabey kahveyi de içmesine rağmen uyumadı. Adeta gözünü bile kırpmıyordu. Bunun üzerine Hüsamettin sinirlendi. Birden Ahmet ağabeyin üzerine saldırdı. Daha önceden aldığı koli bandı ile onun kafasına sardığı havluyu bantladı. Nefes almakta zorlanıyordu. Bir süre direndi. Biz de birlikte onun tüm vücudunu koli bandı ile sardık. Hareket edemiyordu fakat ölmemişti. Bunun üzerine onu sürükleyerek bodrum katına indirdik. Orada onu ölüme terk ettik.
9 YILDIR ARANIYOR Bu itiraflarının ardından Serpil K., kasten adam öldürmek suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaptıklarından pişman olduğunu söyleyen genç kadın, kocasını çok sevdiğini ve onunla birlikte yaşayabilmek için her dediğini kabul ettiğini anlattı. Hüsamettin K. ise tüm emniyet birimlerinin aramalarına rağmen hala bulunamadı. Katil zanlısı K.'nın cinayetin hemen ardından karısı Serpil'i babasının evine bıraktığı, orada saklanmasını söyledikten sonra da sırra kadem bastığı öğrenildi. Tarihler 1998 yılının Ekim ayını gösterirken yaşanan bu tüyler ürpertici cinayetin ardından katil Hüsamettin K., hala aramızda dolaşıyor.