Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 28 Ekim 2007  

İpucu 'düğmeye' bastı

5 çocuk babası adam ile bir hayat kadınının imkansız aşkı cinayetle sonuçlandı. Aşkını cinnetle birleştiren adam genç kadını boğarak öldürdü... Polisi, katile götüren en önemli delil ise hayat kadınının üzerindeki bluzdan kopan düğme ile saç teliydi. Çılgın aşık kısa sürede suçunu itiraf etti....



Sıradan insanların, sıradışı hayat hikayelerinden biriydi Hüseyin Kaya'nın yaşadıkları. Dışarıdan bakınca komşulardan birisi, gerçekleri öğrenince kabuslar dizisi... 40'lı yaşlarını yaşayan Hüseyin Kaya, Samsun'un Vezirköprü ilçesinde kahvehane işleterek hayatını kazanıyordu. Dar gelirli bir ailede dünyaya gelmiş, ailesinin uygun gördüğü bir kızla genç yaşta evlenmişti. Hayat onun için kahveye gidip çayları doldurmak, akşam eve ekmeğini götürmek ve 5 çocuğunun yarınlarını düşünmekti. Her şey sıradan ve bir o kadar sıkıcı geliyordu. Evlilik, çocuklar ve kahvede insanların bitmek tükenmek bilmeyen havadan sudan sohbetleri... Hayatının aynı rutinlikte gitmesinden sıkılan Hüseyin, zaman zaman kahvehaneye gelen yakın arkadaşlarıyla dışarı çıkarak biraz olsun kafasını dağıtıyordu.

AŞK BACAYI SARINCA...
Erkek adamdı, biraz hovardalıktan bir şey çıkmazdı. Bir akşam eşini ve çocuklarını evde bırakan Hüseyin, mahalleden arkadaşlarıyla meyhaneye gidip eğlendi. Alkol dozunu aşınca, dostlarının ikinci adresi hayat kadınlarının yanıydı. Hüseyin önce biraz tereddüt etse de, kendince yiğitliğe toz kondurmadı ve arkadaşlarıyla beraber genelevin yolunu tuttu. Hüseyin, o geceyi hayat kadını Beyhan Çelik ile birlikte geçirdi. Bu durumu basit bir çapkınlık gibi görse de Hüseyin için yarınlar artık çok daha farklı olacaktı. Dostlar arasında kalan bu gecenin ardından günler yine her zamanki gibi sıradan ve sıkıcı geçiyordu. Hüseyin sabah kahvehanesini açar, akşama kadar eşi-dostu ağırlar, son müşteriyi de uğurladıktan sonra evine giderdi. Fakat yine günlerden bir gün, aklına, Beyhan geldi.

EŞİNİ VE ÇOCUKLARINI UNUTTU
Bu kez yanında arkadaşları olmadan soluğu genelevde alan Hüseyin, bir gecesini daha hayat kadını Beyhan ile birlikte geçirdi. Genç kadın, "sürekli müşteri" kazandığı için seviniyor, Hüseyin ise içindeki karmaşıklığa anlam veremiyordu. Çünkü artık sabahları kahvehaneyi işletirken ya da akşam evinde çocukları ve eşiyle birlikte televizyon izlerken bile aklı hep Beyhan'daydı. Bulduğu her fırsatta Beyhan'ın yanına koşmayı adet edinen Hüseyin için durum hovardalıktan çıkmış, yasak ve neredeyse imkansız bir aşka dönüşmüştü. Eşini ve çocuklarını bir kenara iten çılgın adam, bir hayat kadınına duyduğu aşkın heyecanı ve aynı zamanda stresini yaşıyordu. Bu arada Hüseyin'in eşi de kocasındaki tuhaflıkların farkına vardı. Bir zamanlar 2 sokak ötedeki kahvehanesinden başka bir yere gitmeyen eşi, şimdi sık sık arkadaş toplantılarına katılıyor, geceleri dışarıda geçiriyordu. Evde 5 çocukla uğraşan mağrur kadın, bir gün konuyu eşine açmaya, onunla konuşmaya karar verdi. "Son zamanlarda beni ve çocuklarını çok ihmal ediyorsun" diye söze başlayan kadın, kocası Hüseyin'in verdiği tepki karşısında ne yapacağını şaşırdı. Hüseyin birden bire bağırmaya başlamış, "Sen bana nasıl hesap sorarsın?" diyerek kapıları ve duvarları yumruklamıştı. Korkudan nutku tutulan talihsiz kadın, çocuklarını sakinleştirmeye çalışırken Hüseyin öfkeden delirmiş bir halde kapıyı vurup gitti. Elbette ki tek adresi, sevdiği kadın Beyhan'ın yanıydı. O geceyi de dışarıda geçiren Hüseyin, sevgilisine bazı sınırlamalar koymanın zamanı geldiğini düşünüyordu. Beyhan'ın artık bu işi yapmasını istemeyen aşık adam, sevgilisine metresi olmasını teklif etti. ve vicdan azabı nedeniyle karısını ve çocuklarını kendi hallerine bırakamayacağını söyleyen Hüseyin, "Sana bir ev açalım. Masraflarını ben karşılarım. Başka erkeklerle birlikte olmanı istemiyorum" dedi. Fakat aldığı cevap hiç de umduğu gibi olmadı. Beyhan, kimsenin metresi olmayacağını, Hüseyin'in de bir gün gelip hevesi kaçınca kendisini tek başına bırakacağını düşünüyordu. O, bu tür vaatleri çok duymuş ve gönlüne Hüseyin'i koymamıştı.

ADIM ADIM TAKİP ETTİ
Hislerinin karşılıksız olduğunu anlayan çılgın adam, yine de umutlanmaktan vazgeçmedi. "Bir gün gelecek, o da beni sevecek" diyerek avunan Hüseyin, para karşılığıyla da olsa sevdiği kadınla, Beyhan'la vakit geçirmeyi sürdürdü. Bu sırada evde çocuklarıyla sıkıntılı günler geçiren Hüseyin'in eşi, kocasındaki bu değişime neden olan gizemi çözmeye karar verdi. Eşini gizli gizli takip eden kadın, mahalledeki arkadaşlarının ağzından da laf almaya çalıştı. Fakat kimseler Hüseyin'in kahvehaneyi kapattıktan sonra nereye gittiğini bilmiyordu. Bilen varsa da, suskun kalmayı tercih ediyordu! Azimli kadın, yine de işin peşini bırakmadı ve bir gün kocasının geneleve gittiğini gördü. Önce bu duruma bir anlam veremedi. Ama sonraki takiplerinde eşinin sürekli aynı yerde soluğu aldığını anlayınca durumu sezdi.

SON RANDEVUDA OLAN OLDU
Günler belirsizlik ve mutluluk umutlarıyla geçip gitti Hüseyin için. Artık iyiden iyiye Beyhan'a alışan Hüseyin, tarihler 2002 yılının Şubat ayını gösterdiği bir gün, sevgilisine bir arkadaşının düğününe birlikte gitmeyi teklif etti. Beyhan, ücretini ödediği sürece kendisini her yere götürebileceğini söyledi. Tüm günün bedeli neyse ödemeye razı olan Hüseyin, sevgilisini alıp, eski bir dostunun düğününe katıldı. Otomobilin dikiz aynasına yemeni bağlayıp, ellerine gelin telleri alan çift, sanki karı-kocaymış gibi düğünde halay çekip kalabalığa karıştı. Gündüz yapılan düğünün ardından Hüseyin, ödediği ücretin karşlığı olarak Beyhan'a Vezirköprü'deki gölet kenarına giderek piknik yapmayı önerdi. İkili, burada alkolün dibine vurup keyifli vakit geçirirken, şen kahkahalara eşlik eden göl suları ertesi gün kan içinde kıyıya bir ceset bıraktı!

CESEDİ VATANDAŞLAR GÖRDÜ
Göl kenarına piknik yapmaya giden vatandaşlar, kıyıda bir kadın cesedi olduğunu ihbar etti. Olay yerine gelen polis, cesedin kimliğini tespit etmekte gecikmedi. Uzun yıllardır Vezirköprü'de hayat kadını olarak çalışan Beyhan, yaşamını yitirmişti. Olayın intihar mı, kaza mı yoksa cinayet mi olduğunu anlamak uzun sürmedi. Otopsi sonuçları, genç kadının bir bez parçasıyla boğulduktan sonra cansız bedeninin sulara atıldığını gösterdi.

POLİS GENELEV MÜDAVİMİNİ BULDU
Bunun bir cinayet olduğunu tespit eden polis, Beyhan'ın hayatındaki kişileri yakın takibe aldı. Genç kadın, genelevin gözdeleri arasındaydı. Müşterileri çoktu. Ancak biri vardı ki, onun için 'genelevin müdavimi' demek yanlış olmazdı: Hüseyin Kaya. Beyhan'ın arkadaşlarından Hüseyin'in yaşadığı mahalleyi ve kahvehanesinin yerini öğrenen polis yetkilileri, çılgın aşığı sorguya aldı. Gözyaşları içinde Beyhan'ı deliler gibi sevdiğini söyleyen Hüseyin, "O gün birlikteydik. Beraber olduk ama daha sonra ayrıldık. Ben onun kılına bile zarar veremem" diyordu. Polis, bu ifadeleri kayda geçirdikten sonra, Hüseyin yine evinin yolunu tuttu.

GERÇEK OTOMOBİLDE GİZLİ
Fakat Hüseyin, içeride ifade verirken polis bu sırada onun otomobilinde incelemelerde bulundu. Aracın tekerleklerindeki çamurlar, göl kenarındaki toprakla uyuşuyordu. Ancak araçta bir de saç teli ve kopmuş bir düğme vardı. Bunların delil olabileceğini düşünen yetkililer, buldukları ipuçlarını Adli Tıp Laboratuarı'na yolladı. Birkaç gün sonra gelen sonuçlar ise şüphelerin boş olmadığını kanıtladı. Yapılan testlerde saç telinin ve bluz düğmesinin, öldürülen Beyhan Çelik'e ait olduğu ortaya çıktı.

EŞARPLA BOĞMUŞTU
Bu bulgu üzerine Hüseyin Kaya, tekrar polis merkezine çağrıldı. Önceleri herşeyi inkar eden adam, bu kez işlediği cinayeti tüm ayrıntılarıyla anlatmak zorunda kalmıştı: "O gün gölet kenarında içki içip sohbet ederken sık sık telefonu çalıyordu. 'İşini çabuk bitir ben gideceğim' deyince parasını ödediğimi tüm gün benimle kalması gerektiğini söyledim. Ama o yine de gitmek istedi. Onu sevdiğimi bilmesine rağmen, beni hiç umursamadı. Bir anda kendimi kaybettim. Onun başka bir erkekle olacağı düşüncesi beni çılgına çevirdi. Düğünde otomobilin aynasına takılan eşarbı elime geçirdim. Boynuna doladım, nefesi kesilinceye kadar sıktım. Öldüğünü anlayınca da cesedi gölete atıp, kahvehaneye dönüp işimi yapmayı sürdürdüm." Beyhan Çelik sessiz sedasız gömülürken, aşkını cinnetle birleştiren Hüseyin Kaya, demir parmaklıklar arkasında cezasını çekiyor.




DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
84 yıl önce bir geceTriko aşkına!
20 dakikada diz ağrısına veda etSavaşçı kraliçe Zenobia
Bir çocuğa tebessüm bir...Bir çocuğa tebessüm bir...
Ekranlarda gibi yenilikAsya, her ruha deva
Çocuklar eğlenirken...LG klimalar durakları...
Dyson'dan hiçbir şey kaçamaz!Geleceğin otomobilleri
Acil servisAşk mesajları
Çelebi Çiçek ile tarot kartları
GÜNCEL
Öğrencileri Öğrencileri fişlediler
Okulda hırsızlık olunca, öğretmenler 62 öğrencinin parmak izini aldı...
Fair-Play ödülü psikolojisini...
Şırnak'ta kardeşlik mitingi
Maaşlarda eşitlik
Bir iş 110 şirkete havale
Yemek seçen çocuk özeldir
3 hayat kurtarın
SPOR
Fener'in Fener'in adı yetti: 2-1
Alex, Deniz ve Kezman gibi yıldızlarından yoksun Kanarya, 7'de Tümer...
Biraz ciddiyet lütfen
İşte müthiş plan
Canaydın el koydu
Listesi kabarık
Önce idman sonra imza
Timsah yine gülemedi
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Parçalı Bulutlu 19°C 12°C 
ANKARA Parçalı Bulutlu 17°C 4°C 
İZMİR Az Bulutlu 24°C 13°C 
ANTALYA Az Bulutlu 29°C 19°C 
ADANA Az Bulutlu 28°C 13°C 
EKONOMİ
IMKB E: 56.446,590 D:% 1,29
DOLAR S: 1,188 D:% -0,54
EURO S: 1,708 D:% -0,06
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu
Shuanda Bildiriyor Blogomania Hepoku