Fenerbahçe'nin efsane futbolcusu Rıdvan Dilmen, iç dünyasının kapılarını TAKVİM'e açtı. İlk eşiyle evliyken şu anki eşi Ayşegül Hanım'ı tanıdığını belirten 'Şeytan' Rıdvan, "O yılları bölünmüş olarak yaşadım. Sakatlığım da o döneme rastladı. Çok sıkıntı çektim" dedi.
***
İki kadın arasında 3 yıl ezildim
O yılları ikiye bölünmüş gibi yaşadım. Çok ezildim arada. Hissettirmemek, üzmemek istedim kimseyi. Sakatlığım da o döneme denk geldi. Çok zor atlattım... Brezilyalılar özel yaşamlarında çok rahat ve ağırkanlı. Bir yangın çıksa biz kaçarız; Alex, Edu, Deavid ve Nobre kımıldayıp yerlerinden kalkana kadar yanarak ölür!.
Haberi benden alın: Rıdvan-Tanju Futbol Akademisi kuruluyor yakında. Türk futbolunun 'Şeytan'ı ve 'Kral'ı böyle bir yapılanmanın heyecanıyla dolup taşıyor şu günlerde. İMAJ yapım tüm alt yapıyı hazırlayacak; psikologlar, diyetisyenler, usta öğretmenler ders verecek. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde şubeler de açacaklar. Duyar duymaz Rıdvan'ı buldum konuştum. Laf lafı açınca ortaya "iyi mal" çıktı. Artık takım çalıştıracaksa 8-10 maç oynandı, takım kötü gitti, hoca da gitsin diyenlerle işi yok. 4-5 seneliğine garantili hocalık istiyor. "Önce yöneticileri eğitmeli" diye iri laflar da ediyor. İlk arabasını Fener'e geldiğinde almış. BMW'ymiş. Sürat yapmayı sevmezmiş. Kanarya formasıyla besmele maçı Spor Yazarları Kupası'nda Galatasaray maçıymış. Heyecandan ve tezahürattan dizleri titremiş. Maradona'yı tek geçiyor.
- Nasıl da biliyorsun falcı gibi gol mü olacak, taca mı çıkacak? Çoğu zaman sallıyorum tutuyor. Biraz da çarşambanın gelişi gibi oluyor pozisyonlar.
Seyrettiklerin arasından gelmiş geçmiş en iyi 11 yapmakla başlayalım. Kaleye Rüştü. Recep, Alpaslan, Bülent Korkmaz, Fatih Terim, Oğuz Çetin, Ünal Karaman, Ergün Penbe, Rıdvan Dilmen, Tanju Çolak ve Hakan Şükür.
'TERİM ÖZELDİR'
- Uyy takıma bak! Abi fazla riskli, hücumcu takım oldu. Çok yer, çok atardı bu takım. Hoca olarak da yine Fatih Terim'i yazarım. -
Seviyorsun onu ha? Özel insandır. Kimse bilmez. Bir gün İzmir'den maçtan dönüp direk tesislere geldiler. Ertesi gün de Fransa'ya maça gidecekler. Hagi geldi. "Hocam 10 dakika eve gideyim mi? Kızım hastalanmış. Ben bir görüp geleyim eğer iznin varsa" dedi. - Verdi mi? "Git bu gece kızınla kal. Yarın kahvaltıya gelirsin" dedi. - Helal olsun. Peki sonra ne oldu biliyor musun? - Ne bileyim? Yarım saat sonra Hagi geri geldi. Kimse bedavadan Terim de olmuyor, Hagi de olmuyor. -
Sen ne biliyorsun tesislerde olup biteni? Gözümle gördüm. - !!!!!!! Paris St. Germain'in maç kaseti vardı bende. Fatih Hoca rica etmişti Florya'ya onu götürmüştüm.
'HAKAN BİLMİYORDU'
-Hakan olayıyla çelişti mi bu şimdi. O da kızını getirdi, sıkıntı doğdu. Aslında o milli takımdayken bu kural konmuş haberi olmamış. Lincoln'ünki daha değişik. Ertesi gün sohbet et yeğenlerinle kardeşim. -
Şimdiye kadar gelen en faydalı yabancı kim? O da Hagi elbette. 20 yaşında da aynıydı, dünya çapındaydı, 35 yaşında da aynıydı. Bana göre tabela değiştiren bir adamdır Hagi. -
Edu fena oldu di mi? Morali bitti bir anda. Taraftar, hoca ve yönetim sahip çıktı Edu'ya. Zaten bunlar son derece entresan adamlar. Bizim gibi değiller ki. Mantaliteleri farklı. Açıkçası takmıyorlar bizim kadar. - !!!!! Bak geçen yıl bir ara Alex'i yuhladılar ben ağladım. David'i istenmeyen adam ilan ettiler. "Bunlar gider, bozuldular" dedik gıkları çıkmadı. Adam profesyonel. Sakin sakin bekliyor, sonunda yapacağının en iyisini yapıyor. RAHAT ADAM
-Brezilyalılar mı böyle özellikle? Onlar millet olarak çok rahat. Bir ara gittim futbolcu bakıyordum. Menajerden randevu istiyorum. Bana "2 ile 5 arası gel" diyor. Yahu kesin saat versene. Ama yok. "Bu adam kaça?" diyorsun "5 milyon, 10 milyon dolar" diyor. Birader 5 milyon oynuyor arada. Ben başkana açıp mi diyeyim, 10 mu? -
Bu kadar ha? Abi onun esprisi de var. Diyorlar ki, burada yangın çıksın. Kurtulmak için yarım saat vakit olsun, herkes kaçar Brezilyalılar cayır cayır yanar. (gülüşmeler) YAMUK YOK
- Erman Hoca mı Ahmet Çakar mı? Bana göre ikisinin de en iyi yanı hakemlik olayına saygınlık sağladılar. -
Hakemken mi, yorumcu olunca mı? Her iki durumda da. -
Onlar yönetti sen oynadın zamanında. Hangisi iyiydi? Erman Hoca, Ahmet Çakar ya da Serdar Tatlı. Bu gibiler varsa futbolcu rahatlar. "Yamuk olmaz burada" der. Hele de antrenör daha da rahatlar. Ben ikisini de yaşadım. Erman Abi sert, otoriter yönetirdi. Ahmet Çakar tatlı tatlı yapardı yapacağını. Mesafeyi de iyi koyardı. -
Şimdi ilişkileriniz nasıl? Ahmet Çakar ekrana çıkınca başa biri oluyor. Kamera kapansın melek. Gece saat 03'te "Abi dardayım, konuşmamız lazım" desem, gık demeden arabaya atlar gelir. Öylesi içten vefalıdır.
ÇOK KIZDI!
-Erman Hoca yapmaz mı? Onun da meziyetleri büyük. Bir gün Malatya'da maça çıktık. Ortalık kar, buz, donuyoruz. Hoca kısa kollu bir tişörtle çıktı. Göğüs bağır açık. Boynunda zinciri. Malatya boyuna vakit geçiriyor. O zaman böyle dakika ilave etmek filan yok. Kızdı bunlara 99 dakika oynattı maçı. -
Senin en yakının Tanju mu ? O da yakınım ama eski Bursaspor'lu Çetin tam sırdaşımdır. Bir de Haydar abim var işadamı.
KARDEŞ GİBİYİZ
- Ama siz Rıza'yla da kardeş gibiydiniz... Hâlâ öyleyiz. Ben onlarda kaldım. Annesi baktı bize yıllarca. -
(gülerek) O yüzden Beşiktaş maçlarına az çıktın. Ya sakatlanırdın ya başka bir şey olurdu. Yok be abi. Hatta bir derbide "heer b.ka karışıyorsun" dedim. O da "Çok konuşma" dedi, küstük. Evde annesi durumu anladı, yemekler yapıp sofrada barıştırdı bizi. -
Spor yazarlarından, yorumculardan beğendiğin kimler? Ömer Üründül. Çok inanıyorum ona. Bilgin'i beğenirim. Bir de farklı bakan ve yorumlayan Nilay Yılmaz var.
- Şöyle uzun uzun kendini anlatsana. Hobiler, ev hali, sosyal hayat, siyaset, sanat, televizyon her bir şeyi kat içine... En büyük hobim futbol. Hem de üste para alarak hobimizi yaşadık yıllarca. Evde oturup televizyon izlemeye de bayılırım. Sor bütün dizileri anlatayım sana. Ama hangisi dersen Kuzey Rüzgarı ve Avrupa Yakası derim ilk. Kurtlar Vadisi, Yaprak Dökümü de favorim. En çok Kadir İnanır'ı beğeniyorum. Çocuktuk en büyüktü, 46 yaşımdayım hâlâ büyük oyuncu. Sezen gibi, İbo gibi, Hıncal gibi. Klasik isimler bunlar, dev isimler. Gençlerden Kenan İmirzalıoğlu çok iyi. Deli Yürek seyrederek geçti 1 yılım Van'da. Bir de Nefise Karatay'ı beğeniyorum. Duru, masum, sahici bir yüz. Yeteneğim olsa ben de isterdim dizilerde oynamayı. Mesela bir dedektifi oynasam harika olurdu. Yetenek sıfır. Müzikte de, resimde de sıfır yetenek. Ama iyi dinlerim. En çok da Türk Sanat Müziği. Bu yıl favorilerim Mustafa Sandal ve Serdar Ortaç'ın şarkıları. Ailece tatile gitmeye bayılırım. Lisede de derslerim berbattı. Aklım hep topa gitti. Aşamalı sınavlarda ilk aşamayı kaybettim, üniversite olayım da yattı. 'İngilizcem olsun isterdim'
- Ne okumak isterdin? Her şey ama İngilizcem olsun çok isterdim. Konuşamıyorsun ki. Bazen hakemle konuşuyor arkadaşlar. Ne diyorlar ki? Tek lafları Referii (hakem) diye seslenmek. Gerisi palavra. Onun gırgırı da var... - !!!!!!! Bir gün karşı takımdan oyuncu devamlı yere atmış kendini. Bizim ismi lazım değil arkadaş (Ali Çoban) gitmiş hakeme: "Referii o artist, artist" diye seslenmiş. Sonra yine aynısı olmuş yine "O artist artist" demiş. Kenan, Rıdvan'ın favori aktörlerinden. demiş. Adam bir daha yalandan yere yatıp kalkmayınca bizimki gidip ellerini tabanca gibi yapıp, "O artist artist. O John Wayne. Bang bang bang" diye bağırmış. Kopmuş bizimkiler sahada. Bilen konuşan da var tabii. Ben kızıma söylüyorum. İngilizce öğren yeter bana diyorum.
- Kız Eda, oğlun da Erdi değil mi? Evet, Erdi 20'ye erdi. Bahçeşehir'de okuyor, okul takımında oynuyor. Hasta Fenerli, kombinesi var. Eda 12 oldu. O da Fenerli elbette. Abi kardeş aşık birbirine. Böyle bir sevgi var maşallah.
- İlk eşin Dilek Eda'yı, Ayşegül Hanım da (yeni eşi) Erdi'yi görüp seviyor mu? Dilek hanım Eda'yı hiç görmedi ama kardeşliklerini benimsiyor iki anne de.
'Evliliklerim aşktan...' - İkisinde de aşk evliliği mi oldu senin evliliklerin? Evet abi. Turgut Reis Lisesi'nde tanıştık, sevdik birbirimizi. Sonra evlendik, 7-8 yıl evli kaldık. Sonra da kısmet işte.
- Ayşegül hanımla tanıştığında evliydin. Evliyken aşık oldun demek? O yıllar ikiye bölünmüş gibi yaşadım. Çok ezildim arada. Hissettirmemek, üzmemek istedim kimseyi. Sakatlığım da o döneme denk geldi. Çok zor atlattım o yılları.
- Şimdi nasıl evlilik? Bir şey söyleyeyim tüm kalbinle inan - !!! Benim hayatımda eşimin bilmediği iğne deliği yoktur.
- Nasıl yani Neredeyim, ne yaparım, ne düşünürüm her şeyi, her şeyi bilir. Anlatırım çünkü. Hata bile yapsam söylerim.
- O ne iş yapıyor Eczacı. Babası da eski Kırklareli Milletvekili Mehmet Dedeoğlu. Harika bir insandır.
'Maça 2 gün kala keseceksin!' - Futbolcu eşi olmak amma da zordur ha? Öyledir. Yenilirsin, kanamalı hasta gibi olursun. Yenersin, denizanasına dönüşürsün.
- Futbolcu o kadar ele avuca sığmaz, atak, çevik. Seks hayatında müthiş avantaj bu. Bir maç 6-7 antrenmana bedeldir. Maç gecesi seks çok yanlıştır. Bir de maça 2 gün kala keseceksin.
- Eyvah bazılarına Kime abi?
- Kupa maçı oynayanlara. Hafta sonu maç, hafta ortası maç. Takvim tutmaz yahu. (gülerek) Futbolcu eşleri de meleke kazanıyor zamanla abi. Sorun olmuyor.
Servisi 
