Hande Yener bir başka Hande Yener artık. Çok büyük bir adım attı, tamamen farklı ve yeni bir sound yakaladı Her şeye gözünü kapatıp dans etmeye devam etti. Önemli olan hayallerini gerçekleştirmekti. Şimdiki tek sorunu ise kıskançlık.
HER yaptığı olay olan, çok eleştirilen, aynı zamanda çok da beğenilen bir kadın Hande Yener. Mesleğinin zirvesinde, aynı zamanda evlilik yolunda. Hande Yener, müziğini, planlarını ve gözünün yaşını silen Romeo'su Kadir Doğulu'yu Marie Claire dergisine anlattı.
* Yükselişte olduğunuzun farkında mısınız? Farkındayım ve bunu sağlayan şey müzik olmalıydı. Oldu da... Zaman aldı tabii bu kıvama gelmek. Aslında baştan beri oturtmak istediğim şey buydu ama tabii bu ülkede çok zor ilkleri yapmak. Benim için büyük riskti. Ama ne yaptığını bildiğin zaman insan gönül rahatlığıyla yapıyor işini. Herhalde ben de öyle atlattım o dönemi.
* Yeni bir şeyler denendiğinde insanlar destek olmuyor değil mi? Aynen öyle. Ben denemelere çok açığım. Benim için ilk kez yapıyor olmak çok önemli değil. Çünkü dünyada herkes bir şeylerin ilkini yaptı. Önemli olan bir şey yaparken kendinizle özleştirmeniz. Benim durumuma herkes bir baktı. Ama şimdi gördüğüm kadarıyla herkes bu elektronik sound'lara merak sardı. Bunun değişmesini sağladıysam ne mutlu bana.
'İŞİN KALİTESİNİ BİLİYORUM' * Temkinli yol alıyorsunuz... Çok alternatif tarzda bir albüm yapmadım. Türkçe pop albümü yaptım aslında Türkiye'de olduğumuzu unutmadan.
* Heyecanla çalışmışsınız. Beğenenler olduğu kadar, eleştirenler de var. Bu sinir bozucu bir durum değil mi? Çok ortalama bir şey yapıp da herkesi mutlu etseydim, o zaman da ben mutlu olmaz, içten içe kendi mutsuzluğumu yaşardım. Şu anki mutluluğum daha önemli. Yaptığım işin kalitesini biliyorum; o önyargılı ve tutucu konuşmalar gelip geçici diye düşünüyorum.
* Müzik sektöründe kıskançlık hissediyor musunuz? Bence en büyük sorun o zaten. Nedense güzel yapılan şeylere burun kıvırarak bakma durumu var. Çünkü insanlar kendileri yapamayınca böyle bir tribe giriyor. Ben güzel bir şey gördüğümde alkışlarım ve mutlu olurum. İnsan kıskandığı zaman kendisi için bir şey üretemez. Kendimizle ilgilenmemiz, kendimizi geliştirmemiz lazım.
* Bu kompleksiz bir yaklaşım... İşimle ilgili kompleksim yok. Kendi ses rengimi güzel buluyorum. O konuda Allah tarafından çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Sahnedeki enerjimi ve görselliğimi yaptığım müzikle birleştirebiliyorum. Hayallerimi gerçekleştirebiliyorum. Bence bunu her insan yapabilir. O kadar uzak bir şey değil, sadece istemekle ilgili.
* Biraz güç, biraz cesaret de lazım... Ama bu cesaret bende çocukluğumdan beri var. Sadece müzikle ilgili değil, yapı olarak da. Korkunun verdiği his sizi engeller, o yüzden korku diye bir şey sokmuyorum hayatıma.
* Bazen insan tatmadığı şeyleri bilmez, bilmediği için de korkmaz derler... Ama bilmediklerinizi öğrenmek için de cesur olmanız gerekiyor. Tabii benim de canımı sıkan, tadımı kaçıran bir sürü şey oldu hayatımda ama asla vazgeçmedim böyle olmaktan. 'ŞANSLARI DEĞERLENDİRDİM' * Hayatta başka hangi şansları değerlendirdiğinizi düşünüyorsunuz? Öncelikle hayal kurup ne istediğinizi bilmeniz lazım. Benim müzikle ilgili kurduğum hayaller Hülya Avşar'la tanışmamla başladı. Hülya Avşar'la konuşup randevu istemek bir şans. Onun bana randevu ayarlaması, Sezen Aksu'yla vokale başlamam, bunların hepsi bir şans ve ben bunları çok iyi değerlendirdim.
* İnsan yeni bir ilişkiye başlarken biraz duraksar. O an bunun bir şans olduğunu anlamak önemli değil mi? O bir sinyal, bir his. Mesela ben Kadir'le karşılaştığımda; 'Evet, bu kişi o' dedim ve çabuk ilerledi, buna izin verdim. Yanlış biri olsaydı, 'Tanımaya çalıştım, olmadı' derdim. Yani o anki heyecanımızı durdurup askıya almadım.
* Ne kadar sürede 'İşte bu!' dediniz? Üçüncü ayımızda falan dedim. Flört olarak zaten çok hoş vakit geçiriyorduk ama birden bire bir ışık çaktı ve 'Evet, evlilik olabilir' dedik. Kadir gece gezmeyi seven biri değil. Evi bu kadar seven bir erkek görmedim. O çok büyük bir avantaj.
* Neden? Çünkü evleniyorlar ve daha sonra eve sokamıyorlar adamları.
* İlişkide nasıl bir rolünüz var? Dominant mısınız? Şu an tam istediğim dengede. Ne dominantlığım dorukta ne de sakinliğim. Onunki de. Birbirimizin karakterlerini yaşatıyoruz sanki birbirimizde. Sevgi açlığı yok, kıskançlık yok.
DÜĞÜN YAKIN * Düğün ne zaman peki? Tam tarih almadık ama Eylül'ün ilk haftalarında.
* Çok az kalmış. Heyecanlı mısınız? Zaten yüzüğüme bakıp duruyorum her gün. Çünkü 13 yıl oldu önceki evliliğim biteli.
* İnsanın aşkının gerçekliğini başkalarına inandırmak zorunda kalması zor değil mi? Ben hayatıma birini sokmaya uygun bulduysam, ki ben insan ayırt etmem, 'Bu sana olmamış' lafları bana tuhaf geliyor. Kadir'le genel olarak yakıştırmama durumu olmadı, aramızdaki yaş farkıyla ligili konuşmalar oldu.
* Yaş yorumlarına ne diyorsunuz? İlişkiyle ilgili yorum yapılması zaten bana göre çok ayıp. Bunu televizyonda bangır bangır konuşmak falan...
* Plajdaki parmak hareketinden sonra pişmanlık oldu mu? Valla olmadı çünkü röntgenleniyormuşum gibi hissettim. Doz yok. İzin versek böbreklerimize kadar çekerler.
Servisi 
