Sağduyu ve hoşgörüde 'Cömert' olmak
Sene 1946'dır. Samsun'un Vezirköprü ilçesinde mütevazı koşullar içinde yaşayan Cömertailesinin yoksul hanesi, şenlik evine dönmüştür. 6 yıl aradan sonra büyük oğul Bedrettin'e bir erkek kardeş daha gelmiştir çünkü. Ona da Faruk adını koymuştur evin reisi. Çok geçmez. Bu mutlu yuva, babanın aniölümüyle keder dehlizine döner. İki küçük oğla bakıp büyütmek, okutup adam etmek görevini tek başına ama en esaslısından yapar yoksulAnadolukadını . Evlatların büyüğü SivasLisesi' ne, diğeri ise askeriokula girmiştir bile.
BLUEJEANLIDOÇENT İki kardeşin de öğrencilik yılları çok parlak geçer. Bedrettin, 1960'ta SivasLisesi' ni, 1967'de RomaÜniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirmekle kalmaz, orada doktorasınıdatamamlar . 1972'de yurda dönünce, HacettepeÜniversitesiSanatTarihiBölümü'ne öğretim görevlisi olarak kabul edilir. Burada sanat tarihi üzerine ikinci doktorasını da verir. Dersvermeyeblucinlegiden, öğrencilerinin dilinden çok iyi anlayan, tartışmayı, araştırmayı, paylaşmayı seven, çevresinin gözbebeği bir doçenttir artık o.
UÇARADIMYÜKSELMEK Aynı yıllarda küçük kardeş Faruk da HavaHarpOkulu' nu bitirip savaş pilotu olarak orduya katılmış... İlerleyen yıllarda kurmay subay sınavını da kazanarak en üst rütbelere doğru "uçaradım" yükselmeye başlamıştır. O yıllar Türkiye'nin zor yıllarıdır. Ve bir gün, yansütunadetayıylayazacağım çok acı bir olay, bu iki kardeşi ebediyen ayırır birbirinden...