SİNDİRİM sistemi hastalıklarının tanısı bir takım testler sonucunda konulabiliyor. Ancak tanı konulmasının zor olduğu durumlarda devreye endoskopik yöntemler giriyor. Hastalıkların teşhisinde endoskopik yöntemler büyük önem taşıyor. Örneğin; gastroskopi ile yemek borusu, mide ve ince bağırsak incelenebiliyor. Esnek bir aletin ucundaki bir gözle bu bölge görüntülenebiliyor. MR, ultrason gibi diğer yöntemlerin başarılı olamadığı durumlarda gastroskopiyle damar sorunları ülser tanısı konulabiliyor.
GELİŞMİŞ YÖNTEMLER Geçtiğimiz yıllarda ülser yüzünden kanayan pek çok hasta ameliyat ediliyor, midenin 4'te 3'ü alınıyordu. Artık endoskopik yöntemle daha iyi tanı konuluyor, ilaç tedavisiyle sorun ortadan kaldırılıyor. Bu sayede çok az hastaya cerrahi yöntem uygulanıyor. Ağızdan 'duodenoskopi' denilen yöntemle, yani 'duodenoskop' aletiyle bu bölge incelenebiliyor. Örneğin safra yolunda bir taş varsa bu görülebiliyor. O kanala girip, kesip bu taş çıkartılabiliyor. Hasta böylece büyük bir ameliyattan kurtulabiliyor. Normal gastroskop ile ince bağırsağın ikinci, üçüncü bölgesine gidilebiliyor. Sorun daha ilerideyse 'Push-enteroskop'ye başvuruluyor. Kolonoskopiyle kalın bağırsak ve ince bağırsağın son kısmının incelenmesi mümkün oluyor. Böylece bağırsaklara ait damarsal ve kitlesel sorunların dışında pek çok hastalığın tanı ve tedavisi yapılabiliyor.