atv'nin başarılı dizisi 'Hayal ve Gerçek'te evde kalmış bir genç kızı canlandıran oyuncu İpek Tanrıyar, tüm mankenlerin evde kalma korkusu olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz ay işadamı Tunç Nizakoğlu ile dünyaevine giren manken-oyuncu İpek Tanrıyar, 'Hayal ve Gerçek'te canlandırdığı Firuze karakterini, evliliğini ve yeni projelerini anlattı.
* Uzun süre sunuculuk yaptınız ve şimdi de oyunculuğa döndünüz. Nasıl hissediyorsunuz? Çok mutluyum. Oyunculuğu özlemişim. Diziyle ilgili sokaktan çok iyi tepkiler alıyoruz. Zaten senaryoyu Gani Müjde yazıyor. Harika bir kadroyla çalışıyorum. Bundan keyif alıyorum.
* Dizide evde kalmış bir karakter olan Firuze rolündesiniz. Çekimler sırasında da gerçek hayatınızda evlilik telaşı yaşadınız. Bu durumdan nasıl etkilendiniz? Biraz tuhaf oldu açıkçası. Evlilik hazırlıkları bile dizinin çekimleri sırasında gerçekleşti. Ama arkadaşlarım çok yardımcı oldu. Hatta yönetmenimiz kamerasıyla düğünü çekti.
* Hiç evde kalma korkusu yaşadınız mı? Hiçbir zaman endişem olmadı.
* Mankenler evde kalma korkusu yaşıyor mu? Evet yaşıyor. Tüm mankenlerin evde kalma korkusu vardır. Tüm ilişkilerine 'Acaba evlenir miyim?' diye bakarlar. Bence bunun altında mankenliğin kısa süreli bir iş olması, yani gelecek kaygısı yatıyor. Belli bir yaştan sonra en azından standartlarını koruyabilecek koca ararlar.
* Ancak çoğu manken sık sık sevgili değiştiriyor... Bu, erkeklerin kendileriyle gönül eğlendirdiğini düşündükleri için olabilir. Belki de evlenecek doğru insanı arıyorlardır...
* Evliliğiniz nasıl gidiyor? Çok mutluyuz. Ama evdeki çamaşır, temizlik ve yemek işlerini sürekli yapmak biraz yorucu oluyor. Eve haftada bir temizlikçi geliyor ama yine zor işlermiş. Bir de yemek yapmayı çok sevdiğim için boş zamanlarım mutfakta geçiyor.
* Yakın dönemde çocuk planınız var mı? Şu an çok erken diye düşünüyorum. Çünkü henüz gerçekleştiremediğim planlarım var. Bir de çocuk, büyük bir sorumluluk isteyen bir durum. Sıkışınca bebeğe 'Karnıma geri dön' diyemezsin.
* Sizi podyumlarda pek sık göremiyoruz; neden? Aslında bana uygun çok fazla defile yok. Ben daha çok festivallerde sunuculuk yapıyorum. Sürekli Türkiye'yi dolaşıyorum, son dönemde gitmediğim şehir kalmadı neredeyse.
KENDİNE GÜVENİ ARTTI * Geçtiğimiz sezon 'İpek Yolu" adlı bir program hazırlayıp, sundunuz. Önümüzdeki sezon devam edecek mi? Geçen sene çok iyiydi. Yönetim değişince kaldırıldı. Aynı programı başka bir kanalda yapmak istiyorum. Ben bu programı yaparken çok mutlu oldum, çünkü işe yaradığımı hissettim. İnsanlara faydalı olduğumu, onlara yararlı bilgiler verdiğimi bilmek bana huzur verdi.
* Canlı yayın sunmak size ne kazandırdı? Tecrübe edindim. Bu benim için büyük bir fırsattı. Bunu da çok iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bundan sonra yapacağım işler için kendime güvenmemi sağladı.
* Yeni projeleriniz var mı? Sunuculuk mu, yoksa oyunculuk mu ağır basıyor? Oyunculuk daha ağır basıyor doğrusu. Ancak ben sunuculuğu da çok seviyorum. İkisinden de kopamam.
* Televizyon izleyicisi olarak ne düşünüyorsunuz? Çok ciddiye alıyoruz televizyonu. Bu, bizim gibi ülkelerde tehlikeli olabiliyor. Bence özellikle çocuklara çok dikkat edilmeli. Çocuğum olsa herhalde tek başına televizyonun karşısına geçmesine izin vermezdim.
Servisi 
