Mide ile yemek borusu arasındaki kapağın bozulmasıyla ortaya çıkan reflü, pek çok kişiye kabus yaşatıyor. İlerlemiş reflü cerrahi operasyon gerektiriyor.
Günlük hayatta pek çok kişi, mide içindeki asit ve yiyeceklerin yemek borusuna geri kaçma olayını yaşar. Ancak bu tamamen normal bir olaydır. Yemek borusuna geri kaçan asit bu bölgede tahribata yol açarsa işte o zaman Gastroözofajial Reflü hastalığından (GÖRH) söz edilir.
FARKLI BELİRTİLER Reflü; karın bölgesinin en üst kısmında ve göğüs kafesinin arkasında hissedilen ağrı-yanma hissi, ağız ve boğaza yenilen yemekler veya acı suyun geri gelmesi, sık gaz ve geğirme, kusma ve ağız kokusu gibi tipik şikayetlerle seyredebildiği gibi, ağızda su toplanması, göğüs ağrısı, nefes darlığı veya sıkışması, boğaz ile ilgili şikayetler ve ses kısıklığı gibi başka hastalıkları taklit eden şikayetlerle de karşımıza çıkabilir. Reflüde ana problem, mide ile yemek borusu arasındaki kapak mekanizmasının bozulması ve buna bağlı olarak midenin içerisindeki asit ile yemek parçalarının yemek borusuna geri kaçmasıdır. Bu duruma bazen midenin üst kısımlarının göğüs kafesinin içine fıtıklaşması da eşlik edebilir. Dolayısıyla bozulan kapak mekanizmasının tekrar aktif hale getirilmesiyle sorun tamamen çözülebilir. Ciddi reflü problemi olan hastalar için cerrahi tedaviler gündeme gelir. Tıbbın hemen her alanında olduğu gibi teknolojinin ilerlemesiyle günümüzde reflü hastalığının cerrahi tedavisi laparoskopik olarak hem düşük risk, hem de maksimum hasta konforu ile uygulanabiliyor. Elbette, teknik olarak bilinen laparoskopik cerrahi ilkeler geçerlidir. Diyafragmadan midenin fıtıklaşması varlığında önce göğüs kafesine kaçan mide kısmı karın boşluğuna çekilir.
DİKİŞLERLE DARALTMA Daha sonra dikişler ile midenin geri kaçmaması için yemek borusunun geçtiği aralık daraltılır. Ardından özel tekniklerle mide serbestleştirilerek 2 cm genişliğinde bir kuşak halinde yemek borusunun çevresine sarılır ve dikişlerle tespit edilir. Özel ölçüm ve ayar aletleri kullanarak bu aşamalar sırasında geçişin daralması ve yutma zorluğunun ortaya çıkması engellenir. Yemek borusunun çevresinde oluşturulan mide kuşağı veya halkası reflü atakları oluşmadan yemek borusunu sıkıştırarak kapatmakta ve böylece midenin içindeki asit ve gıdaların geri kaçmasını engellemektedir. Ameliyattan sonra hastanede kalış süresi ortalama bir veya iki gecedir. Hasta 5-6 saat sonra yatağından çıkarılır ve dolaştırılır. Ertesi gün sıvı gıdalarla beslenir, ağrı kesiciler dışında ilaç tedavisine ihtiyaç duyulmaz. 20. GÜN BÜYÜK GÜN Günlük hareketlerde kısıtlaması olmayan hasta, ameliyattan sonraki ilk hafta içerisinde sadece sıvı gıdalarla beslenir ve sonraki 2 hafta boyunca yumuşak gıdalara izin verilir. Ortalama 20. günden sonra her tür gıda ve beslenme düzeni serbest bırakılır. Yaranın durumuna göre, üçüncü ile beşinci gün arasında banyoya izin verilir. Ortalama 5 ila 7 gün arasında normal günlük aktivite ve işe başlama mümkün olur.