BU hastalıklar çokça 'konjunktivit' olarak adlandırılıp gözden kaçırılabilir. Eşlik eden hastalıklar nedeniyle teşhis ve tedavi edilmeleri gereklidir. Episklerit, konjunktiva (gözün en dış zarı ) zarının altında yer alan episkleranın iltihabıdır. Çoğunlukla ani olarak bir veya her iki gözde kızarıklıkla ortaya çıkar. Bölgesel kızarıklık izlenir, ama yaygın da olabilir. Dokunmakla hassas ve ağrılı olabileceği gibi, rahatsızlık yaratmayabilir. Çoğunlukla genç hanımlarda görülür. Genelde herhangi bir nedeni yoktur ama Romatoid Artrit, Poliarteritis nodoza, Sistemik Lupus, Enflamatuar bağırsak hastalıkları, Sarkoidoz, Wegener Granulomatozis, Gut, Herpes Zoster Virüs ve Sifilis gibi hastalıklarla görülebilmektedir. Çoğunlukla tedavisiz 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden düzelir ancak suni gözyaşları ve topikal antienflamatuar ajanlar hastalığa bağlı rahatsızlık hissini giderir. Genellikle kortizonlu damlalar tercih edilir. Soğuk pansuman rahatlatıcıdır. Şiddetli vakalarda veya tekrarlayan durumlarda yukarıda bahsettiğimiz hastalıkların araştırılması için hastanın dahiliye, romatoloji, gastroenteroloji, enfeksiyon hastalıkları kliniklerine yönlendirilmeleri gerekebilir. Ulseratif kolit ve Kron hastalıklarının araştırılması gerekir.
ŞİDDETLİ AĞRIYLA DİKKAT ÇEKER Episkleritle ilgili diğer bir önemli nokta da daha ciddi ve ağrılı olan skleritten ayırmaktır. Fenilefrin testi gerektirir. Skleritte şiddetli göz ve göz çevresi ağrısı vardır. Skleral, episkleral ve konjunktiva damarları genişlediğinden göz bölgesel veya yaygın olarak morumsu, koyu kırmızı renk alır. Ağrı, ışık hassasiyeti, sulanma ve görme azalması diğer şikayetlerdir. Episkleritten farklı olarak gözün skleraya komşu dokuları da etkilenirse keratit ve üveit eşlik edebilir. Bu nedenle hemen fark edilip tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara neden olarak görmeyi tehdit eder. Düzgün tedavi edilmediğinde gözde hasar bırakır ve mutlaka altta yatan sebep kan testleri, eklem grafileri, akciğer filmi ve gerekirse romatoloji uzmanlarının eşliğinde araştırılmalıdır.