Mevsimlere göre değişiklik gösteren kalp hastalıklarında çevresel faktörlerin de etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, özellikle ısı değişikliğine dikkat çekiyor.
Mevsimsel kalp hastalıklarını ve kimlerin risk altında olduğunu Avcılar Medicana Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Barış İkitimur'a sorduk. * Kalp hastalıkları neden mevsimlere göre değişiyor? Bu durumu etkileyen çeşitli faktörler var. Bunlardan ilki, hava sıcaklığı, güneş ışığının süresi gibi çevresel faktörler. Diyet, şişmanlık, egzersiz, sigara içmek de koroner kalp rahatsızlıklarını etkiler. Kan basıncı, kolesterol seviyesi, kanın pıhtılaşma durumunu gösteren çeşitli parametreler, mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. * Hangi mevsimler nasıl etkiler yaratıyor? Genel olarak koroner kalp rahatsızlıkları, daha soğuk mevsimlerde; kış aylarında ve havadaki ısı değişikliklerinin fazla olduğu dönemde artıyor. Kalp hastalıkları, havanın sıcak olduğu ve hava sıcaklıklarının da genelde çok değişmediği ortalamalarda azalıyor. Bu durumun özellikle hava ısısının normalden fazla saptığı zamanlarda kendini gösterdiğini söyleyebilirim. Ani hava değişimi kalp hastalıklarını tetikliyor. * Kimler risk altında? Düşük ısılı odalarda yaşayıp çalışmak zorunda kalanlar, yaşadıkları evin ısıtma sistemleri iyi çalışmayan kişiler, ani kalp problemleri için daha fazla risk altındadır. Özellikle soğuk ya da rüzgarlı havalarda yürüyüş yapmak, yemekten hemen sonra yürümek, ani kalp problemleri oluşturabilir. * Gün ışığı ile kalp rahatsızlıkları arasındaki ilişki nedir? Gün ışığına bağlı olarak vitamin D sentezleniyor. Vitamin D seviyesi kalp hastalığı olanlarda daha düşüktür. Bu yüzden de vitamin D seviyelerinin az olduğu zamanlarda, yani parçalı bulutlu, yağmurlu, bahar ve kış aylarında düşen vitamin seviyelerinin kalp ve koroner hastalıklarıyla ilişkisi olduğu düşünülüyor. * Kalp hastalıkları daha çok erkeklerde mi görülüyor? Erkekler, kadınlara oranla daha fazla risk altında. Fakat menopoz dönemi sonrasında kadınlar da riskli gruba dahil ediliyor. Sigara içenler, kolestrol seviyesi yüksek kişiler, ailelerinde erken kalp-damar hastalığı öyküsü olanlar, hareketsiz ve fazla kilosu olan kişiler, şeker hastaları, yüksek tansiyonu olanlar yüksek risk grubunu oluşturuyor. Erkeklerde 40-45, kadınlarda 50-55 yaşları dikkat edilmesi gereken riskli dönemlerdir.