Uygun diyet programı belirlendikten sonra yılların alışkanlıklarına veda etmelisiniz. Bunun çok kolay olmadığını söyleyen Dyt. Fatmagül Yılmaz, 'Önemli olan istemek ve kararlı olmaktır. Sevmediğiniz bir şeyi kimse size zorla yediremez' diyor.
Hedef kilo belirlendikten sonra ikinci adım artık kan tahlillerinizin ışığında, metabolizmanıza ve sosyal yaşantınıza uygun bir diyet programına geçmektir. Erişkinlerde haftada 0,5- 1 kg uygunken; çocuklarda, emzikli annelerde ve şeker hastalığı olanlarda ancak 0,5 kg uygundur.
KALICI DEĞİŞİM Diyet programında hedef; kişinin beslenme düzeninde ve yaşam modelinde kalıcı bir değişiklik yaratmaktır. Yılların alışkanlıklarını bir anda değiştirmek kolay değildir. Bunun için kararlı olmak ve istemek gerekir. Sevmediğiniz bir şeyi size zorla kimse yediremez. Bu açıdan bazen bir psikolog/psikiyatrist yardımını gerektirir. Davranış değişikliğinizi kalıcı kılmak adına yapacaklarnız ise şöyle: Alışveriş yaparken: * Almanız gerekenleri listeleyin. * Aç karnına alışverişe gitmeyin. * Yağ oranı yüksek besinler yerine yağsız olanları tercih edin. * Misafirinize ikram etmek için diye sizin tüketmemeniz gereken besinleri almayın. * Arabanızı biraz ileriye park edin; yürümek zorunda kalın. Yemek yeme davranışları: * Televizyon izlerken, gazete-dergi vb. okurken, başka bir işle ilgilenirken yemek yemeyin. * Ayaküstü yemek yemeyin. Masada hep aynı yerde oturmayın. * Çok iyi çiğneyin, bir an hızlı yediğinizi fark ederseniz, elinizde ne varsa o an bırakın ve kısa bir süre arkanıza yaslanıp, derin bir nefes alıp yemeye devam edin. * 'Diyetteyim ve yememem lazım' diye düşünerek beyninizi sürekli yemekle meşgul etmeyin. Çünkü bu şekilde düşünürken daha çok yeme dürtünüzü artırırsınız. Her şeyden önce 'sağlıklı besleniyorum' diye düşünün. * Daha küçük tabaklar kullanıp göz doygunluğunuzu sağlayın. * Hiçbir zaman duygularınızla yemek yeme olayını bağdaştırmayın; yemek, ödül veya ceza değildir. Can sıkıntınızı başka şekilde geçiştirin. * Buzdolabınızın kapağına kilolu bir halinizin fotoğrafını yapıştırın. * Arkadaşlarınızı, gelirken pasta vb. şeyler getirmemesi için uyarın. * Ekmeği bandırarak yemek yemeyin; yemeğin suyunu tabakta bırakın. * 'Ziyan olmasın' diye çocuğunuzun veya eşinizin artan yemeğini yiyerek bol kalori almayın. * Etiket bilgilerini okuma alışkanlığı edinin; yağ, kalori ve içerik gibi bilgileri kontrol edin. Fiziksel aktivite uyarıları: * Asansör, yürüyen merdiven yerine, merdivenleri kullanın. * En azından hafta sonları bedenen yapabileceğiniz aktiviteler planlayın. * Ev işlerinizi kendiniz yapın. * Zevk alacağınız bireysel veya toplu spor aktiviteler edinin. * Spora başladığınızda ölçülerinizi alın. Bir ay sonra değişiklikler sizi mutlu edecek ve devam etmenizi sağlayacak. * Spor, stresinizi ve yorgunluğu atmanıza yardımcı olur. Dışarıda yemek yiyecekseniz: * Salatalarınıza yağlı sos almayın. * Kremalı, soslu, kızartma tarzı yemekleri tercih etmeyin. Izgara, buğulama veya haşlama tarzı besinler tüketin. * Yemeğin suyunu yemeyin. * 'Yemeye gideceğim nasılsa, orada kaçırdıklarımla dengelerim' diye çok aç karnına gitmeyin. * Gideceğiniz yeri ve yiyeceğiniz yemeği önceden seçin. * Tatlı yerine meyve veya meyve salatası tercih edin. Ya da diyetisyeninizden o gün için uygun alternatif alın; sütlü tatlı, dondurma vb... * Ara ara çatal kaşığı elinizden tabağın kenarına bırakıp sohbet edin. Yemek süresini 20 dakikaya yayın. * Sosyal yaşantınız içinde, diyetinizi takip etmeye çalışın. Çünkü uzak kalıp sonra o yaşantıya geri döndüğünüzde kilonuzu korumada zorlanırsınız. Bu ortamda kendinizi nasıl dengeleyeceğinizi öğrenmelisiniz. Diyet, damak zevkinin öldürülmesi anlamına gelmez. Sadece yağlı besinleri hayatınızdan çıkarmalısınız; ne yediğinizin yanında ne zaman yediğiniz de önemlidir.