Meme hastalıklarının yüzde 75'inin kadınlar tarafından fark edildiğini söyleyen Op. Dr. Sarper Işıksel, 'Meme kanseri kadınlar için pek çok anlama geliyor' dedi.
Estetik ve güzellikten çok, fonksiyonel bir organ olan memenin en önemli görevi süt üretmektir. Memenin; süt üretebilmek için gerekli olan süt bezleri, süt kanalları, bunları birbirine bağlayan dokular ve süt vermeye yarayan bir meme ucundan ibaret olduğunu söyleyen Medicana Bahçelievler Başhekimi Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Sarper Işıksel, "Memeyi anlayabilmek, meme hastalıklarını tanıyabilmek bu tanımdan geçer" dedi.
GÜNLÜK DEĞİŞİMLER Nitekim meme hastalıkları; süt bezleri, süt kanalları, çevre destek dokuları ve meme başından köken alır. "Memeler kadın hormonları olan östrojen-progesteronun etkisi altında sürekli gelişim ve değişim gösterirler. Hatta 'günlük değişimler olur' dersek abartmış olmayız" diyen Dr. Işıksel, beyinde bulunan hipofiz dokusundan salgılanan prolaktin ve oksitosin hormonlarının süt üretimi ve taşınmasından sorumlu olduğunu belirtti. Çocukluk döneminde memenin sadece meme başından ibaret olduğunu, erkek ve kız çocuklarında aynı oluşumu gösterdiğini anlatan Dr. Işıksel bu konuda şunları kaydetti:
ESTETİĞİN KAYBI! "Ergenlik dönemi ile birlikte kadınlarda süt kanalları ve süt bezleri gelişir, memeler büyür. Menapozla ise geriye doğru değişim olur." 'Meme' sözcüğü kadınlarda bir yandan estetik ve güzelliği hatırlatırken diğer yandan meme kanserini çağrıştırıyor. Meme kanseri, kadınlar için sadece ölümcül bir hastalık değil; güzelliğin, estetiğin ve doğurganlığın kaybı anlamına da geliyor. Çoğunlukla bu anlamların doğru olmadığını savunan Dr. Sarper Işıksel, "Neyse ki, meme hastalıklarının büyük çoğunluğu iyi huyludur ve hatta hastalık bile değildir. Doktora meme yakınması ile başvuran kadınların en az yüzde 90'ında tedavi gerektiren bir hastalık saptanmamaktadır" diyor. Meme yakınmaları olanların şikayeti ne olursa olsun mutlaka bir doktor muayenesinden geçmesi gerektiğini belirten Dr. Işıksel, meme taramalarının ülkemizde yaygın olarak yapılmadığını, meme hastalıklarının yüzde 75'inin hastalar tarafından fark edildiğini ifade etti. Dr. Işıksel, şu tavsiyelerde bulundu: "Kadınlar memelerini tanıyabilmek için mutlaka kendilerini muayene etmelidir. Kendi memelerini tanıyan kadınlar doku içerisindeki değişiklikleri de fark ederler. Bu da hastaya teşhis ve tedavide zaman kazandırır."