İdrar yapmada güçlük, sık idrara çıkma, hatta bazen idrar kaçırma gibi şikayetlerle kendini gösteren prostat kanseri, bazı durumlarda belirti vermiyor. Bu nedenle her erkeğin rutin kontrollerini yaptırması gerekiyor.
Prostat kanserinin klinik bulgularını sıralarken, bazı erkeklerde hastalığın belirti vermediğini söyleyen Prof.Dr. Kemal Sarıca, "İşte bu yüzden 40-50 yaş üstü erkeklerin düzenli aralıklarla kontrolden geçmesi gerekir" dedi. Prof. Dr. Sarıca hastalığın belirtileri ve gelişimiyle ilgili şunları kaydetti: Prostat kanserini içeren prostat dokusu idrar yolları ve idrar kesesine doğru büyüdüğünde; idrara başlamada güçlük, idrar akım gücünde zayıflama, idrarda kesiklik, idrar yapmada güçlük, sık idrara çıkma, ani sıkışma hissi, idrar kaçırma gibi yakınmalarla kendisini gösterebilir.
DOKULARA YAYILABİLİR Ancak her olguda prostat dokusu çok büyüme göstermediği için bu bulguların hiçbirisi olmadan da kanser gelişebilir. Hatta, böbreklerden idrar boşaltımının engellenmesiyle böbrek yetmezliğiyle kendini gösterebilir. Bazı durumlarda prostat kanseri çevre dokulara yayılabilir ve hastalık kendini hematospermi (meninin kanlı gelmesi), iktidarsızlık, kabızlık, karın ağrısı ve rektal kanama gibi yakınmalarla gösterebilir. Prostat kanseri bölgesel lenf düğümlerine ve iskelete yayılabilir, bu yolla sırt, kalça ağrılarına, patolojik kemik kırıklarına ve kansızlığa neden olabilir. Bazı hastalarda ise prostat bezi hiç büyümediği için hiçbir ürolojik yakınma olmayabilir. Bu durum hastalığın ne kadar sinsi olduğunu ve erken tanısının önemini ortaya koymaktadır.
TANI KONULMASI Hiçbir şikayeti olmadığı halde rutin kontroller sırasında üroloji uzmanına başvuran veya yukarıda değindiğimiz bulgularla ürologlara gelen hastalar, parmakla rektal muayene ve PSA düzeyi testine tabii tutulur. Seyrek olarak bazı şüpheli durumlarda hastalara makattan ultrasonografi uygulanabilir. Prostat kanserinin kesin tanısı, prostat bezinden ultrasonografi eşliğinde alınacak biyopsi ile konulur. Daha sonraki aşamalarda yayılım derecesini saptamak amacıyla MRG ve kemik sintigrafisi gibi tetkiklerden yararlanılır.
TEDAVİ YOLLARI Prostat kanserinde tedavi şeklinin belirlenmesi için hastalık iki grupta inceleniyor. Bunlardan birincisi mevcut kanserin prosatat dokusunda sınırlı olduğu kanser durumu, diğeri ise kanser hücrelerinin komşu veya uzak organlara (sıklıkla da kemiklere) yayılımı söz konusudur. Günümüzde erken evre prostat kanserinin en uygun ve en etkili tedavisi 'radikal prostatektomi ameliyatı'dır. Bu ameliyat prostat dokusunun içindeki tümör odakları ve çevresindeki dokuların tümü ile birlikte alındığı ameliyat şeklidir. Hastalar bu operasyon ile prostat kanserinden tamamen kurtulabilme şansına sahip olabilmektedir. Bir diğer tedavi şekli de prostat dokusunun içine ya da yakınına yerleştirilen ışın yayan çekirdekler sayesinde kanserli hücrelerden kurtulma tedavisidir (Brakiterapi). İleri derecede prostat kanserinde ise androjen ve cerrahi kısırlaştırma yöntemlerinden yararlanılır.