Güzellik tiki
Artık herkes biliyor ki, güzellik insanoğlu için büyük bir avantaj... İstatistikler, gelenekler ve tabi ki yürekten gelen sesler bunu doğruluyor. İnsankendisinideçevresindekileridegüzelgörmekistiyor. Çünkü iyi görüntü iş hayatında, aşkta ve hatta gündelik yaşamda karşılaşabileceğiniz herhangi bir durumda bile artı puan getiriyor. Bu sebeptendir ki, çağımızın en çok kazanan sektörü kozmetik ve elbette ki estetik... İkisinin de 'tik' olması zaten içten içe şifreyi veriyor... Alışkanlık mı dersiniz, bağımlılık mı... Ya da belki toplumsal hastalık... Ama malum günümüzde herkesin güzel olma tik'i bulunuyor... Mahallede dikiş nakış kursuna gidenler, dünyası televizyonda gördüklerinden ibaret olanlar, elinin altındakini nereye harayacağını şaşıranlar, henüz 16'sındaki genç kızlar ve göbek yağının hiç de balkon sefası vermediğini nihayet anlayan delikanlılar... Hatta çok güzel olsalar da, beğenmeyip ille de kendisinde bir kusur bulanlar... Herkesgüzelliğibukadarkafayatakmışken,çözümisehepenkolayı,ensıradanıolarakgösteriliyor. Zengin olan haftada bir bıçak altına yatıyor, dar gelirli parasını biriktirip estetiğin yaratacağı mucizeyi bekliyor... Ancak hiç kimse çıkıp da, emek vererek güzel olmayı denemiyor... Kolayıvarişte,senparayıverdoktorşekliniversin...Sonrada"Güzelleştim"diyemutluol. Tabiu her zamanki gibi, bu konuda da en güzel örneği tecrübe veriyor. Sanatın duayenleri arasında saydığım Yıldız Kenter, 70 yılı devirmiş bedeni ile "Güzellik bıçakla olmaz, akılla olur" gerçeğini ortaya koyuyor. Her sabah 15 dakika ip atladığını, yediğine içtiğine sürekli dikkat ettiğini ve tabi ki en önemlisi ruhunu sevgi ile doldurduğunu söylüyor... Güzelolmakiçinparadeğilçabaharcıyor.Fikirlebeslenmeyenfiziğinişeyaramayacağınıçokiyibiliyor. Ve ortaya hiçbir essetik uzmanının yapamayacağı güzellikte bir kadın çıkıyor. Kendisineözgüvedoğal. Din adamlarının bile "Görüntüsünden rahatsız olanın estetik yaptırabileceğini" söylediği günümüzde insanlar, ne yazık ki özgüveni işaret edecekleri yerde hemen neşteri gösteriyor. Kimseyekendisinisevipbakımınıyaparsagüzelolacağısöylenmezken,herkesinestetikleharikaolacağıiddiaediliyor. Oysa yiyip yiyip yağları aldırmak, sürekli kötü düşünüp çatık kalan kaşlarına botoks yaptırmak, sadece hokka burnun güzel olduğuna aldanmak kimse için çözüm olmuyor. Bir süre sonra estetikli yüze ve bedene alışan insan, yine kendisini çok çirkin buluyor... Elbette kimsenin kötü görünmesi gerekmiyor. Ama iyi görünmek için de kesinlikle insanın kendisinin emek göstermesi lazım geliyor. Şimdi artık estetik uzmanları artık biraz tatile çıksın. Kadın-erkek herkes, işin kolayını bırakıp güzelliği biraz da kendi yaşam tarzında arasın. Her2dişidenbirisininşişmanolduğu,nüfusununyarısındanfazlasınınsigarakullandığıülkemizdeinsanlarıngüzelgörüntüdenöncefikirlerinigüzelleştirmelerigerekiyor...