FİZİKSEL ve kimyasal açıdan vücut işlevlerinde aksamalara neden olan şişmanlık beraberinde birçok hastalığı getiriyor. Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), şeker metabolizmasındaki bozulma ile şeker hastalığı (diyabet), yağ metabolizmasındaki bozulma ile yüksek kan yağı ve kolesterol seviyeleri (hiperlipidemi), kalp ve akciğer hastalıkları, karaciğer sorunları, safra kesesi taşları, eklem ağrıları, artroz ve bel fıtığı, reflü hastalığı, hatta bazı kanser türleri obeziteye bağlı olarak artış gösteriyor. Ayrıca dış görünüşünden dolayı psikolojik- sosyolojik sorunları olanlar aile hayatlarında, toplumsal ve mesleki ilişkilerinde de başarısızlıklar yaşıyor.
RİSK ÇOK YÜKSEK Şişmanlığın en yaygın olduğu ülke ABD'de her 3 kişiden biri ideal vücut ağırlığının üzerinde ve şişmanlık sınırları içerisindedir. Sağlık için harcanan bütçenin her yıl daha da büyük bir bölümü obezitenin komplikasyonları ve tedavisi için harcanmaktadır. Yıllardır devam eden bu çalışmalara göre şişmanlığın yol açtığı sağlık sorunlarının tedavisi için harcanan para, şişmanlığın tedavisi için harcanandan daha fazladır. Daha da önemlisi, modern yöntemler ve cerrahi teknikler ile obezite tedavisi olanların sorun yaşaması (komplikasyon) veya hayatlarını kaybetmesi riski, tedavi olmayan hastaların gelecekteki 5 yıl içerisinde obeziteye bağlı yaşayacakları riskten daha düşüktür. Diyet, egzersiz, bitki ve ilaç tedavileri, akupunktur gibi alternatif yöntemler etkili olmakla birlikte yeterli sonuç elde edilemiyor; cerrahi tedaviler gündeme geliyor. Bu aşamada mideye yerleştirilen balonlar, kelepçe takılması, mide küçültme operasyonları ve alınan gıdaların vücutta emilimini azaltan operasyonlar, yüksek oranda tatmin edici ve kalıcı sonuçlarla obezite sorununa çözüm getirebiliyor.