Hatırla Sevgili-181
Hanım'ın Almanya'ya gidişi, Rıza Bey'i üzmüştür. Evde tek başına kalan Rıza Bey, Rüya ile avunmaktadır. Ankara'dan dönen Yasemin ve Necdet, Rıza Bey'in yalnızlığını fark eder ve bir çözüm arar. Fabrikada da işler sarpa sarmıştır. İşçiler, Nezahat Hanım'ı beklemeden grev kararı alır.
Yasemin ve Necdet, Rıza Bey'e moral vermek için aile yemeği düzenler. Emine, güzel bir sofra hazırlar.
Annesinin Almanya'ya gitmesine bozulan Yasemin, Emine'ye dert yanar. Emine de onunla aynı fikirdedir.
Nezahat Hanım'ın işine çok değer verdiğini bilen Emine, fabrikadaki durumun her geçen gün kötüleştiğini anlatır.
Emine, tam fabrikayı anlatmaya başlamışken kapı çalar. Rüya kapıya koşar.
Babasının geliş saatinin yaklaştığını bilen Rüya, kapıyı açar. Necdet'in her zamanki gibi eli kolu doludur. Elindekileri Yasemin'e veren Necdet, kızını kucaklar.
Damadının elindeki şişeleri gören Rıza Bey, ona takılır ve bütün aileyi sarhoş edecek kadar içki getirdiğini söyler. Necdet, keyifli bir gece geçirmek istemektedir.
Ailece sofraya oturduklarında kadehler, mutluluk ve huzura kalkar. Hepsi bir arada olmaktan büyük keyif almaktadır. Sadece Nezahat Hanım yoktur.
Rıza Bey, günlerdir ilk kez gülüp eğlenmeye başlamıştır. Her zamanki gibi masanın başındaki yerini almıştır. Ailesini sevgiyle izlemektedir.
Deniz ve Işık'ın önceki geceyi karakolda geçirmesi, masada espri konusu olur.
Özellikle Deniz'in konuları anlatış tarzı hepsini çok güldürür. Necdet ve Yasemin, zor geçen günlerin ardından kendilerini toplamıştır.
Kahvelerini içmek için salona geçtiklerinde, herkesin uykusu gelmiştir. Ancak hiç kimse tatlı sohbeti bırakıp gidemez.
Deniz, bir fırsatını kollar ve otomobilini verdiği için Yasemin'e teşekkür eder. Yasemin, onunla şakalaşır.
Herkes odasına çekildiğinde Necdet ve Yasemin, salonda baş başa kalır. Genç kadın bu güzel geceyi planladığı için kocasına minnettardır. Necdet de onun kadar mutludur.
Plakları karıştırmaya başlayan Necdet, arada bulduğu bir plağı havaya kaldırır. O plağın kendine ait olduğunu fark eden genç adam, onu yıllar önce Yasemin'in yaşgünü partisine getirdiğini hatırlar.
Yasemin de Necdet'in gösterdiği plağı hatırlar. Yaşgününde ilk dansı beraber yaptıklarını konuşurlar. İkisi de bir an için geçmişe döner.
O sırada Kıbrısçık'taki lojmanının kapısını kendi anahtarlarıyla açan Ahmet, sevdiği kadının onu değil de kocasını tercih ettiğini düşünür.
Koltuğa çöken genç adam, yalnızlığıyla yüzleşir. Selma Hanım'ın söyledikleri tek tek aklına gelir. Bu karabasanı sonlandırmaya karar verir.
Büyükada'da geçen mutlu günlerini hatırlayan karı-koca, yıllar içinde ne kadar çok değiştiklerinden bahseder.
Yasemin'in yeniden Ahmet'i hatırlamasını istemeyen Necdet, buldukları plağı pikaba takar. Ve şarkının başlamasını bekler.
|