Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Arşiv | Ana Sayfa
Bugün: 14 Temmuz 2007  

Beni yanlışlıkla artist yaptılar...

'Karadenizli Gülbeyaz' karakteriyle isim yapan Şevval Sam, çıkardığı Türk Sanat Müziği albümü ile herkesi şaşırttı. Sanatçı, iş ve özel hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.



Oyuncu kimliğine şarkıcılığı da ekleyen Şevval Sam, yeni albümüyle hayranlarını sevindirdi. "Sek" adını verdiği Türk Sanat Müziği albümünün heyecanını yaşayan güzel sanatçı, hakkında merak edilenleri Yeni Aktüel dergisine anlattı:

* İnsanlar sizin 'Gülbeyaz' dizisinden dolayı Karadeniz şarkıları albümü çıkaracağınızı düşünüyordu. Tam tersi bir şey yaptınız ve Türk Sanat Müziği söylediniz. Karadeniz dizisinden sonra insanlar benden bir Karadeniz albümü bekledi; yapsaydım popülist bir tavır olurdu. Yine yapacağım, çünkü şarkıların hiçbir günahı yok.

* Türk Sanat Müziği albümleri genelde nostalji kategorisinde değerlendiriliyor... Ben 'nostalji' denmesine de karşıyım. Biz Mozart dinlerken 'Hadi nostalji yapalım' diyor muyuz?

UMUTLU DEĞİLİM

* İlk tepkiler nasıl? Albüm promosyon yapmamamıza rağmen çok satıyor. İnsanlar ilk önce internetten indiriyor, beğenirlerse albümü alıyor. Artık müzisyenlerin işi zor.

* Korsan piyasası, dinleyicileri seçici mi yapıyor? Tabii ki korsan kötü bir mesele. Bir sürü insanın emeği var albümlerde. Ama bir gerçeklik de var. Evine ekmek almakta zorlanan birinin gidip 12 milyona CD almasını bekleyemem. Ayrıca onu bu eğlenceden mahrum bırakmak da istemem. Albümlerin pahalı olması dinleyiciyi biraz seçici hale getiriyor.

* Herkes sizi Karadenizli olarak tanıdı. Nerelisiniz? Doğma büyüme İstanbullu'yum. Babamın babası Kürt, anne tarafım Selanikli. İzleyici beni Karadenizli gibi gördü, ama sevdiği Karadenizli oluşum değildi sadece. O dizi bir Romeo- Juliet hikayesiydi. İzleyici daha çok o durumu sevdi bence. İnsanlar, kendilerine mutluluk veren şeyleri seviyor.

MUTLU SON

* Mutlu sonları seviyor musunuz? O kadar çok mutsuzluk var ki etrafta. Galiba insanları en çok mutluluk hikayesi çekiyor. Bazı insanlar "Mutlu sonları sevmem. Hayat öyle değil" gibi söylemler kullanıyor. Ben meseleye böyle yaklaşılmasından rahatsız oluyorum. İnsanların mutsuz sonlar isteyecek kadar şımarık olmalarını bu dünya hak etmiyor. İnsanların diyalogları değişti.

* Bütün bunlar olurken kendinizi mutlu hissediyor musunuz? Aslına bakarsanız memleketin durumu ve kurtuluş konusunda çok da umutlu değilim. Türkiye dünyanın en güzel memleketlerinden biriydi. Dünyada kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, bugün yaşadığımız duruma bakın. Artık insanların seslerini çıkarması gerekiyor.

* Siz nasıl karşı çıkıyorsunuz? Ben insanların aşırı tüketimine, hırslarına, faşizan yaklaşımlarına, aşırı yemek yemelerine karşıyım. Hayatın özü doz. Bir şeylerin ölçülerini kaçırdığımız zaman sonuçları iyi olmuyor. İnsanın da ölçüsü kaçtı şimdi. Baştan başlamalı; önce insan olamanın ne anlama geldiğini ortaya koymalıyız. Çok kalabalıklaştık mesela.

* Bu durumu engellemek için siz kendinizce bir takım şeyler yapıyor musunuz? Dünya bu kadar kalabalığı doyurmaya muktedir olmadığı için ben bireysel bir eylem yapıyorum; et ve tavuk yemiyorum. Eti de çok severdim. Öldürmek ve yemek doğanın döngüsü ama birileri benim gibi düşünse, deli gibi et yemese, yemek fabrikasyon haline dönüşmez.

SÜS SEVMİYOR


* Politik tavır sizin sularınızda çok da tercih edilen bir alan değil gibi görünüyor... Bu konfora sahip olan biri için bulunduğum yer ters duruyor olabilir. Ama ben vicdanı olan biriyim. Sadece memleketi İstanbul, Ankara, İzmir'den gören, 'sahneye çıkarken bir tane parfüm bitireyim', 'ne giyeyim' diyen biri değilim. Aslında yanlışlıkla artist olmuş biriyim. Çünkü çok sıkılıyorum; giyinmekten, süslenmekten sıkılıyorum, televizyona çıkmaktan sıkılıyorum.

PEYGAMBER ARIYORUZ


* Siyasi anlamda bir şeyin ya da insanın popüler olmasından rahatsızlık duyuyor musunuz? Bizi kurtaracak bir peygamber arıyoruz aslında. Ama böyle bir kişi yok. Birilerinin bir şeyleri artık başka türlü söylemeye başlaması lazım. İnsanlar otobüslerle getirilip mitinglere katılıyor. İlk bakışta insanı heyecanlandırıyor. Ama altını dolduramıyorlar.

* Kazım Koyuncu'yla birlikte söylediğiniz "Ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim" şarkısı sayenizde popüler oldu. Ama güzelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Bu anlattıklarınızla tezat olmuyor mu? Bu bir şeyin içini boşaltıp moda haline getirmek değildir. Ben müzik yaparken abuk sabuk kişilerden ziyade konuştuklarımızı anlayabilecek insanlarla bir araya gelmek istiyorum.

KENDİMİ KABUL ETTİRDİM

* Popülerlik sizin için de bir açmaz olmuyor mu? Ben bu ortamda kendi kurallarımı kabul ettirdiğim ve işimi iyi yapabildiğim müddetçe var olacağım. Bunun farkında olmaktan da mutluyum. Aksi takdirde 'Eyvallah' der, giderim. Son albümümü promosyonsuz çıkarıp bıraktım. Şu anda en çok satan albümlerden biri. İnsanlara zorla dayatmak istemedim. Arkasında durabileceğim bir şey yaptım.

* İşini iyi yapabilmek ve kurallarını kabul ettirmek çok zor mu? Kabul ettirmek gerçekten zor. Tavizler vermek zorunda kalıyorsunuz. Her istediğiniz olmuyor. Bunlar insanı zorlayan noktalar. İnsanın Doğru muyum yoksa yanlış mı?' diye düşünme sınırları var. Bunlar kazık sorular. Bu kazık soruları geçtiğiniz zaman, zaten sınavı da kazanıyorsunuz. Bu yolda yenilmek çok kolay. Oradaki konfora yenilmek çok kolay.

* Siz işinizi yaparken yenildiğinizi düşündünüz mü? Hayır. Konfora daha gelmeden beş kuruş paramın kalmadığı günler oldu. Bir arkadaşımın tek göz odasında çocuğumla birlikte kaldım. Bir dönem imkanlarım el vermedi, dört ay gibi bir süre karavanda yaşamak zorunda kaldım. İnsan hayata karşı biraz daha cesur olduğu zaman kuyruğu dik tutuyor.

* Muhalif kimliğinizi işinize de yansıtacak mısınız? Mesela politik bir filmede oynamak ister misiniz? İstemez olur muyum hiç. Böyle bir proje var ama bu bir ekip işi. Türkiye'nin siyasi bir dönemini anlatan projeler var kafamda.




DİĞER SAKLAMBAÇ HABERLERİ
Küllerinden bir aşk doğduRahatlarken sakatlanma
2.36'lık adam muradına erdiKendi haberini kendi yapıyor
Eylül'de gel Burcu!'Reyting kralı'na...
Annemsiz asla olmazABD'ye en küçük yolcu
'Zorlu' bir görevdeBodrum günlüğü
Ucuza uçmanın yollarını öğrenSanatçılara neler oluyor?..
Lionel Richie'ye 'hello'...Polemiksiz başarı
Sezen'in şarkıları unutulmazUğurlu gitarın sırrı çözüldü
Gülben'in heyecanlı bekleyişi'Zinnur' manşetlerde
Büyüleyici lacivertLezzetler-Mekanlar
Mavi bayraklı plajTedavi kişiye özel olmalı
Şıklık cam boncuktaTerzi işi pantolon...
Dört dörtlük kampanyada fırsat!Perdelerde yaz coşkusu
Sharapova ödüllendirildiModa rüzgarı hızlı esiyor
Kış yaşıyorlarNikaha az kaldı
Vizyona GirenlerEğlence Takvimi
Hatırla Sevgili-181Acil servis
Çelebi Çiçek ile tarot kartlarıAşk mesajları
Günün Mönüsü
GÜNCEL
Ağlarsa Ağlarsa anam ağlar
Bingöl'de önceki gün PKK'yla girdiği çatışmada şehit olan Jandarma...
Burslara tepki
Hastane kangren etti
Mafya korkusu
Ya bomba olsaydı
Aranıyor
Voliyi vuracaklar
SPOR
Aslan'ın Aslan'ın yıldız avı
Baptista
Brezilyalı santrfor için Real Madrid'e 1 yıllık...
Ne diyorsak o!
Çizme'ye çıkarma
Şaka mı yapıyor!
Hakan Şükür için çok büyük...
İşte Süper Lig'in hakemleri
Görülmemiş kaza
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
İSTANBUL Parçalı Bulutlu 29°C 20°C 
ANKARA Parçalı Bulutlu 29°C 18°C 
İZMİR Açık 33°C 22°C 
ANTALYA Açık 32°C 23°C 
ADANA Açık 32°C 23°C 
EKONOMİ
IMKB E: 52.086,680 D:% 0,16
DOLAR S: 1,277 D:% -0,47
EURO S: 1,760 D:% -0,28
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
MAGAZİN
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon
| Saklambaç | Astroloji | Mobil Takvim | Reklam | Künye | Ana Sayfa
    Takvim Servisi
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu