Selma Hanım, baş başa kalır ve dertleşir. Selma Hanım oğluna hayatına bir yön vermesi gerektiğini anlatır. Ayla'nın haklı olduğunu düşünen Yasemin, sevdiği adamın hayatından çıkmaya ve onunla bir daha görüşmemeye karar verir. Işık, Deniz, Defne ve Harun, kamp ateşi yakıp şarkı söyler.
'Yol' dergisine gidip geçmiş sayıları alan Yaşar ve arkadaşları, Sevim Hanım ve Mehmet'in gençlerle işçileri zehirlediğine karar vermiştir.
Derginin yazarlarını araştıran sağ görüşlü üniversiteli gençler, Sevim Hanım ve Mehmet'in daha önce de siyasi olaylara karıştığını öğrenmiştir.
Yaşar, arkadaşlarına dergileri okumalarını ve karşıt fikirler geliştirmelerini söyler. Ancak gençler daha kesin çözümler aramaktadır.
Ahmet'in hastalandığını herkesten gizleyen Selma Hanım, rahat bir nefes almıştır. Eşine ilçede salgının kontrol altına alındığını ve ertesi gün döneceğini haber vermek için İstanbul'u arar.
Defne'nin kampa gittiğini söylemek istemeyen Sevim Hanım, telefonu Şevket Bey'e verir. Şevket Bey, konuyu geçiştirmek için Ahmet'i sorar.
Harun ve Deniz, çadırlarına çekildiklerinde Harun Defne hakkındaki sorularıyla arkadaşını öfkelendirir.
Harun, dışarıdan bir ses geldiğini söyler. Deniz onunla dalga geçer.
Ancak Harun haklıdır. İki genç çadırdan çıkar çıkmaz bir grup adam üzerlerine çullanır. Hepsinin elinde sopa vardır.
Sevdiği kızın ve kuzeninin sopalı adamlar tarafından tartaklandığını gören Deniz, çılgına döner. Ancak adamlar onu da zapt etmiştir.
Köylüler onları bir süre gözetlemiş ve dört gencin ülkeyi bölmek isteyen anarşistler olduğuna karar vermiştir. Onları jandarmaya götüreceklerdir.
Hapsedilme lafını duyan Işık, adamların elinden kurtulmaya çalışır. Ancak başaramaz.
Selma Hanım ve Ahmet, oturma odasına yatak yaparlar. Ahmet, annesine kendi yatağını vermek ister ama Selma Hanım kabul etmez.
Elektrikler kesildikten sonra Selma Hanım, gaz lambasını yakar. Şehirde yaşamasına rağmen bu eski adeti özlediğini düşünür.
Kızkardeşiyle uzun süredir görüşmeyen Ahmet, Defne'nin neler yaptığını sorar.
Kızının sol görüşlü bir partiye üye olduğunu anlatan Selma Hanım, Ahmet'ten sonra Defne'yle başa çıkamadığından yakınır.
Köylüler Defne, Deniz, Işık ve Harun'u jandarma karakoluna getirir; gençleri anarşist olmakla suçlar.
Karakol komutanı, köylülere gençlerin anarşist olduğunu nereden anladıklarını sorar. Köylüler, dört arkadaşın konuşmalarını dinledikleri itiraf eder. Ayrıca söyledikleri türküleri de sakıncalı bulmuşlardır.
Köylülerin cehaletine tahammül edemeyen Defne, babasının avukat olduğunu söyler.
Genç kızın ani çıkışına sinirlenen komutan, onları dinlemeyi reddeder. Dört gencin geceyi karakolda geçirmelerine karar verir.