Nazan Öncel'den Barış'a mektup var...
Barış Akarsu'nun yaşadığı kazanın aynısını bir arkadaşım yaşadı. 15 gün komada kaldıktan sonra gözlerini açabildi. Aradan 3.5 yıl geçti... Ziyaretine gitmeyenleri hiç unutmuyor. Hayat dolu biriydi. Gezerdi, içerdi...Çeşme yolunda yaşadığı kaza yan koltuktaki sevgilisinin ölümüne sebep oldu... Arkadaşımın şuuru hâlâ tam anlamıyla yerinde değil. (Beni itfaiyeci olarak hatırladığı dönemler çok oldu.) Yürümekte zorluk çekiyor... Herkes tarafından "Hayat dolu" olarak tanınan arkadaşınızı öyle görmek inanın çok zor... Duygularımı nasıl anlatabilirim diye düşünürken Nazan Öncel'in maili geldi. Kerim Tekin ve Barış Akarsu'nun yaşadıklarının benzerliği dikkatimi çekti bu yürek dağlayan mektubu okurken... Nazan Öncel'in satırlarını sizlerle paylaşmak istiyorum... "Bu havada gidilmez, güneşli günde gidilmez, aslında hiç gidilmez Bütün nefesimi tuttum, günlerdir ellerim havada Allah'a yalvarıyorum. Belki de Allah benden usanmıştır artık. Aç gözlerini Barış'ım, uyan; hadi n'olur uyan! Yaşamak için çok nedenin var. Önce sana hayat veren anneciğin, bu acıya dayanamam diyen babacığın ve bütün sevenlerin için uyan. Evet, belki hayat zor, belki çetrefilli, belki gereğinden çok acımasız, ama yaşamak her şeye rağmen güzel ve böyle uyumak sana yakışmıyor Barış'ım. Senin için mümkün olsaydı kalan ömrümün tamamını verebilirdim. Çünkü senin umutların, çünkü senin yarınların, çünkü senin gençliğin var. Öyle ıslak ıslak baktırma, fazladan ağlatma bizi yavrucuğum. Barış ağabeyinin de dediği gibi, anlıyorsun değil mi? Bütün sevenleri ve ailesi adına, Nazan Öncel