Sakatlık yasalarda değil kafalarda
Geçen haftaki "Heryeniliktebaşkabirengel" başlıklı yazımda, SosyalGüvenlikKurumu(SGK) tarafından ha zırlanan 'SağlıkUygulamaTebliği' uygulamalarındaki yeni dönemi anlatmıştım. Tekrar detaylara girmeden durumu özetleyen şu fıkrayı anlatayım istedim. Kurbağa yiyenler yakaladıkları kurbağaları kaynar suda haşlamak isterler. Fakat bunu bir türlü başaramazlar. Çünkü kaynar suya atılan kurbağa anında dışarı zıplar. Baktılar olmuyor, bu kez kurbağayı soğuk suya atarlar. Ve suyu kısık ateşte ısıtmaya başlarlar. Durumdan rahatsız olmayan kurbağa, farkında olmadan yavaş yavaş haşlanmaya başlar. İşte engelliler için çıkartılan yasalar sonucu böbürlünenlerin anlattıkları da bu fıkrayı aratmıyor. Bugüne kadar çıkan yasalar ne yazık ki dertlere derman olmadı. Şöyle bir özetleyeyim: - SağlıkKuruluRaporYönetmeliği değiştirildi. Bu değişiklik, sakat sayısını azalttı. Nasıl mı? Eli, ayağı ve gözü olmayanı engelli saymayarak. - 2002 sayılı yasaya göre, 18 yaş altı özürlülere maaş bağlanacak yönetmelik çıktı. Ama yasanın arasına sokuşturulan "Maaşalacaközürlüveailesininaylıkgeliri71YTL'yigeçmeyecek" maddesiyle, aile lerin sevinci kursaklarında kaldı. - Ağır engelliler için evde bakım hizmeti uygulaması başlatılarak 2 asgari ücreti (820 YTL) geçmeyecek paralar ödenmeye başlandı. Fakat bu uygulama para kapma yarışına dönüştü. Örneğin: Bu hizmetten yararlanacak özürlünün bir hastaneye gidip aldığı durumunu gösteren sağlık kurulu raporunda, "Ağırözürlüdür" yazılı belgesi olacak. Ama bu o kadar kolay olmuyor. Şimdi size aynı tarihte ÇankırıDevletHastanesi tarafından verilen 3 kişiye 3 ayrı raporu örnek vereyim de görün rezaleti. Tarih16Kasım2006: Tanısı mental motor retardasyon. Özür derecesi yüzde 56. Ağır engelli sayılmamış. Tarih16Kasım2006: Tanı mental motor retardasyon. Özür derecesi yüzde 86. Ağır engelli sayılmış. Tarih16Kasım2006: Tanı mental motor retardasyon. Özür derecesi yüzde 94. Ağır engelli sayılmamış. - Son olarak sağlıkta devrim olacağı söylenen SosyalGüvenlikKurumu(SGK) tarafından hazırlanan 'SağlıkUygulamaTebliği' ne göre akülü tekerlekli iskemle alacaklara H sınıfı ehliyet mecburiyeti getirildi. Durum bu. Bu şartlar altında yüzlerin gülmesi mümkün mü? Karar sizin!