Hatırla Sevgili-160
Rıza Bey, senatoryumda gördüğü tedavi sayesinde sağlığına kavuşmuştur. Nezahat Hanım, Necdet ve Yasemin, onu eve getirir. Keriman Hanım, bu mutlu aile tablosunu uzaktan izler. Akşam yemeğinde Rıza Bey, hepsine teşekkür eder. Ayla ve Ahmet, salgına karşı omuz omuza mücadele eder.
Yasemin'in sergi açılışına gitmeyeceğini öğrenen Rıza Bey, kızına organizasyona katılması için ısrar eder. Genç kadın, ailesinden ayrılmak istemez.
Genç kadın, Ahmet'le Kıbrısçık'a gitmediği için kendini çok mutsuz hissetmektedir. Yasemin'e iyi gelen tek şey, küçük kızıyla vakit geçirmektir.
Karısının Rüya'yı yalnız bırakmak istemediğini anlayan Necdet, baba-kız kalabileceklerini söyler. Yasemin'e mesleği ile ilgili destek olur.
Ayla'nın çok yorulduğunu düşünen Ahmet, biraz dinlenmeyi teklif eder. Ziya Bey ve eşi, iki arkadaşı yemeğe çağırmıştır. Ayla, önce biraz tereddüt eder.
Genç doktor, sevdiği adamın ısrarına dayanamaz. Sağlık ocağından birlikte çıkarlar.
Yemekten sonra Rüya, Işık ve Deniz'den masal anlatmalarını rica eder. Işık, yeğenine yeni bir kitap almıştır. Rüya, teyzesinin çantasından kitabı alır.
Okuma-yazma bilmeyen küçük kız, Yaşar'ın verdiği şiir kitabını getirir.
Işık ve Deniz, bir anda bağrışmaya başlar. Ailenin büyükleri şaşkına dönmüştür.
Evin huzurunun bozulmasını istemeyen Mehmet, müdahale eder. Deniz, öfkeyle salona gelir ve elindeki Necip Fazıl'ın şiir kitabını masanın üzerine fırlatır.
Genç adam, Necip Fazıl'ın sağcıların okuduğu bir şair olduğunu anlatır. Necip Fazıl'ı seven Necdet, Deniz'le aynı fikirde değildir.
Deniz, kendi fikirlerini açıklamaya çabalar. Ancak Necdet'in haklı olduğunu anlamıştır.
Kitabı eline alan Necdet, sanat ve siyasetin birbirinden ayrı tutulmasının gerekliliğini vurgular.
Yasemin, kocasının konuşmasını hayranlıkla dinlemektedir.
Kuzenine aşırı tepki verdiğini anlayan Deniz, başını önüne eğer. Necdet'in olgun ve mantıklı açıklamaları onu şimdilik ikna etmiştir. Aile ortamında siyasete yer olmadığını anlamıştır.
|