Turkcell hisselerinde çağrı konusu giderek netleşiyor. BORYAD'ın kazandığı davaya yapılan itirazlar bir bir geri dönüyor. Nihai kararın çok yakında çıkması bekleniyor.
Danıştay 13. Dairesi, Turkcell İletişim'de çağrı muafiyetine daha önce alınan 'red' kararına, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yaptığı itiraz konusunda işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verdi. Çukurova Grubu'nun, Rus Alfa Grubu'ndan sağladığı 3.3 milyar dolarlık finansman karşılığında bu şirkete 2005 yılında nihai olarak yüzde 13.22'lik dolaylı Turkcell İletişim hissesi satışı sonrasında Alfa'nın SPK'dan aldığı şartlı çağrı muafiyeti kararı Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) tarafından yapılan itiraz sonrasında Ankara 4. İdare Mahkemesi tarafından aralık ayında iptal edilmişti. Daha sonra SPK tarafından bu karara Çukurova Holding'in de müdahil olduğu bir yürütmeyi durdurma davası açılarak karar temyiz edilmişti. Ancak Danıştay 13. Dairesi, bu itirazı da nisan ayında reddetmişti. SPK'nın İMKB bülteninde yer alan açıklamasında, "Danıştay 13. Dairesi tarafından 15.05.2007 tarih ve 2007/3062 sayı ile, kurulumuz itiraz başvurusu hakkında işlem yapılmasına gerek olmadığına karar verilmiştir" denildi.
HENÜZ KARAR ÇIKMADI BORYAD Başkanı Ali Bavçuvan, "Bu kararla artık çağrı muafiyetinde yürütmenin durdurulmasına karşı SPK'nın itirazı sona ermiş bulunuyor" dedi ve ekledi: "Ancak bizim çağrı muafiyetinin iptali için yaptığımız başvuru henüz karara bağlanmadı. Artık aynı Danıştay dairesi bu iptal başvurumuzu da ele alacak. Tarafların bu karara da itiraz hakkı bulunuyor. Sonra Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca nihai ve bağlayıcı karar verilecek."
PİYASA FİYATI DAHA YÜKSEK Ancak, analistler çağrı fiyatını mevcut 14 milyar dolarlık piyasa değerinin altında olarak 12.9 milyar dolar olarak hesaplıyor. SPK, halen yüzde 24.5'i halka açık olan Turkcell İletişim'in küçük hissedarlarına yapılacak çağrıdan Alfa'yı muaf tutan kararında, sözleşmelerde belirlenen pay sahipliği oranlarının aşılması veya herhangi bir şekilde yönetim kontrolünün el değiştirmesi halinde, çağrıda bulunma yükümlülüğünü getireceğini bildirmiş ve muafiyetin bu koşulla verildiğini açıklamıştı. Çağrı muafiyetine karşı, Teliasonera da dava açmıştı.