Tüm zorlukların spor ile aşılabileceğini 2004-2005 ve 2005-2006 sezonlarında şampiyon olarak herkese gösterdiklerini söyleyen menajer Erdem Göksel, oyuncu Cem Gezinci ve antrenör Mehmet Önüt, TAKVİM'in sorularını yanıtladı... İşte herkese yaşama sevinci verecek ibretlik bir röportaj...
* BJK Tekerlekli Sandalye Takımı nasıl kuruldu? GÖKSEL: 2003 yılında Serdar Bilgili Bedensel Engelliler Şubesi'ni BJK'nın resmi şubesi haline getirdi. Süleyman Seba, Serdar Bilgili ve Yıldırım Demirören'in verdiği desteğe de layık olmak adına sporcularımız tüm gücüyle çalışmaktadır. Türkiye'ye model olmaktan mutlu ve gururluyuz. Tüm Türkiye'ye karşı sorumluluğumuzu bilerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Engelliler olarak Sayın Demirören'e, yönetim kurulumuza ve şube sorumlumuz Hüseyin Yücel'e teşekkürü borç biliyoruz.
* Takımda kimler olacağına nasıl karar veriliyor? GÖKSEL: Engelliler bir takım kriterlerden geçiyor. Duygu sömürüsü yapmayan, onurlu, kişilikli, vizyon sahibi ve düzgün olmaya açık kişiler bünyemize alınıyor. Beşiktaş Kulübü olarak tüm Türkiye'yi taradık ve engelli iyi sporcuları transfer ettik. Kendi bünyemizden de sporcu yetiştiriyoruz. Tıpkı ailesini kaybettikten sonra 15 yaşında bize gelen ve eğittiğimiz Yasemin gibi... Camiamızdaki en güzel unsur da herhangi bir sporcu ile engelli sporcunun arasında hiçbir fark olmamasıdır. Bu da bizim 10 milyon engellinin vitrini haline gelmemizi sağlamıştır.
* Bugüne dek başarılarınız nelerdir? GÖKSEL: Son 2 yılın şampiyonluğu ve Avrupa Kupaları'nda Türkiye'yi temsil etmek bize gurur veriyor. Çıtamızı yükseltmek için elimizden geleni yapıyoruz. Engellilerin neler yapabileceğini gösteriyoruz. 10 milyon engelli olarak Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne çok ciddi teşekkürümüz var. Galatasaray'ın da engelli sporuna başlaması bizi sevindirmiş ve tatlı bir rekabet getirmiştir. Maçların güzel ve ilgi çekici olmasına neden olmuştur. İnşallah Fenerbahçe de engelli sporuna dahil olur.
* Engelli takımını ne zaman çalıştırmaya başladınız? ÖNÜT: 1988'den beri Basketbol hocalığı yapıyorum. Milli Takım yardımcı antrenörü ve Genç Millilerin antrenörüyüm. Üç senedir bedensel engellilerle çalışıyorum. 10 yıl önce Cem'i Beşiktaş'a getiren kişiyim. Bu özel insanlar için daha fazla bilgi, tecrübe ve anlayış gerekiyor. Tabii mümkün olduğunca onları normal insanlardan ayırt etmemeye çalışıyorum. Çünkü oyuncularım da kendilerini normal insanlar gibi görmek istiyor. Onları, bir gün Milli Takım kadrosunda yer almaları ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeleri yönünde yetiştiriyorum. Kendi adıma hedeflerimize adım adım gitttiğimizi düşünüyorum.
* Geçen sene çok tepki gören İzmir B.B. maçında çıkan kavganın nedeni neydi? ÖNÜT: Beşiktaş olarak yaşanan durumla alakamız yoktu. Olay İzmir B.B. taraftarları ile sporcularının salondaki güvenlik güçleriyle arasında çıkan bir anlaşmazlıktı. Evvelki senelerde bazı maçlarımızda atmosferden dolayı gelişen olaylar oldu. Ancak bunlar kalıcı ve camiamıza zarar verici değildi. Biz bu tür konularla değil, centilmenlikle anılmak istiyoruz.
* Engelli yürüyen oyuncu Cem Gezinci kimdir? CEM: Beşiktaş küçük, yıldız ve genç olmak üzere 6 yıl basket oynadım. Konya'da Türkiye Gençler Şampiyonası'nda çapraz bağlarımdan sakatlandım ve ameliyat oldum. İkinci kez aynı dizimden sakatlanınca basketbolu bıraktım. Ardından kız arkadaşım vefat etti. Yaşadığım acı olayların sonrasında geçen yıl Mehmet hocam engelli takımında oynamam için bana bir fırsat verdi. Önce farklı olduğumdan teklife biraz soğuk baktım. Fakat kaybettiğim basketbolu bu ekipte yeniden kazandım. Beşiktaş'ın 10 yıldır öz evladıyım ve şu an çok mutluyum. Yürüyebiliyorum, ancak sandalyeye oturduktan sonra sahada herkes eşit...
* Özeleştiri yapacak ya da diğer engelli takımlarını değerlendirecek olursak ne söyleyeceksiniz? CEM: Takımlar arasında kuvvet farkı vardır. İyi oyuncular hep büyük takımlarda toplanmıştır. Avrupa'da sahne aldık. Diğer takımlar da ülkemizi en iyi şekilde temsil etti. Eleştiri yapmak olmaz. Bu çocuklar engelli ve ben de onların arasındayım. Hepsi mücadele ediyor ve ter döküyor. Maddi- manevi destek alıyorlar.
* Takım adına hedefleriniz nelerdir? CEM: Öncelikle her zaman ekip olarak ligi lider bitirmek ve şampiyonluğu tatmak.
* Gereken tüm desteği alıyor musunuz? CEM: Futbola baktığımızda tribünlerde 30-40 bin kişi, basketbol maçlarında 3-5 bin kişi; bize baktığımız da ise 100 kişi oluyor. Ben ve takım arkadaşlarım kulübümüz, taraftarlarımız için oynuyoruz. ÖNÜT: Kulübümüz daima ilkleri gerçekleştirmiştir. İlk Bedensel Engelliler Spor Şubesi'ni bünyesine katan kulüptür. Her takımın zaman zaman ihtiyaçları olur. Yönetimimiz maçlarda da dahil olmak üzere devamlı gelip destek çıkmaktadır. nEngelli olmak arzu edileni istemeye engel mi? CEM Arkadaşlarımız Beşiktaş'ta azimle oynadıkları basketbol ile zorluklarını aşmış durumda... Onların asla şevkate ihtiyacı yok. Aksine başarılarıyla saygıyı ve takdiri hak ediyorlar. ÖNÜT: Biz oyuncularımızı sokaktaki diğer engellilerden biraz daha farklı görüyoruz. Daha az yardım ile işlerini başarabiliyor. Kendi arabalarını kullanıyor ve evlerinde yalnız yaşıyorlar. Oyuncularımız zorlukları sporun, yani basketbolun yardımıyla aşmış ve üst seviyeye gelerek kendilerini normal birer birey olarak yetiştirmiştir. Toplumdaki tüm engelli vatandaşlarımızın da sporla verimli hale gelebilecekleri mesajını buradan vermek istiyorum.
* Sosyal yaşantınız nasıl gidiyor? CEM: Sakatlığımdan sonra bunalıma girmiştim. Fakat 'Dünyaya böyle mi devam edeceğim' diyerek toparlanmaya çalıştım. Engelli basketboluna başladım. Hepsi sabah işe gidip çalışıyor, akşam da idmanlara geliyor. Kısacası hayat devam ediyor.
* Basketbol engellilere ne kazandırdı? CEM: Engelli basketboluyla kişi asosyallikten kurtuluyor. Bu takımdaki arkadaşlarım sabah kalkıp masa başı işlerine gidiyorlar.
* Engelli olarak başarıya ulaşmak için çok mu çalışmak gerekiyor? CEM: Ayağıyla dripling yaparken eliyle top atmaya çalışan bir insanı düşünün; bu sandalye üzerinde olmanın da hiçbir fark yok. Sandalyeyi yürütürken bir yandan da elimizle basketi atmaya çalışıyoruz. Engelli basketbolu sadece muhteşem bir koordinasyon ve sabır istiyor.
* Sandalyede olmanın en zor yanı nedir? CEM: Tekerlekli sandalyeyi sürerken ellerimiz yıpranıyor ve canımız yanıyor. Ancak sporu düşündüğümüzde ve bu sıcak ortamı yaşadığımızda acı bizi yıldırmıyor. 1000 kişi bu ortamda kalsa emin olun mutluluk yaşar.