'Vitrin süsü değiliz' Farklı partilerden kadın milletvekili adayları Serter, Bal ve Sevindi 'vitrin' söylemine karşı
Tûba Atav, genel seçimler öncesinde CHP, DP ve MHP'li kadın milletvekili adayları Nur Serter, Nevval Sevindi ve Şenol Bal'la konuştu:
* T.A.:Kadınlarvitrinsüsümü? NurSerter: Çok yanlış bir ayrım. Ben kendi adıma böylesi bir benzetmeyi reddederim. Öyle anıldığımı da zannetmiyorum. Zaten üniversitelerde böyle bir ayrım yok. Kadın olduğum için değil niteliklerimden ötürü seçilmek isterim. Listelere baktığımızda kadın adayların nitelik itibariyle üst noktalarda oldukları görülüyor. ŞenolBal: Türk kadını mücadele ederek, risk alarak, çaba göstererek siyasetteki yerini almalı. Pozitif ayrımcılık bile olsa, ayrımcılığa karşıyım. Kotaya şahsen karşıyım. NevvalSevindi: Biz erkeklere göre iki kat daha fazla çalışacak bazı şeyleri elde ediyoruz. Eşit şartlarda başlamıyoruz. Bu nedenle kotaya taraftarım. Kota demek mutlaka "Bütün etek giymişleri dolduralım" değil. Ama kadın olduğunuzda siyaset daha belden aşağı oluyor, vahşi arenaya atılıyor kadın. Diyorum ki zayıf olan kadın girmesin siyasete. NurSerter: Kota ayrımcılık gibi görülse de uygulamada kadının kendini anlatma şansını ortaya koyuyor. Bir anlamda "kadını topluma tanıtmak"tır kota.
* T.A.:Kadınlarınönplanaçıkmasındaalanlarınetkisivarmı? NurSerter: Mitinglere Türkiye'nin her yerinden kadın gelmesi beni çok etkiledi. Kadınlar sahip çıktı. Sadece şehirli kadınlar değildi, kırsal yerlerden gelenler de vardı. Kadınlar Türkiye'nin geleceğine sahip çıkma hırsını böylece kamuoyuna yansıttılar. ŞenolBal: Bunların yanı sıra milli onurumuz da çok zedelendi. İnsanlar kimliklerini korumak adına da orada meydandaydı.
* T.A.:Pekiyasağdabirleşememekonusu... NevvalSevindi: İttifak süreci çok hızlı yaşandı. İçeriden dışarıdan her kesimden destek gördü. Teknik birleşmeyi tabii kurmaylar yapar. O kurmay heyet içinde bir tane kadın olsaydı uzlaşma olabilirdi. Bütün ayrıntıları düşünür kadın. Empati kurar, hoş görür, yoksa nasıl idare edecekler kocaları. Kadınlar bugün de şunu istiyor? Kavgasız ev, kavgasız demokrasi...