Sansasyondan uzak bir hayat yaşayan İzel kendisiyle ilgili merak edilen tüm konulara açıklık getirdi. Ünlü sanatçı Allah vergisi sesine duacı.
İşıklı Yol adını verdiği 10'uncu albümünü çıkaran İzel ile evinde buluştuk. Kendisinden 10 yaş küçük sevgilisi Sinan Akçıl da evdeydi. İkisinin de mutluluğu gözlerinden okunuyordu. İzel, albümünden müzik yaşamına, ilişkilerinden aşkına kadar her şeyi dürüstçe anlattı.
* Bu albüm için iki sevgilinin ortak ürünü diyebilir miyiz? Evet. Sinan'ın yaptığı şarkılarla 24 saat birlikte yaşadım. Aşkımız, albüme yansıdı. Ortaya güzel aşk şarkıları çıktı.
* Sevgilinizle çalışmak avantaj mı? Daha önceki albümlerimde de şanslıydım. O insanların da hakkını yemek istemem. Ama Sinan beni o kadar çok iyi tanıyordu ki, benim nasıl bir şarkı söylemek istediğimi biliyordu. Beni mutlu edecek şarkılar yaptı.
* Sevgilinizin sizden küçük olması sizi rahatsız ediyor mu? Eskiden bu durumu kınamazdım. Ama arada bir yaşça büyük kadınların yanında genç sevgililerini gördüğüm zaman da, şu soruyu kendime sormuştum: "Acaba nasıl anlaşıyorlar?" Bazen böyle bir saçma soru aklıma gelip takılırdı. Bütün bunların yaşla alakalı olmadığını, insan kendi başına gelince anlıyormuş. Yaşın önemi yokmuş. Sinan, bazı konularda benden daha olgun. İşin en kötü tarafı ise genç sevgilinin günümüzde moda olması. Ama insan aşık olacağı insanı seçemiyor.
EVCİMENİM
* Sevgiliniz sizde ne buldu? Bu soruyu ona sormak gerekiyor. Ama beni çok şirin buluyor. Sesimi çok seviyor. En sıkı hayranım o. Sesime hayran. Dürüstlüğüme ve iyi niyetime saygı gösteriyor. Enteresandır, cildimi çok seviyor.
* Türk halkı kolay kolay birini sevmez. Ama sizi seviyorlar. Evcimen bir kadınım. Evde yaşamayı çok seviyorum. Sanat camiasını sevmiyorum. Sinan da bazen bana sorar: "Sen neden şarkıcı oldun?" diye. Sevmiyorum işte, zorla değil ya. Allah, ses vermiş; ama başka da bir şey vermemiş bana. Çünkü cin fikirli birisi asla olmadım. Benim tek derdim şarkı söylemek. Bu yüzden çok az arkadaşım vardır. Kendimi, çevremdeki pisliklerden bir bebek gibi korudum.
* Yaşça büyük erkekler, genç kadınlarla birlikte oldukları zaman kendilerini yenilenmiş gibi hissediyor. Siz de öyle misiniz? Açık söylemek gerekirse, 20 yıllık sanat hayatımda birazcık yorulmuştum. Heyecanımı kaybetmiştim. Sinan'la birlikteliğimden sonra kaybettiğim heyecanı tekrar yakaladım. İşime olan aşkımı alevlendirdi. Hayata biraz onun gibi bakmaya başladım. O, benim tecrübelerimden faydalandıysa; ben de onun heyecanından faydalandım. Kendimi kıpır kıpır hissediyorum. ARKADAŞIMLA ALDATTI
* Eminim ki birçok kadın, sizin yerinizde olmak ister. Sizin tahtınıza göz dikenler gibi, sevgilinize de göz koyan nice kadınlar vardır. Bu sizi korkutmuyor mu? Hayatımdaki en büyük darbelerimi, bir dönem yakınımda olan kadın arkadaşlarımdan gördüm. Bu zamana kadar hiçbir erkeğin zararı dokunmadı bana. Eğer bir kadının benimle ilgili bir sorunu varsa, hemen sevgilimi elimden almaya kalkıyor. Beni, aşk acısıyla yaralamak istiyorlar. Bu söylediğim şeyler, ne yazık ki daha önce başıma geldi. En yakın kız arkadaşım, o zamanki sevgilimle birlikte oldu.
* İlk tepkiniz ne oldu? Girdiğim şokun etkisiyle gülmeye başladım. Arabama atlayıp oradan uzaklaştım. Kendimi Büyükçekmece'de buldum. İnanın oraya nasıl gittiğimi hatırlamıyorum.
* Bu tip kadınlara karşı bir önlem geliştirdiniz mi? Hayır. Çok düşündüm ama nasıl bir önlem geliştireceğimi bulamadım. Ama o günden sonra çevremdeki arkadaşlarımı eledim. Bir de baktım ki, çevremde kimse kalmamış.
* Bir kadın neden aldatılır? Benimle ilgisi olmadığını düşünüyorum. Aldatanın kendi egosu ile ilgili bir sorunu var.
* Hemcinslerinizin aldatmasına nasıl bakıyorsunuz? Bugüne kadar hiçbir erkek arkadaşımı aldatmadım. Sevgilim adam gibi karşıma geçip, birinden hoşlandığını söylese, inanın ki bu dürüstlüğünden dolayı ona destek bile olurum. Yeter ki söylesin. Başka birinden duymak istemem.
* Peki siz neden sadıksınız? Aile terbiyesi mi, kişilik yapısı mı? Her ikisi de. Babam annemi hiç aldatmadı. Onların birbirine olan aşkını yıllarca gözlerinden okudum.
* Ama erkek arkadaşınız sizi aldattı. Oysa ki, aldatılan kadın affetmez, derler. Siz nasıl affettiniz? Tuhaf bir durum. Hayatta affetmem dersin, sonra da affedersin. Ne kadar aşıksan, gözlerin o kadar kördür. Bir süre ayrı kaldıktan sonra onu, deliler gibi özlüyorsun ve affediyorsun. Ama canımı çok yakmışsa da 'yürü git' demesini bilirim.
* Kendinizi aptal yerine koymadınız mı? Hayır; ama komplekse girdim. "Acaba beni güzel bulmuyor mu?" diye, kendime sorular sordum. Ama gördüm ki, aldatması benimle ilgili değilmiş.
* Albüm kapağındaki fotoğraflarınıza bakınca Beyonce gibisiniz. Beyonce gibi bir kadın olmak ister miydiniz? Geçen yıla kadar öyle bir kadındım zaten. Hayatımda ilk defa fotoğraflarım photoshoplandı. Fiziğim hep düzgündü. Belki de cildimi sorun yapmamamın nedeni, fiziğimin düzgün oluşuydu. Herkes tarafından beğenilen bir fiziğe sahiptim. Bir iki senedir biraz kilo aldım. Nedeni de dansı bırakmış olmam. Ama hedefim yine eskisi gibi olmak.
ŞEKER HASTASIYIM
* Cildinizi hâlâ sorun yapıyor musunuz? Mesela, aynayla barışık mısınız? 30 yaşından sonra barıştım. Bir tane sivilceyi sorun yaptım, yüz tane oldu. Sorun yapmamak lazımmış. Yüzümün bana karizma verdiğini düşünüyorum.
* Şeker hastası olduğunuzu duymuştum. Doğru mu ? Evet, maalesef doğru.
* Konser esnasında ayakta kalmayı nasıl beceriyorsunuz? Hep meyve suyu içiyorum. Hatta birçok kişi benim konser sırasında şarap içtiğimi sanır. Halbuki içtiğim şey vişne suyu.
* Bir dönem adınız uyuşturucu ile anıldı... 10 yıl önceydi. O zamanlar şeker hastası olduğumu bilmiyorum. Bir gün sahnede şeker komasına girdim. Gazeteci arkadaşlarımız, uyuşturucu komasına girdiğimi yazdılar. O haber beni çok üzmüştü.
* Eski grup arkadaşınız Çelik'in adı bir tarikat olayına karışmıştı. O dönem sizin de bu tür bağlantılarınız olduğu söylendi. Doğru muydu? Hayatımda en dikkat ettiğim şey, anneme babama kendimle ilgili kötü söz götürtmemek. Hayatımda alnıma sürülen kara lekeydi bu iki olay. Çok üzüldüm. Uyuşturucu haberleri yetmezmiş gibi, bir de tarikat haberleri çıktı. Çok acı bir şeydi. Çamur attılar bana. Tarikatla filan hiç işim olmaz benim.
Servisi 
