1996 Miss Turkey ikinci güzeli Pınar Yiğit, ün ve şöhret olmak yerine hayvan hakları savunucusu oldu. Yiğit, Elle dergisine verdiği röportajda hayatın denklemini çözdüğünü söyledi.
Tescilli güzellerimizden Pınar Yiğit, ün ve şöhreti elinin tersiyle iterek kendini doğaya adadı. 11 yıl önce tacını taktıktan sonra kısa bir süre modellik ve sunuculuk yapan Yiğit, bu iki işten de hoşlanmayınca ticaret yapmaya karar verdi. Hayatını derinden değiştiren ise yoga oldu. YOGADAN ETKİLENDİ O artık vegan, yoga hocası ve yoga felsefesinden esinlenen organik giyim markası Unusual'ın yaratıcısı. Ayrıca PETA üyesi sıkı bir hayvan hakları savunucusu. Eskiden kedilerden korkarken şimdi tam 12 kediyle birlikte yaşıyor. Pınar Yiğit hayatın denklemini nasıl çözdüğünü açık yüreklilikle anlattı... NEW YORK'TA YOGA
* Ticaret hayatına ne zaman başladınız? 2001 yılından beri tekstille uğraşıyorum. Eskiden imalat yapıp ürettiklerimi Londra'ya bavulla götürüp satıyordum. Bu arada yogaya da başlamıştım. Bir gün New York'a yolum düştü. Oraya varır varmaz yoga yapılacak yer ararken Jivakmiktu Yoga Okulu'na başladım ve hayatım değişti. 2004'ü 2005'e bağlayan yılbaşı gecesini okuldaki partide kutladım.
* Partide neler yaptınız? Üç saat sessizlik yogası yaptım. O kadar yoğun bir pozitif enerjiyle yıkandım ki, iki gün boyunca uyumadım ve asla yorgun hissetmedim.
* Hayatınız bir anda nasıl bu kadar değişti? Birkaç ay sonra İstanbul'a döndükten sonra yeniden Jivakmuti Merkez'ine gidip arkadaşım Demet Yoruç'la birlikte hocalık eğitimi programına katılarak sertifikamızı aldık. İki yıldır özel yoga dersi veriyorum. Yogayla birlikte tüm hayatım bir anda değişti diyebilirim. Bundan da memnunum.
* Organik kıyafet işiyle de ilgileniyorsunuz. Türkiye'de organik üretimi zor mu? Sadece Türkiye'de değil, dünyada da zor. En çok hammadde bulmakta zorlanıyorum. Organik tarım sertifikası taşıyanları denetleyecek bir kurum yok. Ürünlerin gerçekten organik olup olmadığını laboratuvarlarda test etmek mümkün değil. Organik ürettiğini iddia eden büyük firmaların yaptığı tamamen göstermelik. İnsanlar kazanmak için sadece yüzde beş organik kullanıyor.
* Yoga hocalığı ve yoga kıyafetleri üretmek birbiriyle bağdaşan şeyler mi? Aslında değil, çok zorlanıyorum. Biri ticaret; fatura ve irsaliye gibi konularla uğraşıyorsunuz, diğeri bir yaşam tarzı. Ticareti özellikle tercih etmedim ama ben lisedeyken bile yaz tatillerinde çalıştım, hiç boş durmadım. Atölyemde hem üretim hem de satış yapıyorum. Model olarak ilk fırsatta Yasemin Kozanoğlu ile çalışacağız. Bence ona çok yakışır.
RUHUMU KORUYORUM
* Yoga ve tekstil işi birlikte zorlamıyor mu sizi? Asında yogadan başka hiçbir şey düşünmeden sadece kitap okuyup meditasyon yaparak yaşamayı çok isterdim ancak yaşadığımız dönem şimdiki gibi bir hayat sürmemizi gerektiriyor. Ticaret de yapmalıyım, insanlarla da uğraşmaıyım ama bunları yaparken bilinç v e ruh halimi olduğu gibi muhafaza etmeliyim. Olması gereken bu.
* PETA'ya da üyesiniz. Buna nasıl karar verdiniz? PETA, uluslararası bir örgüt ve 'etik kuralar çerçevesinde davranan insanlar' demek. Hayvanları korumaya yönelik eylemler ve gösteriler yaptıkları için arkadaşım Demet ile birlikte onlara destek veriyoruz.
* PETA Türkiye'de yeteri kadar tanınıyor mu? Ülkemizde fazla tanınmıyorlar ama çok yakında burada da insanları şok edecek kışkırtıcı eylemler yapacağız. Hayvan hakları çok önemli, çünkü insanların hayvanlara davranışları düzelirse birbirlerine karşı duyarlılıkları da artar. Şu anda dünyanın yaşadığı karanlık dönemde ve acılarının artmasında hayvanlara karşı duyarsızlığımız çok büyük rol oynuyor.
GÖRSELER, ET YEMEZLER
* Ancak hayvanlar laboratuvar testlerinde, tıp biliminde de kullanılıyor... Aslında onları ne laboratuvar testlerinde kullanmaya, ne kendi tabiatlarından koparıp hayvanat bahçelerinde hapsetmeye ne de derilerini canlı canlı yüzüp kürklerini giymeye ihtiyacımız var. Çoğu insanın bir mezbahada neler olup bittiğini gördüğünü sanmıyorum. Görme şansı olsa belki de et yemeyecek.
* Şu anki bilinç düzeyinizle geçmişteki bir güzellik yarışmasına katılır mıydınız? Kesinlikle hayır, mümkün değil. Bu bana o kadar aykırı bir durum ki aslında. İnsanların güzelliklerini yarıştırmak ne demek? Ben insanların dış güzelliğini önemsemeyen biriyim. Kendimi güzel de bulmuyorum. Benim katıldığım dönem güzellik yarışmasını kazanan kızlar televizyonda kariyer yapıyordu. AİLEME YÜK OLMADIM
* Sizin o dönemdeki beklentileriniz nelerdi? Ben zaten Marmara Üniversitesi'nde Radyo-TV bölümünde okuyordum ve televizyonda staj yapıyordum. Ayrıca aileme yük olmamak için modellik de yapıyordum ve ajansla çalışıyordum. Ajansla çalışmak zor geldiği için bağımsız çalışmak istiyordum. Bu nedenle yarışmaya katıldım. Türkiye ikinci güzeli seçildim.
* Modellikten vazgeçmenize neden olan bir şey var mıydı? Ajansların modellere karşı iğrenç davranışları beni modellikten soğuttu. Londra'da restoranda ve butikte çalıştım, ticaret yaptım ama yine de modellik yapmadım. Bundan da bugün son derece memnunum.
* Peki medya kariyeriniz neden bu kadar çabuk bitti? Medyada çalışmak da çok benim tarzım değil, çünkü fazlasıyla manipülasyon oluyor ve özgür değiller. Ayrıca tamamen profesyonel bir sektör de değil, insanlara doğru bir şekilde enformasyon vermiyorlar. Ben çeşitli televizyon kanallarında spikerlik ve sunuculuk da yaptım ama her şeyi bırakıp Londra'ya gitmeyi tercih ettim. Hiçbir zaman medyada görünmeyi de sevmedim.
* İç dünyanızda mutlu bir insan mısınız? Çok... O kadar mutlu bir insanım ki, Allah beni o kadar seviyor ki, karşıma hep süper insanlar çıkıyor. Allah'la o kadar güzel bir ilişkim var ki, kötü bir şey yaşasam bile bana onun aslında iyi bir şey olduğunu gösterecek olaylar oluyor.
SEVİYOR, SEVİLİYORUM
* Aşk hayatınızda da aradığınız gerçek mutluluğu buldunuz mu? Özel hayatımda anlatılması çok zor, inanılmaz güzel bir ilişki yaşıyorum. Hayatımdaki insan beni çok seviyor ve sevgisi kendimi çok sağlam bir fanusun içindeymişim gibi hissettiriyor. Kesinlikle Allah'ın sevgili kulu olduğumu düşünüyorum. Herkesin benim kadar şanslı olmadığının farkındayım.