Takıntılı ilişkiler
Karşı koyamadığımız düşünceler kol gezer zihnimizde bazen. Uyku uyutmaz, hayatın gerisinde bırakır. El ayak çektiğinde şehir, gece yarısı nöbetlerinde sabahlar uzak olur. Aşknegüzeldioysailkgünlerde,bahartadındaydıduygular. Ne oldu şimdi? Kaygılar, korkular, şüpheler yoğunlaştığında takıntılı bir hal alır ilişki. Gitsen gidemezsin ki, bilirsin garip bir durum, kalınmıyor. Kalsankalamazsınseviyorsunduramayetmez. Kontrol etme çabası, güç gösterilerine dönmeye başlar. Acımasınarağmenkangrenolmuşyaraylayaşamayaçalışırinsan. Oysa kesilmedikçe tüm vücudu sarar irin. Takıntıların yeni oyunları girer devreye. Birbirine duyduğun saygı yok olmaya başlar. Kırıcı sözler ok gibi saplanır her seferinde yüreğe. Birzamanlarınsamimi,özenlivesevdalıaşıklarıacımasızbirersavaşçıyadönüşmüştür. Kazanmak ya da kaybetmek uğruna oynanan bir oyun olur aşk. Kendi alanını koruyamaz ilişki içinde çiftler. Hastalıklı, takıntılı aşkların sonunda yok olan hayatlar kalır geriye. Nedir peki sevmek? İlişkinin tanımını yapar mısınız?
İŞVEAİLEHAYATI... Günlük hayatın içinde de vardır bu takıntılı haller. Sadece aşka ve ilişkiye has değildir. İş hayatının hırsına kaptırıp, kazanmak uğruna her şeyini kaybeden insanlar tanımışızdır hepimiz. Aile ilişkilerinde de vardır benzer şeyler. Anne-babaçocuğunugözündensakınmayaçalışırkentakıntılarhediyeederbilmeden. Anne-babasıyla ilişki kuramamış, çatışmalarını geçip kendini oluşturamamışsa çocuk, kendi hayatında da ilişki kuramayacaktır. İlişkideesasolanbağlılıkmıbağımlılıkmı? Elbette ki bağlılık, güvenli bağlanabilmeliyiz ki güvende hissedelim ilişki içinde. Bu da öyle kolay değil. Bağımlılık sorumluluktan uzak olduğundan daha kolay günümüzde. Takıntılı zihinlerin kendini sakinleştirebilmek için bulduğu bir çözüm yolu gibidir bağımlılık. Aşkbağımlılığınınyanınaalkolvemaddedeeklenirarada. Özgürlüğün önemli olduğu ilişkiler öyle bir hal alır ki, ya ötekindedir dizginler ya da alkol de, madde de. Kısır döngü içinde sıkışır kalır insan. Kendine sorar 'neredeyanlışyaptım?' diye. Başlangıçta güzel olan sevgiliydi, şimdi yürek perişan, zihin saplantılara zincirlidir. Bağımlılık kara bulut gibi çöker. Geriye aşka ve kendine inancını yitirmiş korkak kalpler kalır.