Tek büyük var Fenerbahçe
Fenerbahçe'yi Efes gibi güçlü bir takımı seride 4-0'la geçip şampiyon olduğu için kutluyorum. Bu gerçekten kolay bir iş değil. Ama işin bir başka boyutu daha var. Galatasaray basketbol takımı Ülker grubunun üvey evlat kotasından çıkarak sponsorunu değiştiriyormuş lafları epey dolaştı geçen hafta. Cafe Crown'la anlaşmasını bozarak Vestel Grubu'yla sponsor anlaşması yapmak üzere olduğu söylendi Cimbom'un.. Doğruluğunu bilemem ama atı alan Üsküdar'ı geçtikten, Fenerbahçe malı götürdükten sonra adama "Good morning after supper" akşam yemeğinden sonra günaydın derler. Sezon başındaki birleşme pazarlıkları sırasında işin tersliğini, yılların ezeli rekabeti masalının sonunun gelmekte olduğunu, bunun Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinde daha baştan gol yemek olduğunu ısrarla yazdım. Dedim ki: ÜLKER grubu ismini,cismini, tüm mal varlığını vermek açısından tercihini Fenerbahçe'den yana kullanmıştır. Bu firmanın yan ürünlerini sponsor alarak, Fenerbahçe'nin üçte biri maddi ve manevi imkanlara razı olmak onurlu Galatasaray ve Beşiktaş kulüplerine yakışmaz. Fenerbahçe, ÜLKER'den 10 küsur milyon dolar+en iyi oyuncular+Kadıköy'de 12,000 kişilik salon yapımı gibi olağanüstü koşullar sağlarken, GS ve BJK 5 milyon $'a razı oldular. Netice ortada, Fenerbahçe 20 branşta ezeli rakibi Galatasaray'a sağladığı üstünlüğü potada ilk senede şampiyonlukla taçlandırdı. Özhan Canaydın yönetimi daha az bedelli başka bir sponsor bulsa, hatta hiç sponsor bulamasa bundan daha kötü mü olurdu sonuç. Fenerbahçe zirveye oynarken Cimbom'un esamisi okunmadı. Cimbom'un özerk basketbol şubesiyle her yıl adım adım ilerliyoruz masalları Molier'i güldürecek kadar komik. Fenerbahçe dev adımlarla ilerlerken küçük adımlardan bahsedemezsiniz. Bu yarışta en iyi ikinci filan yok sadece kazanan vardır. Redde Caesari quae sunt Caesaris/ Sezar'ın hakkı Sezar'a verelim (vermesek de o alıyor zaten) Fenerbahçe potada bu operasyonla hem müessese takımları hegemonyasını kırdı hem de ÜÇ BÜYÜKLER masalına son verdi. Rekabetin özünde yek diğerini alt etmek yatar..Kabul edin ki Fenerbahçe tuş etti, mat etti.. Söyletmeyin işte, her bir şey etti. Dikkat buyurun sadece saha içi sportif başarıdan bahsetmiyorum. 2009'da bitecek, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın İstanbul ayağının oynanacağı muhteşem FENERBAHÇE ARENA'da (Yaptıkları yapacaklarının teminatı olduğu için muhteşem olacaktır) şayet yüzünüz tutarda maç seyretmeye giderseniz hiç mi utanmayacaksınız Sayın Canaydın? Ve hala her geçen gün daha fazla küçültüğünüz Galatasaray'ın başında kalma keyfiniz sürecek mi?