Annelerinin kaderlerini değiştirdiğini anlayan Ahmet ve Yasemin, onlarla yüzleşir. Yasemin, mektubu okuduktan sonra Nezahat Hanım'a bağırarak evi terk eder. Ahmet de annesinden hesap sorar. Ancak Selma Hanım, Yasemin'i Necdet'le evlendiği suçlayarak kendini aklamaya çalışır.
Nezahat Hanım, mektubu nasıl aldığını ve sakladığını Işık'a anlatır. Küçük kızının bu konuda onu anlayacağını ve destekleyeceğini umar.
Ancak Işık annesinin beklediği tepkiyi vermez. Ablasının Ahmet'i çok sevdiğini ve ondan ayrıldıktan sonra ne kadar üzüldüğünü bilmektedir.
Nezahat Hanım, Işık'ın sözleriyle derinden sarsılır. Yasemin'in Necdet ile evliliğinde çok mutlu olmadığını o da hissetmektedir.
Işık, saatlerdir ağlayan annesine sarılır ve ona moral vermeye çalışır.
Ahmet, evden çıktıktan sonra da sakinleşemez. Bunca yıldır çektiği acının sorumlusunun kendi annesi olduğunu öğrenmek onu yıkmıştır.
Yasemin, elinde mektupla evinin önünde arabanın içinde oturmaktadır. Gözlerini siler ve gerçek hayatla yüzleşir.
Evde küçük kızının onu beklediğini düşünür. Artık sorumlulukları olan bir annedir.
Yasemin eve girdiğinde Necdet ve Rüya sofrayı hazırlamaktadır. Baba-kız Yasemin'i büyük bir neşeyle karşılar.
Lale de Rüya'yı özlemiş ve akşam yemeğine gelmiştir. Yasemin, kendini toparlamaya çalışır.
Lale, heyecanlı bir halde masaya oturur.
Rüya önce biraz isteksiz davranır. İsteğini dile getirmesi için halasına baskı yapar. Ancak Lale, bu konuyu Rüya'nın açmasını istemektedir. Küçük kız sonunda baklayı ağzından çıkarır.
Necdet, kızının açıklaması karşısında ne söyleyeceğini bilemez. Yasemin ise, gözlerini öne eğer.
Necdet, Rüya'nın yanağını okşayarak esprili bir dille küçük kızının büyümesini beklediklerini söyler.
Selma Hanım, eşine ve kızına Ahmet'le yaşadıkları tartışmayı anlatır. Defne, ağabeyini haklı bulmaktadır.
Selma Hanım, oğlunun nerede olduğunu merak etmektedir. Defne, ağabeyinin Büyükada'da olduğundan emindir.
Şevket Bey, Selma Hanım'dan sakin olmasını rica eder. Ertesi gün Ahmet'i bulacağını söyler.