Çok kültürlüyüz acayip çapkınız!
10 yıl önce falan... Bir başka gazetedeyiz... Reklam servisi, hayli havalı isme sahip yabancı ortaklı bir şirkete araştırma yaptırmış... Amaç, okur profilini belirlemek...Yani, "Bizi kim okuyor, neyi okuyor, beğeniyor mu" onu öğreneceğiz. Masanın etrafına toplandık... Sunum başladı. "Bi sürü ilde çalıştık, şu kadar denekle görüştük, okurun sosyal statüsünün irdelenmesine yönelik örnekleme yaptık, sosyo ekonomik kültürel derinliklere indik" türünden süslü birkaç laf ettiler önce... Tercümesi şu: "Çuvalla para aldık ama, hak ettik." Salağız ya, onaylar gibi bakıyoruz. Nihayet sonuçlara geçildi... Sunumu yapan bilmem ne univercity mezunu, çift masterlı arkadaş, hisli gözlerle bize baktı. Büyük bir bomba patlatmaya hazırlandığı belliydi. "İşte, gazetenizin kalitesini gösteren veri" dedi ve devam etti: Gazetenizin yüzde 86 gibi hayli yüksek bir oranla düzenli okunan ve en çok beğenilen bölümü kültür-sanat sayfaları... Ve sustu. Övgü, alkış, Meksika dalgası bekler gibiydi. Derin bir sessizliğe çarptı önce. Sonra tsunami geldi. "Sabit bir kültür-sanat sayfamız yok. Ara sıra koyuyoruz" dedim. Toplantıya noktayı koydum. Aynı araştırmadan çıkan bir başka sonuca göre, okurun yüzde 81'i arka sayfamızı okuyordu. Seviyesiz, iğrenç, fanatik spor sayfalarımıza bakanların oranı ise yüzde 68'di. Oysa, bizim gazetenin arka sayfası spordu... O gün bugündür araştırmalara solak bakarım.
*** Alın bir örnek daha... Ünlü bir prezervatif markası, 41 ülkede araştırmış. Türk erkeği, yüzde 57'lik oranla "aldatma şampiyonu" olmuş. Yani sokağa çıkmışlar, sormuşlar, her 100 erkekten 57'si "Aldatıyorum abi" demiş göğsünü gere gere. Nasıl ki, "Kültür sanat sayfası okuyorum" demek bir artıysa bizde... Çapkınlık da öyle iyi bir hadise, kültürümüzde... Okumasak da, yapmasak da, sallamakta üstümüze yok. Maksat şanımız yürüsün.
*** Mesela aynı adama şunu sor: Muhafazakar mısın? Cevabı "Evet" olur. "Liberal misin?" de... Yine, "Evet" der. "AB'yi istiyor musun" diye sor... İster. "İstemiyor musun" dersen... İstemez. "Demokrasiyi benimsiyor musun" dersen, "Tüm kalbimle, gerekirse Yeltsin gibi tankın üstüne bile çıkarım" cevabını alırsın. "Hangisini?" dersen, suratına boş boş bakar. Soruyu açarsın, "Hangi demokrasi? Çoğulcu mu, çoğunlukçu mu, muhafazakar mı, liberal mi, sosyal mi, faşist mi?" dersin... Karşılığını alırsın: "Hepsinden olsun. Fazla mal göz çıkarmaz abi."
*** Lafla peynir gemisi yürütmekte ustayızdır biz. Kimse elimize su dökemez.
|