Onlar siyasetin farkındalar, ama bir o kadar da uzaklar. Onlar, var olmanın dayanılmaz hafifliğinin farkındalar ama var olmanın mücadelesini yaşıyorlar. Kimi hayallerini su satarak gerçekleştirmenin peşinde, kimi de türban takıp hip hop dinlemenin de mümkün olduğunu göstermekte... www.ntv.com.tr'de yer alan gençler, hayallerini, amaçlarını anlattı. İşte bir 19 Mayıs ertesinde Türk gençliğinin içinde bulunduğu durum...
Buz gibi sular bilgisayar için Emre Apaydın henüz 17 yaşında. Apaydın, sıcakları fırsat bilip su satmaya başladı. "Buz gibi soğuk su" sesleri arasında harçlığını kazanmak için çalışan Emre'nin amacı, geçinmek değil kendisine bir bilgisayar almak.
Hip hop ruhu, jean ve türban Türkiye'yi anlamak yani gençliği anlamak istiyorsanız, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bir tur atmanız yeterli. İşte İstiklal Caddesi'nden bir kız... Belinden düşen jeani, siyah türbanıyla sanki Türkiye- ABD karması. Ya da hip hop ruhu ve türbanın birlikte yansıması...
Onun sloganı 'geçim derdi' Bakkal çırağı Musa Kılıç (19), bir sabah uyandığında evinin duvarlarında siyasi sloganlar görmüş. Kılıç, "Benim ne tecritle, ne F tipiyle işim olur. Genç yaşta geçinme derdi ile tanışınca siyasete vakit kalmıyor" diyor.
Siyah seviyorsan satanistsin Siyahı seviyor, ama hayatında başka renkler de var. Ayşegül Nakışçı'ya (18), giyim tarzı ve müzik zevki yüzünden arkadaşları "satanist damgası" vurmuş. Gençlerin eğilimlerinin yeterince işlenmediğine dikkat çeken Ayşegül, okullarda satanistlik tehlikesinin yaygın olduğunu söylüyor.
'Kontörüm yok sözde özgürüm' Umut Uluyazı (20), "Üniversitede psikoloji okurken psikolojim bozuldu" diyor. Gençlerin farklılıklarına saygı duyulmadığını belirten Umut, "Özgürlüğüme düşkünüm farak sürekli kontörsüz olmam bununla bağdaşmıyor" diyor.
Kredi parası harca Urdu Dili ve Edebiyatı öğrencisi İmren İzci'nin şikayeti ise üniversite harçları. İmren, üniversite harçlarını devletten aldığı krediyle ödeyebiliyor. İmren, çevresinde maddi imkansızlık yüzünden harcını ödeyemeyen, eğitimine rahatlıkla devam edemeyen birçok arkadaşının olduğunu söylüyor.
'Derdimiz otorite' Liseyi bitiren 20 yaşındaki Yunus İyigören, askere gitmeyi bekliyor. Okuldan kaçan sevgilisi Meltem ile buluşmuş. Her iki genç de aynı şeye isyan ediyor: Otorite. Meltem ve Yunus, ailelerinin gençlere otoriter yaklaşmasından rahatsız oluyor.
Sigortasız hayaller Umut Adıyaman (sağda) 15, Aslan Kılıç ise 17 yaşında. Her ikisi de ailelerinin geçimine katkıda bulunmak için okuma hayallerinden vazgeçmiş. Karın tokluğuna bir tamirhanede çalışıyorlar. Üstelik sigortaları da yapılmamış.
Tehlikeli tutkular Kendilerini "orta sınıfın biraz daha iyiye yakını" diye tanımlayan Tuğçe Temizkanoğlu (20) ile Leyla Celalyan (18), yaşıtlarının marka tutkularından yakınıyor. Tuğçe, 'Reina'ya girmek için 2 aylık maaşını harcayan var" diyor.
'Engin' keşkeler O da birçok yaşıtı gibi geçim derdi yüzünden geleceğinden vazgeçmiş. Boyacılık yapan Engin Özdemir (20), "Eğer okusaydım öğretmen olmak isterdim. Hiç olmazsa boyacılıktan iyiydi. Ama olmadı. Keşke olsaydı" diyor.
'Sınır'lı hayat Mısır Çarşısı'nda satış elemanı olarak çalışan Levent Özcan (22), binlerce turistle tanışmış ama bir kere bile uçağa binememiş. Levent, "Yabancı gençlerin durumu Türkler'den çok iyi" diyor.