Senaryo: Nilgün Öneş, Şebnem, Çıtak, Aylin Alıberen Yönetmen: Faruk Teber Oyuncular: Beren Saat (Yasemin), Cansel Elçin (Ahmet), Okan Yalabık (Necdet), Avni Yalçın, Engin Şenkan, Lale Mansur, Ayda Aksel, Hüseyin Avni Danyal, Nergis Öztürk, Meltem Parlak, Turgay Aydın
Necdet, Yasemin'e Ahmet'le görüşüp görüşmediğini sormaya cesaret edemez. Ahmet'i Rüya'nın kafasından uydurduğu bir isim olduğunu kabullenmeyi tercih eder. Ahmet, yıllık iznini İstanbul'da kullanmaya karar vermiştir. Şevket Bey ve Selma Hanım, Defne'den Rıza Bey'in eve döndüğünü öğrenir.
Annem çok güzel oldu değil mi baba? Necdet ve Yasemin, pastanenin açılışına gitmek için hazırlanırlar. Anne ve babasını izleyen Rüya, annesinin çok güzel göründüğünü söyler.
Necdet de kızıyla aynı fikirdedir. Hatta Yasemin'in her geçen gün daha da güzelleştiğini düşünmektedir. Yasemin, bu iltifatlar karşısında duygulanır.
Pastanenin açılışından sonraki gün Necdet, Yasemin ve Rüya'yı tren istasyonuna götürür. Anne-kız İstanbul'a döneceklerdir.
Babasının kucağından inmeyen Rüya, büyüyünce babası gibi pastacı olmak istediğini söyler.
Rüya'nın ani kararı her ikisini de güldürür. Necdet, kızına karar vermek için bu kadar acele etmemesini söyler.
Keşke ben de sizinle dönebilseydim. Yeni şubenin eksiklerini tamamlamak ve garsonları eğitmek isteyen Necdet, bir süre daha Ankara'da kalacaktır. Ancak kızından ve karısından ayrılacağı için huzursuzdur. Onları çok özleyecektir.
Yasemin, merak etmemesini, Rüya'nın iyi bir yol arkadaşı olduğunu söyler.
Necdet, onları trene bindirir. Kompartmanlarının penceresinden Rüya ile şakalaşmaya devam eder. Rüya, babasına öpücük yollar.
Pencereye yanaşan Necdet, küçük kızını camın arkasından öper. Rüya da babasına doğru uzanır ve onu öper.
Baba-kızın sevgisi, Yasemin'i de mutlu eder. Genç kadın, Necdet ve Rüya arasındaki mükemmel ilişkiyi gülerek izler.
Ahmet, tren hareket etmeden hemen önce istasyona gelir. Trene binerken ne Yasemin'i ne de Necdet'i görür.
Tren istasyondan ayrılırken Ahmet, başını camdan dışarıyı izlemekte, Necdet ise Yasemin ve Rüya'ya el sallamaktadır.
Necdet, tren geçerken bir an Ahmet'i görür gibi olur. Ancak hemen toparlayamaz.
Bir kez daha dikkatlice bakınca, kompartımanın penceresindekinin Ahmet olduğuna emin olur. İstasyonda çaresiz bir şekilde giden trenin arkasından bakakalır.
Ardından görevlinin yanına koşar ve ondan bir sonraki istasyona nasıl gideceğini öğrenir.
Arabasına atlayan Necdet, sonraki istasyonda trene yetişmeye ve ailesini trenden indirmeye kararlıdır.
Bu sırada Ahmet ve Ziya Bey, kendi kompartımanlarında tayin işinin detayını konuşmaktadır. Ziya Bey, Ahmet'in kendini dinlemediğini fark eder.
Ahmet, yıllar sonra İstanbul'a giderken aklında sadece Yasemin vardır. Bir taraftan da sevdiği kadının trende olup olmadığı merak eder. Yüzünü yıkamak için tuvalete gitmeye karar verir.