Basın Özgürlüğü Günü
Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü... Tarihin hiçbir döneminde böylesine kelepçelenmemiş bir basınla, hangi özgürlük? Patronlarının çıkarlarını savunan gazetecilik, ülkeyi ateşe attıysa, neyin kutlaması? Medya, siyaset, ticaret ilişkilerinin altın devrini yaşadığı bir ülkede, nasıl bir habercilik? Haydi gelin de kutlayın bugünü!
***
Ülke savunmasında birinci derece rol oynaması gereken gazeteciler, Amerikan sarmaşıkları olarak mesleğin her yanını sararken, hangi vatan sevgisi? Sade bir Türkçe'yle karnı doymayan gazeteciliğin gözünü milyon dolarlar doyurmazken, hangi adaletli habercilik? Politikacıların karşısında "süt dökmüş kedi gibi duran" adamlara gazeteci deniliyor da, bunun bedeli bir mesleğin gerçek işçileri tarafından ödeniyorsa... Haydi gelin de kutlayın günü!
***
Ülkenin haritasını değiştirmeye meyilli adamların el üstünde taşındığı mesleğin, gerçek emekçilere gününü gösterdiğini biliyoruz. Böyle bir günün anlamını yitirdiğimizi de... Bizimki "Bir varmış, hiç yokmuş" hesabı... Politikanın şamar oğlanı olmuş bir mesleğin günü mü olurmuş!
***
Bir Başbakan, Anayasa Mahkemesi kararını bile "Kurşun sıkmak" olarak niteleyecek kadar demokrasiye sahipse. Bize kalan, bu tek partili demokrasinin kurşun yarasıdır!