Senaryo: Nilgün Öneş, Şebnem, Çıtak, Aylin Alıberen Yönetmen: Faruk Teber Oyuncular: Beren Saat (Yasemin), Cansel Elçin (Ahmet), Okan Yalabık (Necdet), Avni Yalçın, Engin Şenkan, Lale Mansur, Ayda Aksel, Hüseyin Avni Danyal, Nergis Öztürk, Meltem Parlak, Turgay Aydın
Yasemin ve Necdet tartışır. Genç kadın çektiği acının hırsını Necdet'ten alır. Necdet, gördüğü davranış karşısında ne yapacağını bilemez. Yasemin'e istediği zaman Ahmet'e dönebileceğini söyler. Ancak Yasemin, bu teklifi kabul etmez. Rıza Bey ise, büyük bir zevkle Keriman Hanım'ı dinlemektedir.
Keriman Hanım, konser boyunca bütün şarkılarını Rıza Bey'e bakarak söyler. Sevdiği adamı mutlu etmek için hep onun sevdiği şarkıları seçmiştir.
Rıza Bey, Keriman Hanım'ın kendisi için geldiğini anlamıştır. Yapılan jest çok hoşuna gitmiştir. Büyük bir hayranlık ve keyifle şarkıları dinler.
Sorumluluk duyuyorum ama iş işten geçti artık.
Yapabileceğimiz bir şey yok. Kıbrısçık'a dönmesi en iyisi.
Selma Hanım, Şevket Bey'e Ahmet'in neler yaşadığını anlatır. Şevket Bey, bu durumdan biraz da olsa kendini sorumlu tutmaktadır.
Ahmet, salona gelir ve ertesi sabah halasını görüp Kıbrısçık'a döneceğini söyler. Selma Hanım ve Şevket Bey gitmesinin oğulları için en doğru karar olduğunda hemfikirdir.
Konserin sonunda tüm mahkumlar Keriman Kızıltan'ı ayakta alkışlar. Rıza Bey, bu kadar güçlü ve beğenilen bir sesin plak çıkarmasında etkili olduğu için içten içe gurur duymaktadır.
Keriman Hanım'ın ricasını kıramadık.
Salon boşalırken Rıza Bey de arkadaşlarıyla birlikte kapıya yönelir. Ancak, gardiyan Keriman Kızıltan'ın onunla görüşmek istediğini söyler.
Keriman Hanım'ın ricasını kıramadık.
Keriman Hanım, görüşme odasında Rıza Bey'i beklemektedir. Rıza Bey, içeri girer girmez ayağa kalkar. Heyecanlı olduğu her halinden bellidir.
Rıza Bey, öncelikle Yassıada'da verdiği ifade için ona teşekkür eder.
Keriman Hanım, hiç çekinmeden onun için her şeyi göze alabileceğini söyler. Onun daha fazla ümitlenmesini istemeyen Rıza Bey. derin bir soluk alır.
Rıza Bey, Keriman Hanım'a dürüst davranmaya karar vermiştir. Ailesinin kendisi yüzünden perişan olduğunu ve karısına karşı daha fazla hata yapmak istemediğini söyler.
Rıza Bey'in ne demek istediğini anlayan Keriman Hanım, ayağa kalkar ve onun sadece elini sıkar. Ardından apar topar cezaevini terk eder.
İstanbul'a dönüyoruz. Gece araba kullanabilirsin değil mi?
Uğruna metres olmayı göze aldığı adamın onu istememesi Keriman Hanım'ı üzmüştür. O kadar yolu gelip bunları duymak, gururunu fena halde kırmıştır. Kayseri'den derhal ayrılmak ve evine dönmek ister.
Rıza Bey, arkadaşlarıyla birlikte koğuşa döner. Kalabalığın içinde kendini çok yalnız hissetmektedir.
Yatağına oturunca omuzlarından bir yük kalktığını fark eder. Eşini düşününce bir anda yüzü güler.
Keriman Hanım, otele bile uğramadan yola çıkar. Genç kadın, gözyaşlarını daha fazla tutamaz. Sanki içinde kopan fırtınalara doğa da ortak olmuştur.
Gecenin karanlığı ve şiddetli yağmur, yolculuklarını daha da zorlaştırmıştır. Karşıdan gelen arabanın farları şoförün gözünü alır ve iki araba çarpışır.