Şenlendirici'nin boşanmaması için her gün dua ettiğini söyleyen Ece Gürsel, 'Nazire Hanım'ın yerinde olsaydım, Deniz Seki'ye daha beterini yapardım' diye konuştu.
Ece Gürsel, Ayşe Arman'ın fikirlerinin aksine akıllı bir kadın imajı verdi bana. Belki erkek oluşumdandır. Çünkü ona bakarken 'Onun kadar güzel miyim?' diye düşünmedim. Hüsnü Şenlendirici ile aşk yaşamadığını söyledi. Hatta her gün Hüsnü ve Nazire Şenlendirici'nin boşanmaması için Allah'a dua etmiş... İşte kendi ağzından tüm yönleriyle Ece Gürsel...
* Podyumların en iyi ölçülerine sahip modeli siz misiniz? Bir söz vardır: 'Kuzguna yavrusu güzel görünürmüş.' Türkiye'de en güzel fiziğe sahip bir-iki modelden birisiyim diyebilirim.
* Güzel bir vücuda sahip olma kriteri sizin için nedir? 1.83 boyum var. 90-60-90 da vücut ölçülerine sahibim. Kimi model podyumda yürüdüğünde insanlar ona göz ucuyla bakar; ama kimi model de yürüdüğü zaman insanlar 'vay be!' der. İşte ben podyumda yürüdüğüm zaman kendime 'vay be!' dedirten modellerden birisiyim.
''Zaza ile aşkımı inkar ettmedim.. Onun mesaj ını hala saklııyorrum'' *Yani Avrupai bir tipsiniz? Annem Çerkez, babam Yugoslav. Slav ırkından geliyorum. Bu bir avantaj. Yurtdışında çalıştığım dönemde kimse Türk olduğuma inanmıyordu.
* Terzi yamağı Barbaros Şansal, sizin için 'Ece'nin hayatında her şey paradır' dedi. Gerçekten öyle mi? Kimin hayatında her şey para değil ki? Modacılara amme hizmeti vermiyorum. Zamanında defilelere çok parasız çıktım. Kendimi paraladım kariyer için. Ama şimdi Ece Gürsel bir isim oldu. Artık para almadan defileye çıkmam. Barbaros Şansal, bana transparan bir kıyafet giydirecek. O kıyafet benim sayemde ertesi gün bütün gazetelerde yer alacak. Benden bir şey istiyorsa, ben de bunun karşılığını istiyorum.
* Yaşınıza göre çok bilmiş bir kadın mısınız? Alakası yok. Konuşkan birisiyim. Önyargılı bir ülkede yaşıyoruz. Boş değilim. Akdeniz Koleji ve Antalya Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum.
* Türkiye'de güzel bir kadın olmak başa bela mı? Bu, nasıl yaşadığınıza bağlı. İşin başındayken sosyete mekanlarına görüntü olsun diye gidiyordum. Çünkü gazeteci ve televizyoncu arkadaşlar orada bekliyordu. Sizi çekip, televizyonda gösteriyorlardı. Bu da hoşuma gidiyordu. Artık takıldığım mekanlar Beyoğlu'nda. Kendimi özgür hissediyorum. Marka olan ismimi korumam gerektiğini düşünüyorum.
ÇOK TEKLİF ALMADIM
* Sizin gibi güzel ve genç bir kadın, çapkın Türk erkekleri ile nasıl mücadele ediyor? Bugüne kadar rahatsız edilen bir tip olmadım. Bunun nedeni ise uzun süreli ilişkiler yaşamış olmam. İlk ilişkim beş yıl ikinci ilişkim de bir yıl sürdü. Hayatımda birisi olmadığı zaman çok fazla teklif almadım. Bu gittiğiniz mekanlarla alakalı. Sosyetik bir mekana gidersen şunu bilmelisin ki, oradaki bazı işadamları seni rahat bırakmaz. İlk fırsatta birlikte olmak isteyeceklerdir. Beyoğlu'na gidersen, çıktığın gibi eve dönersin. MALİYETİM SIFIR!
* Sizin gibi bir kadınla birlikte olmanın erkeklerğe maliyeti nedir? Erkeğe maliyetim sıfır. Hayatıma giren erkekler hep orta gelir seviyesine sahipti. Kimseye gebe kalmadım, kalamam. Karşımdaki erkekten üstün olmayı isterim. Yoksa adam sizi parasıyla ezer. "Erkek parası yiyor" dedirtmem. Adam çalışsın; ama ben de köpek gibi çalışayım. Beni aldattığı zaman da adama "Git" diyebilmeliyim.
* Sizin için aşk nedir? Tek kelime ile acı.
* Bir kadın aşk yaşadığı erkeği nasıl olur da tanımaz? Eski aşkınız Zaza için 'Onu tanımam' demişsiniz... Öyle bir şey demedim. Gazeteci arkadaşlar polemik yaratmaya çalıştılar. Zaza ile gazetelerde birçok fotoğrafımız çıkmış. Yaşadığımız beş yıllık bir ilişki var, bu inkar edilemez. Üstelik 'Z' dövmesini sırtımda taşımışım.
* O zamanlar hangi kafayla sırtınıza 'Z' dövmesini yaptırdınız? Pişman olmadınız mı? Zaza'yla ayrıldıktan üç ay sonra dövmeyi sildirip, üstüne başka dövme yaptırdım. Ama mesele dövme değildi. Aşık olduğum iki erkeğin bana acı yaşatmasıydı. Onları çok sevdim. İkisini de çok iyi sevgili olarak anacağım. Onlarla aşk acısı çektim. O iki insan beni hayata iyi hazırladı. Aklı başında bir insansam bunu onlara borçluyum. Yazdıkları mektup, attıkları mesajlar saklıdır. Zaza'nın attığı güzel mesajları sakladım. O erkeğe yıllarımı vermişim. Her şeyi bir anda silip atamıyorum.
* Ece Gürsel ismi eşittir Hıncal Uluç. Bu sizi rahatsız etmiyor mu? Sevgili de değilmişsiniz. Hıncal ile tanıştığımda 21 yaşındaydım. Hıncal'ı kullanmadım. Öyle biri olsaydım Hıncal bunu anlardı. Hıncal, doğru insan olduğumu gördü. Bizimkisi reklam çalışmasıydı. Hıncal, ailemden sonra gelen en değerli insan. Akıl hocam. Saçımdan makyajıma, giyimimden kuşamıma, hatta röportajlarıma kadar karışan biri. Bana kızdığında aylarca telefonuma çıkmaz.
''Hııncall Ulluç benden sonrra hiiç kiimseyii seçmez'' * Neden kızsın ki? Hatalarım oldu. Ünlü olmanın büyüsüne kapıldım. Yanlış yaptım. Beni uyardığında dinlemedim. Ama zaman onu haklı çıkardı. O da yanlış yaptığımda ceza verip küsüyor.
* Hıncal Uluç olmasaydı, bugünkü Ece olur muydu? Olurdu; ama geç olurdu. Hıncal'ın bana bir dokunuşu ile hayatımdaki her şey değişti. Benden sonra Hıncal'ım kimseyi seçemez.
* Evli adamlarla ilişkiye giren kadınların haberlerini okuyoruz. Bir ara adınız Hüsnü Şenlendirici ile anılmıştı. Evli olduğunu öğrendiğim gün, o adamla görüşmem. Yoksa adamın karısına karşı günah işliyorsundur. Hüsnü Bey'le bir kere görüştüm. Bir iş için bir araya gelmiştik. En büyük hatam o adamın arabasına binmek oldu. "O adamla arkadaş değilim" diye kendimi yırttım.
* Nazire Şenlendirici'nin yerinde olsaydınız Deniz Seki'ye nasıl bir tepki gösterirdiniz? Nazire Hanım'ın tepkilerinden fazlasını gösterirdim. Yıllarını bir adama vermişsin, ondan iki çocuk yapmışsın. İnsan delirir. Her gün 'boşanmasınlar' diye dua ettim. Böyle yükün altına girmem. Evli erkekle birlikte olmam. Bekar erkek mi yok? Allah korkusu olan bir insanım. Evlendim mi bir kere evlenmek isterim.
Servisi 
