Ameliyatın ardından kötü alışkanlıklarını sürdüren bypass hastaları dikkat! Bypass sonrasındaki 10 yıl içinde damarın yüzde 5-50 arasında tıkanma olasılığı bulunuyor.
Kötü alışkanlıklarını bypass sonrası sürdürenler, göz göre göre canlarıyla oynuyor. Sağlığını düşünen bypass hastalarının gönlünce yaşayamayacağını söyleyen Doç. Dr. Mehmet Baltalı, "Çünkü kişi kendini o aşamaya getiren etkenleri tekrarlamamak zorunda. Bypass olanlar ilaçlarını eksiksiz almak, hayatını düzene sokmak, sporunu yapmak ve doktoruyla bağlantıyı kesinlikle kesmemek zorunda" diyor. Bypass sonrası damarın 10 yıl içinde tekrar tıkanma olasılığı bulunduğunu belirten Dr. Baltalı, "Bu olasılık yüzde 5 ile 50 arası değişiyor. Ancak yine kontrol hastanın kendi elinde" şeklinde konuşuyor.
DAMARA GÖRE BYPASS Kalbi besleyen damarlar, yani koroner arterler, ileri derecede tıkalı olduğunda bypass yapılıyor. Belli kurallara göre hekim bypassa ya da stent takmaya karar verir. Eğer üç damar ve sol ana damarda darlık söz konusuysa cerrahi kaçınılmaz oluyor. Şeker hastalarında hastalığın ilerlemesi daha hızlı olduğu için bu hastalarda bypass ameliyatının tercih edilmesi gerekiyor.
STENT Mİ BYPASS MI? Doç. Dr Baltalı, stent ya da bypass karar aşamasını şöyle anlatıyor: "Hasta belli şikayetlerle geldikten sonra anjiyo yapılır. Anjiyo sonrasında durumu inceleyen kalp doktoru ve kalp cerrahı ortak karar verir. Verilen karar hastaya söylenir. Ancak bazen hastalar korkudan ısrarla bypass olmak istemez. Bu gibi durumlarda mesela hasta damarlarının yüzde 95 tıkalı olduğu tehlikesinin farkına varmıyor. 'Hasta korkuyor' diye yanlış tedavi uygulamayız. Bypassın şart olduğu durumlarda stent takamayız."
RİSK HER ZAMAN VAR Doktorların stent taktıklarında hastaya asla 'Damarınız bir daha tıkanmayacak' diyemeyeceğini anlatan Doç. Dr. Baltalı, her operasyonda bir risk bulunduğunu vurguluyor. Ameliyattan en az 10 gün önce hastayla görüşmeye başladıklarını ifade eden Doç. Dr. Baltalı, o ana kadar uygun ilaç tedavisinin sürdürüleceğini belirtiyor. Kan sulandırıcı ilaçlar da ameliyattan beş gün önce kesiliyor. Hastanın ölüm riskinin yüzde 1'in altına düşmesi için tüm vücut kontrol ediliyor ve öyle ameliyata yapılıyor.
YEDEK DAMARLAR İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde yedek damarlar bulunuyor. Bunlar göğüste, bacaklarda ya da koldan alınıyor. İhtiyaç duyulan damar sayısına göre doktor istediği yerden alıyor. Ameliyatın bir yaşı yok ve yoğun bakımda en az bir gün kalınıyor. Tıkalı damarın yerine konan damarın 10 yıl açık kalma oranı yüzde 95. Ancak şeker hastasıysanız, toplardamarlarda risk artıyor ve bu oran yüzde 50'ye kadar iniyor. Bu aşamada hastaların Aspirin gibi kan sulandırıcıları, tansiyon ve kolesterol düşürücü ilaçlarını aksatmaması, kan şekerini iyi ayarlaması gerekiyor. Ayrıca hasta kesinlikle sigara içmemeli. Hastaların, "Ben bypass oldum istediğimi yaparım" veya "Stent taktırdım istediğimi yerim" gibi düşüncelere girmemesi hayati önem taşıyor. Her türlü ameliyatın ardından doktorun hastasını mutlaka takip etmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Baltalı, hekimlere düşen görevleri şöyle sıralıyor: "Hastaların yaşam tarzları, ilaç kullanımları ve kalp-damar hastalığı risklerinin belirlenmesi, nüfus ve sosyo-ekonomik faktörlerin etkisinin değerlendirilmesi doktorun görevleri arasında oluyor. Çünkü bu soruların cevabını bilen hekim doğru yönlendirme yapabiliyor."