Yasemin, Ahmet'in Kıbrısçık'a gideceğini öğrenmiştir. Sevdiği adamı, tamamen kaybettiğini düşünür. Yalnız kalmak için odasına kapanır. Nezahat Hanım ve Mehmet, Rıza Bey'i ziyaret eder. Rıza Bey, Yasemin'in hamile olduğunu öğrenince sevinçten ağlar. Yasemin ve Necdet'in mutlu bir çift olduğunu düşünmektedir.
Ahmet, odasında tek başına eşyalarını hazırlamaktadır. Kendini her şeyin yoluna gireceğine ve Yasemin'i unutacağına inandırmaya çalışır.
Çekmecesinden kravatlarını alırken, küçük seramik bir kutu görür. Kutuyu açıp bakar ve bir anda sevdiği kadını unutmanın kolay olmayacağını anlar.
Seramik kutudan Yasemin'in doğum gününde armağan ettiği kol düğmeleri çıkar. Ahmet, yaşadığı acıyı tekrar yüreğinde hisseder.
Yasemin'le Necdet'in nikahı, Kayseri'den dönüşü ve düğmeleri yere fırlatışı bir bir gelir aklına.
O sırada Selma Hanım, Ahmet'in temiz ve ütülü gömleklerini getirir. Ahmet onları da valize yerleştirir.
Ahmet, annesinin üzüldüğünü anlar ve Kıbrısçık'ta kendini çok daha iyi hissedeceğini söyler.
Ahmet, kitap almak için evden çıkar. Evde yalnız kalan Selma Hanım, ağlamaya başlar.
Lale, Teo ve Necdet'e akşam yemeği hazırlamıştır. Yemekten sonra çay servisi yapan Lale, ders çalışmak için odasına çekilir.
Necdet, Teo'ya hastanede yaşananları ve Lale'nin her şeyi yanlış anladığını anlatır. Kardeşine yalan söylediği için kendini kötü hisseder.
Ahmet'in gideceğini öğrenen Yasemin, ağlamaktan yorgun düşmüş ve uyuyakalmıştır.
Yasemin, uykusundan ıslık sesiyle uyanır. Ahmet'le aralarında parola olan şarkının melodisini duyduğunu zanneder.
Yataktan doğrulur ve ıslık sesini rüyasında duyduğunu düşünür.
Ancak aynı sesi tekrar duyunca ister istemez cama yönelir. Bomboş ve karalık sokağa bakar.
O sırada Ahmet bahçe kapısında belirir. Yasemin, gözlerine inanamaz. Sevdiği adam tıpkı eski günlerde olduğu gibi ona bakmaktadır.
Ne yapacağını şaşıran Yasemin'in gözleri dolar. Sevdiği adam karşısındadır.
Ahmet, İstanbul'dan ayrılmadan önce Yasemin'i uzaktan da olsa son bir kez görmek istemiştir.
Yasemin, onu görünce koşturup yanına gitmek, ona yeniden sarılmak ister. Ancak artık bunların hiç birini yapamayacağını bilmektedir. Sadece elini cama uzatır ve sevdiği adama gözü yaşlı bir şekile karşıdan dokunur.
Ahmet de aynı şekilde elini kaldırır. İki aşık birbirlerine uzaktan uzağa veda eder.