Osmanlı İmparatorluğu'nun doğduğu topraklar olan Bilecik ve yöresi etkileyici tarihi kadar doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıyor.
İstanbul'dan Eskişehir, Antalya yönüne doğru gidenler çok iyi bilir; yolculuk sırasında araçlar, Bilecik kent merkezinin içinden geçer. Fakat birçoğumuz içinden geçtiğimiz bu kentin güzelliklerini fark edemeyiz. Tarihi İpek Yolu'nun da içinden geçtiği Bilecik, köklü geçmişi ile özellikle de Osmanlı dönemine ait birçok tarihi ve kültürel değerlere sahip bir kent. Sizi kent merkezinde tarihi İpek Yolu kenarında bulunan bir saat kulesi karşılar. 16 metre boyundaki kule, dört cepheli olarak 1907 yılında II. Abdülhamit zamanında yapılmış. Hemen önünde de saat kulesinden iki yıl önce bitirilmiş belediye binası bulunuyor.
MİNARESİ BAŞKA YERDE Saat Kulesi'nin olduğu yerden baktığınızda dik bir tepenin yamacında bir minaresi ana binadan 30 metre uzakta bulunan Orhan Gazi Camii'ni görürsünüz. Osmanlı Devleti'ni kuran Osman Gazi'nin kayınpederi, Osmanlı'nın kuruluşunun manevi lideri olarak bilinen Şeyh Edebali'nin türbesi de bu caminin yanında bulunuyor. Haritada çok küçük bir yer kaplamasına rağmen dört bölgenin kesim noktaları üzerinde yer alan Bilecik, Sakarya Nehri'nin etrafında, derin vadilerle yarılmış eğimli bir arazide kurulu. Doğal güzellikleri göz kamaştırıcı. Ormanlar, göletler, yaylalar ve mesire yerleri oldukça fazla.
SÖGÜT'ÜN TARİHİ Bilecik'ten 28 km. uzaklıkta, kültür turizminin ön plana çıktığı Söğüt bulunuyor. 700 yıllık Osmanlı Devleti'nin ilk başkenti olan Söğüt, asırlık çınar ağaçları ile geleceğe kök salan ve mutlaka görülmesi gereken bir yer. Geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran şirin ilçede, Osmanlı mimari üslubunun ilk örneklerinden Ertuğrul Gazi Türbesi, Söğüt'ün girişinde yer alıyor. Bahçe içerisinde ise Ertuğrul Gazi'nin karısı, oğulları ile Osman Gazi'nin silah arkadaşlarının mezarları bulunuyor. Türbenin yakınında her yıl Eylül ayında büyük bir görkemle düzenlenen "Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nin yapıldığı tören alanı bulunuyor. Tören alanının üstünde bugüne kadar kurulmuş Türk devletlerinin kurucularının büstlerinin yer aldığı platform görülebilir. Çarşıya giderken yolun solunda II. Abdülhamit'in yaptırdığı minareler; sebebiyle, Çifte Minareli Camii olarak da bilinen Hamidiye Camii, onun karşısında Hamidiye İdadisi var. Giriş kapısının üzerindeki Osmanlı arması, söylenceye göre İstanbul'dan dokuz mandanın çektiği bir araba ile taşınarak getirilmiş.
MUHTEŞEM MİMARİLER Şehir merkezinde bulunan Ertuğrul Gazi Müzesi, girenleri biraz hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü, Osmanlı'nın doğduğu topraklarda o döneme ait eserleri de, müzede gözlerimiz arıyor. Müzede sadece Söğüt ve yakın çevresinde yaşayan Yörükler'e ait etnografik eserler, birkaç tane de Roma ve Osmanlı dönemine ait toprak kaplar ile sikkeler bulunuyor. Söğütlüler arasında 'Çarşı Camisi' de denilen, Çelebi Sultan Mehmet Camisi ve bahçesindeki Kütahya çinileriyle süslü Kaymakam Çeşmesi de dikkat çeken eserler arasında. Bilecik'ten İstanbul'a doğru devam ettiğinizde mimari dokusuyla dikkat çeken Osmaneli ilçesi bulunuyor. Osmanlı kent dokusu içinde yer alan ilçedeki İznik-Rum İmparatorluğu'ndan kalma bir de kilise var. Tahrip olsa da görkeminden hala hiçbir şey kaybetmemiş.
NASIL GİDİLİR? Bilecik, Ankara'ya 313, İstanbul'a 250, İzmir'e ise 416 kilometre uzaklıkta. İstanbul'dan ulaşım yaklaşık 2.5 saat sürüyor. İstanbul çıkışlı Bilecik'e gitmek için otobandan Adapazarı'na kadar gidip, oradan Bilecik sapağına dönmeniz gerekiyor.
SAC KAVURMA YİYİN Eğer yaz döneminde giderseniz mevsim meyve ve sebzelerinin bulunduğu tezgahlar, yol boyunca sık rastlayacaklarınızdan. Bilecik'te yöresel yemeklerin çoğunu hamur işleri oluşturuyor. Ekmek dilimlerini etin üzerine kapatarak servis yaptıkları sac kavurmayı yerseniz, pişman olmayacaksınız. NEREDE KALINIR? Bilecik Kent Otel:0228 212 78 91, Otel Çatı:0228 315 16 20, Otel Nadir:0228 315 10 65, Apaydın Otel:0228 361 35 19, Mercimek Otel:0228 361 30 39, Çakır Otel:0228 361 30, Ayyıldız Otel: 0228 361 63 60