Perşembenin yeri yurdu belli oldu
Töre-ağa-köy-tarla dizilerinden bıkkınlık gelmesine ve ekran karşısına biraz isteksizce geçmiş olmama rağmen, "Yersiz Yurtsuz" tüm önyargılarımı silip süpürdü. Belli ki atv, perşembe gecesi ateşini bu diziyle tetikleyecek. Zira her şeyden önce fazlasıyla gerçekti "Yersiz Yurtsuz". Bizi Fırat'ın kıyısına götürdü, yöreye özgü evlerden birinin içine soktu, çoluk çocuk bir arada yaşayan büyük ve sıradan bir Urfalı aileyle tanıştırdı. Bugün Birecik'e gitseniz onlarla karşılaşabilirmişsiniz gibi. Ne esip gürleyen bir ağa gördük, ne idealist bir savcı ya da doktor. Gördüklerimiz sadece şunlardı: Ferdi Tayfur'da kederli, boynu bükük, arada kalmış bir baba. Şerif Sezer'de çocuğunu korumaya uğraşan bir anne. Zalimden ziyade töreye direnemeyen amcalar, yeğenler. Ve güzel çekimler, itinalı bir yapım...