Ne olur susmayın!
Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk oylamasıyla yapıldığını sanacak kadar bilgisiz insanlar olduğu gibi, bu seçimin aslında ne kadar önemli olduğunu bilenler de var bu ülkede. Ama nedense medyamız ısrarla bu insanları görmemeye devam ediyor. Birkaç köşe yazarı dışında bu durum kimsenin umurunda değil. Basının genelinde durum daha vahim. Bu halk tepkisini görmedikleri gibi tam aksine bu süreçte AKP'nin elini kuvvetlendirecek tartışmalara girmeyi yeğliyorlar. Son zamanlarda askerle ilgili ortaya atılan iddiaalara bu kadar atlamalarının sebebi başka ne olabilir ki? AKP güdümlü olduğu belli basın kuruluşlarının bu tarz haberlerinin tam da Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yayınlanması sizce tesadüf mü? Her iki haberinde (Andıç ve günlük olaylarını kast ediyorum) ABD'nin Utah eyaletinden elektronik posta yoluyla yollanması tesadüf mü? Maksat askeri yıpratmak. Çünkü Cumhurbaşkanlığı makamı önünde kendilerine en büyük engel olarak askeri görüyorlar. Bu engeli aşabilmek için her yol mübah onlar için. Bir yandan bu tür haberlerle ve kontrollerinde tuttukları medyanın geneliyle askeri yıpratmaya çalışırken öte yandan bizzat Tayyip Erdoğan 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında askere övgüler düzüyor. Diyorum ya; her yol mübah. Peki "Askerbuişekarışmasın,herşeydemokratikolsun" diye yazıp ahkam kesen köşe yazarlarına soruyorum: Mademhalktepkiversindiyorsunuz,nedenozamanAntalya'dageçtiğimizCumartesiyürüyen20binkişidenbahsetmiyorsunuz? Nedeninsanlarçığgibi14ve15Nisan'daAnıtkabir'debuluşmakiçinbirbiriniörgütlerkenbuhalkhareketindenbahsetmiyorsunuz? Hadi basının geneli bu konuda salağa yatıyor. Antalya'daki yürüyüşe vermedikleri yeri Cumhurbaşkanı'nı halkın seçtiğini sanan aptal şöhretlere veriyorlar. Peki, siz anlı şanlı köşe yazarlarına ne oluyor? Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır! Halkı suçlayarak ve aşağılayarak kendilerini daha elit göstermeye çalışan sizler bu tutumunuzla hangi konuma düştüğünüzü fark etmiyor musunuz? Aslında daha fenası var. Bu nedenle halimize şükredelim bence. Ya diğerleri gibi olmayan ve bildikleri doğruları yazanlar, söyleyenler olmasaydı ne olurdu? Bir de onu düşünsenize. İyi ki BekirCoşkun,YılmazÖzdil,MelihAşık,EminÇölaşan,MustafaMutlu,EmreKongar,CüneytArcayürek,TuncayÖzkan,HakkıYalçın,TuncayMollaveisoğlu,CumhuriyetGazetesi,Kanaltürk,ART gibi sesler var hala bu ülkede. Ya olmasalardı? Ya onlar da sussalardı? Siz tepki vermezseniz, medya bu kadar üç maymunu oynamaya devam ederse onlar da susacaklar Mayıs ayından sonra haberiniz olsun! Susarsanız sıra onlara da gelecek Ne olur susmayın...