Necdet ve Yasemin'in nikahı kıyılmıştır. O sırada cezaevinde bulunan Ahmet, sevdiği kadının başka biriyle evlenmesini karşıdan izlemiştir. Hiç kimse Ahmet'in orada olduğunu bilmez. Yasemin, biraz buruk ve hüzünlüdür. Necdet ise sevdiği kadınla evlendiğine hala inanamamaktadır.
İstanbul'dan Ahmet Gürsoy geldi. Necdet ve Yasemin tebrikleri kabul ederken gelen görevli, cezaevinin müdürüne İstanbul'dan Ahmet Gürsoy isimli bir ziyaretçinin geldiğini söyler.
Necdet, görevlinin sesizce söylediği ismi duyar. Bir anda paniğe kapılır. Mehmet'e hemen döneceğini söyleyerek nikahın kıyıldığı odadan çıkar.
Ahmet, kendini koşarak cezaevinden dışarı atmıştır. Dünyada başına gelebilecek en kötü olayı yaşadığını düşünmektedir.
Büyük kapıdan çıkıncaya kadar dayanan Ahmet, cezaevinin önünde daha fazla ayakta kalamaz ve yere çöker. Genç adam gözyaşlarına hakim olamaz.
Ahmet, bir süre yerde anlamsızca oturur. Kendini zar zor toparladıktan sonra arkasına bakmadan yürür. Artık onun için hiçbir şeyin anlamı yoktur.
Necdet koşarak müdürün odasına gelir. Ne yapacağını bilemez bir haldedir. Ancak genç adam Ahmet'i orada bulamaz.
Necdet, Ahmet'in dışarı çıkmış olabileceği tahmin eder ve o da cezaevinin ana kapısının önüne çıkar. Ancak Ahmet gitmiştir.
Ahmet, otelden eşyalarını alır ve otobüs terminaline gider. Yasemin'in Necdet'le evlenmesine hiçbir anlam veremez. Sevdiği kadının ona neden ihanet ettiğini düşünür.
Hayallere dalan Ahmet, Yasemin'in mektubunu aldığını ve buna rağmen aşklarından vazgeçtiğini sanmaktadır.
Ahmet'in oraya geldiğinden haberi olmayan Yasemin, etrafa sahte gülücükler saçmaktadır. Bu evliliğin asıl nedenini gizlemek için mutluluk oyununu sürdürür.
Necdet, Ahmet'in otele geldiğini ve birkaç saat içinde ayrıldığını öğrenir. İçi biraz olsun rahatlamıştır.
Necdet'in yokluğunu fark eden Yasemin, onun peşinden gider. Bir gariplik olduğunu sezmiştir. Ancak Necdet ona hiçbir şey söylemez.
Yeni evliler odalarına çekilirler. Yasemin için asıl zor anlar yalnız kalınca başlar. Necdet'le evlendiği gerçeği yüzüne tokat gibi çarpar.
Kanepe iki kişi için dar, yani bebek senin için. Yasemin'in huzursuz olduğunu hisseden Necdet, kanepede yatacağını esprili bir şekilde söyler. Yasemin, Necdet'in onu hiçbir şeye zorlamayacağından emin olmuştur.
Yasemin, arkadaşının iyi niyetine minettardır. Necdet, her zamanki gibi ona destektir.
Sana bir soru sormam gerekiyor? Necdet, Ahmet'in geldiğini Yasemin'den sakladığı için çok huzursuzdur. Mutluluklarının bozulmasından çok korkmaktadır.
Yasemin'e bir soru sormak istediğini söyler. Sevdiği kadından bu soruyu dürüstçe cevaplamasını rica eder.
Ahmet gelse ve yeniden beraber olmak istese ne yapardın? Necdet, Ahmet gelip onunla tekrar beraber olmak istese Yasemin'in ne yapacağını sorar.
Ahmet'le mutlu olmamız imkansızdı. Yasemin'in bir anda gözleri dolar. Bunun artık imkansız olduğunu düşünmektedir. Necdet'e Ahmet'e dönmesinin mümkün olmadığını, zaten yaşadıkları acılar üzerine mutluluk kurulamayacağını söyler.